AB yolunda linç

YALOVA’da sıcak ve güneşli bir cumartesi ikindisi. Yaklaşık iki yüz kişi, işi gücü bırakıp Belediye Meclis Salonu’ndaki Türkiye ve Avrupa Birliği konulu konferansa gelmiş.

Etkinliği düzenleyen, milletvekili Muharrem İnce. Konuşmamı kısa kesip söyleşi moduna geçiyorum. 35-40 kişi söz alıyor. Hemen her sorunun içinde bazen açık, bazen gizli bir endişe var: "Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olabilecek mi?"

Yalova’daki seviye, soruların kalitesi insanı umutlandırıyor. Ama Türkiye o cumartesi günü beni dinlemeye gelenlerden ibaret değil.

* * *

Elif Şafak... En son "Baba ve Piç" adlı romanını okudum ve bu genç kadının gözlem gücüne ve Türkiye’yi farklı yönleriyle kavrama tutkusuna bir kez daha hayran oldum. Elif Şafak iyi bir edebiyatçı ve bunu söylemek için ille de bir romanın içindeki tarihsel değerlendirmelerini paylaşmam gerekmiyor.

Elif Şafak dünyayı dolaşıyor ve çok iyi bir izlenim bırakıyor. Peki ya Türkiye Elif Şafak’a ne yapıyor? "Baba ve Piç" adlı kitabında "Türklüğe hakaret" olduğu iddiasıyla dava açıyor.

Bir başka tanıdık yüz, Perihan Mağden. Kalemi "şiddet"li bir yazar. Ama kalemdeki kırıcılık linçe gerekçe olamaz. Oysa Perihan Mağden, "vicdani ret" konusunda yazdıklarından dolayı yargılanmakla kalmıyor, mahkeme kapısında "PKK cariyesi" olmakla suçlanıyor. Bana göre bu bir "linç"tir, çünkü birini linç etmek ve duygusal işkence için ille de fiziki saldırı gerekmez.

Başka neler oluyor Türkiye’de? İki yazarın rol aldığı bu gerçeküstü oyunun diğer sahnelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi mayo reklamını yasaklıyor. RTÜK araştırması 7/14 yaş arası çocukların Türk dizi kahramanları içinde en çok Polat Alemdar’ı sevdiklerini gösteriyor.

Bakire çıkmadığı için babasının verdiği silahla ağabeyi tarafından vurulan 17 yaşındaki Yasemin’in annesi ise "Kocamı da, oğlu mu da asın" diyor.

Bütünlükse bütünlük. Bütün bu olaylar aynı zincirin halkaları gibi uyum içinde birbirini tamamlıyor.

Arada sırada, çok ender olmakla birlikte Yalova’daki gibi "medeni" bir ortama girince nefes alıyorsunuz. Uzun süre tıkanmış kalmış birinin temiz havaya çıkması gibi. Ama Yalova’da sorulan soru beyninizi kurcalamaya devam ediyor.

* * *

Yukarıdaki örnek olayların oluşturduğu şahane bütünlük içinde Avrupa’nın kapısını çalıyoruz. Bunların hangi birini Avrupalı’ya anlatabilirsiniz? Korkarım Avrupa’ya giden binlerce koliye yapıştırılan Piyale Madra’nın sevimli Türkiye karikatürleri imaj değiştirmeye yetmeyecek, zira evin içini toparlamadan yapılan dış yüzey boyası tutmaz.

Ama önce biz bu olan bitenle kendimiz hesaplaşalım. En iyisi AB’yi bir yana koyup, önce kendimize karşı saygınlığımızı yitirmemeye bakalım. Unutmayın bütün bunlar ait olduğumuz ülkede oluyor. Sorumluyuz.
Yazarın Tüm Yazıları