AB’nin Nobel çabası

ŞARAP kalbe iyi gelir mi? Avrupa Birliği bu basit sorunun yanıtını araştırması için üç kişinin çalıştığı mikro bir bağcılık işletmesine 1 milyon Euro’yu neden verdi?

Ve neden aynı Avrupa dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük mali destek fonu olan 70 milyar Euro’luk 7. Çerçeve Programı hazırladı? Türkiye bunun neresinde?

Avrupa Birliği, Amerika ve Japonya karşısında "kendini yenileme" anlamında geri kaldığının farkında. Bizim şikáyetçi olduğumuz beyin göçünden Avrupalılar da şikáyetçi. En parlak genç beyinleri Amerika kapıyor çünkü Avrupa sosyal devleti yapacağım derken rekabetçilikten uzaklaşıyor. AB’nin en üstün tarafı olan sosyal paradigması Nobel çıkarmasına yetmiyor hatta bazı ağır kalıplar nedeniyle buna engel oluyor. Türk Bilişim Vakfı’nın Başkanı Faruk Eczacıbaşı’na göre Amerika "rekabet savaşçısı" yetiştirirken AB geri kalıyor.

İşte bu gidişata dur demek için Avrupa kendisine bir ortak araştırma alanı yaratma hedefi koydu. Bunu gerçekleştirmek için de kısaca AR-GE denilen araştırma ve geliştirme projelerine destek vermek için kesenin ağzını açtı.

* * *

AB’nin isteği dünya üzerinde bir güç olarak yer almak. Bugünün dünyasında o noktaya topla tüfekle değil bilim ve teknolojideki üstünlüğünüzle varıyorsunuz. AB bunun için ne lazımsa yapacağının mesajını bu işe 70 milyar Euro gibi devasa bir bütçe ayırarak veriyor.

Buradan çıkarak şunu da söyleyebiliriz: Türkiye için Çerçeve Programlar kanalı ile AB projesi üretip Avrupa Araştırma Alanı’na dahil olmak Avrupa Ordusu’na katılma iddiasından daha önemlidir. Biricisi bu kapı AB’nin bize gerçekten açık olan tek kapısı. İkincisi bilim ve teknolojide geri kalmamak için gidecek başka kapı da yok.

Özetlemek gerekirse, AB Nobel ödülü istiyor. Bilim alanındaki Nobellerin Avrupa eskiden üçte ikisini alırken giderek gerileyerek beşte birlere düşmüş. Fizik alanında kazandığı Wigner Madalyası ile Nobel’e en çok yaklaşan Türk olan Prof. Erdal İnönü, 300 yıldır AR-GE ile ilgilenmeyen Türkiye’de araştırma geleneği olmadığını, buna israf diye bakıldığını söylüyor. İnönü’ye göre AB Çerçeve Programları Türkiye’nin söz konusu zihniyet kalıplarını kırması için büyük fırsat.

* * *

Türkiye’nin küçük işletmelerinin AB projesi üretebilir noktaya gelmeleri para elde etmeleri açısından önemli değil. Bu noktada AB’den gelen fonların ruhunu iyi kavramak gerekiyor. Yeni fikirler üretip bunları başka AB ülkelerinden kuruluşlarla bir arada projelendirmek suretiyle hayata geçirmek. Dolayısıyla Türkiye dışına açılıp yeni pazarlarla tanışmak, farklı deneyimlerden yararlanmak, yeni düşünceleri paylaşmak. Eğer ekmek elden su gölden bir yaklaşımla cebinize para girsin diye AB fonları iştahınızı açıyorsa uzak durun, orada size mama yok.
Yazarın Tüm Yazıları