AB’ye adil eleştiri çağrısı

BRÜKSEL’de, Güney Garı’na yaklaşırken kırmızı ışıkta durduk. Önümüzdeki beyaz kamyonetin arka camına yapıştırılmış afişte en fazla 30’unda güleç ve tombul bir yüz var. Aydın Kavak, liste 12. Türk usulü siyasal kampanya kültürü buraya taşınmış.

Yarınki seçimler için başka Avrupa kentlerinde olduğu gibi Brüksel’de de Türkler yarışıyor. Başka yerlerdeki baskılar onların üzerinde de var. Genç Türklerin siyasetteki atılımından rahatsız olanların Hollanda’daki "Ermeni soykırımını itiraf et" şantajı burada da başgöstermiş, ama henüz sonuç vermemiş.

Avrupa Parlamentosu ile TBMM üyelerini bir araya getiren karma komisyonun eş başkanı Hollandalı Joost Lagendik, Türk kökenli siyasetçiler üzerindeki bu baskıyı eleştirirken bakın ne diyor: "Ortalıkta 301 kalksın ya da değişsin diye dolaşırken benim kendi ülkemde Hollanda’da milletvekili adaylarının zorla istifa ettirilmesi beni fazlasıyla zor durumda bıraktı. Fransa için de aynısı söz konusu. Biz önce kendi içimizde tutarlı olmayı başarmalıyız, yoksa ne 301 ne de diğer konularda ikna edici olabiliriz. Türklerle Ermenileri yakınlaştırmanın yolu bu değil."

* * *

Joost Lagendick’in Brüksel’de TÜSİAD ile Avrupa Politikaları Merkezi’nin düzenledikleri panelde yaptığı değerlendirmelerin Avrupalı parlamenterler nezdinde duyulması çok önemli. Lagendick’e göre AB şu anda Türkiye’de bir "algı problemi" yaratmış durumda. Türk kamuoyu AB’nin her gün Türkiye’nin önüne yeni bir koşul çıkaracağına inanıyor. Oysa Avrupa Parlamentosu’nun son Türkiye raporundan Ermeni soykırımının tanınmasını üyeliğe koşul olarak getiren maddenin çıkarılması ile atılan geri adım bunun doğru olmadığını gösterdi.

Lagendick’in Brüksel’den AB kurumlarına yaptığı çağrıyı tekrarlamakta yarar var: "Türkiye’yi eleştirmeye devam edin, ama bunu adil kalarak yapın."

Kendi içlerinden yükselen bir ses olduğu için bu çağrının AB nezdinde önemseneceğini umabiliriz.

* * *

Sorunlar iki yönlü. Avrupa Parlamentosu’nda Almanya’yı temsil eden Vural Öger, Türk kamuoyunda AB karşıtlarının seslerini giderek daha fazla duyurduklarına dikkat çekiyor. Öger’e göre madalyonun bir de bu yüzü var. Avrupa Parlamentosu’nda inşa ettikleri her iletişim kalesi, Türkiye’deki AB karşıtlarının patlattıkları "bomba"larla yıkılıyor. Avrupa’daki Türk imajı kadar, Türkiye’deki AB algısı da üzerinde çalışılması gereken bir alan.

Bütün zorluklara rağmen Türkiye ile AB bugün her zamankinden daha yakın. İki tarafta da eleştirecek çok şey var. Ancak üyelik müzakereleri devam ediyor. Ve AB tarihi bize, müzakere açılan her ülkenin er ya da geç üye olduğunu söylüyor.

Türkiye cahilleri çok, ama tanıyanların sayısı da artıyor ve bunda Avrupa’daki Türk kökenli siyasetçilerin etkisi büyük. Kamyonete afişini yapıştırarak kampanya yapan Aydın Kavak’a iyi şanslar.
Yazarın Tüm Yazıları