PaylaÅŸ
Son dakikada kelime oyunu yapıp gece yarısı darbesiyle kanun çıkaranlar AB’nin arkasına sığınmanın derdindeler.
AB istedi de ondan yaptık!
O zaman bir soru: Bugüne dek AB’nin her istediği yapıldı da bir bu mu kalmıştı?
AB’nin üyelik koşulu olan yol haritalarına itibar etmeyip sürekli farklı patikalara sapanlar sırf askerin sesini kısmak istedikleri için mi Batı’nın desteğini kazanacaklar?
AB bize demokratikleÅŸin diyor. Gece yarısı kelime oyunuyla Meclis’ten kanun geçirin demiyor...Â
AB bize hükümetiniz kurumlara danışsın diyor. Yangından mal kaçırsın demiyor.
AB bize hukuk devleti olun diyor. Fotokopiyi delil sayın demiyor.
AB bize sivil toplumumuz güçlensin diye para veriyor. Türkan Saylan’ın evi basılsın demiyor.Â
AB bize askerin siyasetteki rolünü azaltın diyor. Siviller asker üzerinden siyaset yapsın demiyor.
AB bize askeri yargının yetki alanlarını düzenleyin diyor. Ülkenizi İslamileştirin demiyor.
AB bize askeri ve sivil harcamalarınız şeffaf olsun diyor. Kamu ihalelerindeki yolsuzluk düzenini sürdürün demiyor.
AB bize 28 Şubat gibi süreçleri bir daha yaşamayın diyor. Kana kan, intikam ya da rövanşı alınsın demiyor.
* * *
Ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 13.8 oranında küçülen bir ülkenin gündemini işsizlik ve üretim kaybı yerine Ergenekon, askeri yargı, darbe gibi konuların kaplaması dışardan bakılınca tuhaf görünüyor. Türk kamuoyunda AKP’nin askerin üzerinden siyaset yaparak düşen popülaritesini kurtarmaya çalıştığına inananların sesi de artık uzak bir yer olmayan Brüksel’de de duyuluyor.
2007’de yüzde 47 ile Meclis’te kesin üstünlük sağlayan AKP’nin oylarını Mart 2009’da yüzde 38’lere düşüren süreç de geri dönüş değil... Yıllar çabuk geçiyor. İki yıl sonraki seçimlerde üçüncü bir parti yüzde 10 barajını aşarsa AKP tek başına hükümet kuramaz. Bu da tüm siyasi dengeleri değiştirir.
Türkiye’nin demokratikleşmesi önünde en büyük engel yüzde 10 barajı. AB ülkelerinin üçü hariç hepsinde de farklı askeri yargı uygulamalar var, ama yüzde 10 oranında bir seçim barajı hiçbirinde yok.
* * *
Prof. Şevket Pamuk ve Prof. Binnaz Toprak mayıs ayında Brüksel’de verdikleri konferansta AB’ye çağrıda bulunmuşlar, laik aydınları kaybederseniz ülkemizde sizi yürekten inanarak savunacak kimse kalmayabilir uyarısını yapmışlardı.
Korkarım hızla o yolda ilerliyoruz.  Â
Askeri yargı-sivil yargı tartışması salt demokratikleşme zemininde yapılsaydı işimiz çok kolaydı. Ancak bunun böyle olmadığını biliyoruz. Türkiye’nin laiklik ve İslamcılaşma arasındaki bölünme ekseni henüz ortadan kalkmış değil. Tartışmanın oturduğu ana eksen demokratikleşme değil, budur. İlkesel olarak demokratikleşmeyi savunur olmak ne yazık ki bu gerçeği ortadan kaldırmaya yetmiyor.
AB bize demokrasi kültürü içinde uzlaşın diyor, bilek güreşi yapın demiyor.
PaylaÅŸ