Mucizelere inanır mısınız. Ya da sizin mucize tanımınız nedir, bilemem. Ama Aysun ile Jarmo’nun hikayesini dinleyin derim!
J<ı>armo (37), 4 yıldır İstanbul’da yaşayan bir Alman şifacı. Cihangir’de bir evi vardı. Her gün 3-4 kişiye reiki ve çeşitli şifa yöntemlerinden oluşan seanslar veriyordu. Aysun (35), Ankara’da yaşayan bir banka eksperi. Onları bir meditasyon merkezi buluşturmuş. Hem de ne buluşturma! Şu an ikisi de Büyükada’da, Naya Retreats adlı dünyadaki cennnette yaşıyor ve bebek bekliyorlar. Bu, onların hikayesi. Elele dergisi için hazırladığım bir konu sayesinde onların mucizevi buluşmasını öğrendim. Bebek ise hiç hesapta yoktu, ama o da sohbetimize tekmeleriyle katıldı!<ımg>ımg>ı>"Bir arkadaşım bana Ankara’da Patika adında bir merkezden söz etti ve orada terapilerimi vermeye başladım. Yin Yang yoga yaparken ilk kez Aysun’u gördüm" diye anlatmaya başlıyor Jarmo. Sözü Aysun alıyor: "Enstitünün sahipleri 4 yıldır arkadaşlarım. Düzenli bir terapi almasam da orada bulunmayı seviyorum. Jarmo 1 yıldır gelip gidiyormuş, ama hiç karşılaşmadık." Onların aşk hikayesinden önce Jarmo’nun hayatında ilginç bir olay gerçekleşmiş: "Geçtiğimiz Haziran’da Kaz Dağları’nda bir parti düzenledim. Gecenin bir vakti falcı bir kadın geldi ve eğer bedavaya onu içeri alırsam bana geleceği anlatacağını söyledi. Ertesi gün kahve falıma baktı. Aslında fincana hiç bakmadı. Hayatımla ilgili her şeyi bildi. Çok şaşırdım. Ve birden geleceğimi anlatmaya başladı: ’Büyük beyaz bir eve taşındığını görüyorum. Hayatının kadınıyla karşılaşacaksın ve üç oğlunuz olacak’ dedi. Üç erkek çocuk deyince, tipik bir Türk diye düşündüm, geri kalanına da inanmadım pek, çünkü param yoktu, nasıl büyük bir eve taşınabilirdim! Bir süre sonra Ukrayna’daki bir meditasyon seminerine gittim ve bu kadının anlattıklarını kabul etmeye karar verdim. O andan itibaren söyledikleri adım adım gerçekleşti! Önce (ortağım) Ludwig’le karşılaştım. Sonra Büyükada’da şu an Naya’nın yer aldığı evin sahibesiyle tanıştık. Ev 5 yıldır boşmuş ve evini yaratıcı işler için kullanabilecek kiracılar arıyormuş. Bu konuşmanın ardından Ludwig, evle ilgilenmediğini, meditasyon merkezi açabileceği bütün bir ada istediğini söyledi! Ertesi gün Ludwig’e gidip bunun benim kaderim olduğunu ve o evi kiralamamız gerektiğini söyledim. Üçüncü ortağımız Nazım’la anlaştıktan sonra Naya’yı açtık. Her şey böyle başladı." Peki bu arada Ankara’da neler yaşanıyordu? "İlk zamanlar birbirimizi fark etmemiştik. Ayrıca ben bir profesyoneldim ve öğrencilerime farklı bir gözle bakmamalıydım" diyen Jarmo’nun hikayesini Aysun devralıyor: "4 yıldır gidiyorum, bir sürü terapist gördüm, ama hiç kişisel bağlantı kurmadım. Jarmo’nun ilgisini hissetsem de üstüme alınmıyorum, çünkü İngilizce bilmiyorum! Kondurmuyordum doğrusu."Jarmo: "Aysun, reiki öğrencim oldu. Ankara’ya bir gidişimde birlikte Deeksha almıştık. O sınıftaki -nasıl olduysa- tek boş sandalye benim yanımdaydı!"Aysun ısrarla "Tesadüf olduğu konusunda hálá şüphelerim var! 35 kişilik bir yerde tek boş yer ve bir tarafında Jarmo, diğer tarafında en yakın kız arkadaşım oturuyor. Şüphelendim" diyor. Jarmo’ya bu işte bir parmağı olup olmadığını soruyorum: "Kesinlikle hayır" diyor. Jarmo, başlangıçta Aysun’un kalbini kazanmanın zor olduğunu, yemeğe çıktıklarındaysa çok komik bir durum yaşandığını, çünkü konuşamadıklarını söylüyor! Aysun burada şöyle bir not düşüyor: "Bir yıl önce konuşmaya ihtiyaç duymadan anlaşabileceğim bir eş dilemiştim. Enerjilerle ilgilenmesini istemiştim." Ve büyük aşk dile gelir!Yemek sonrasında ilişki başlamış. Jarmo, Aysun’u Büyükada’ya davet etmiş. Bu sırada Naya Retreats’in açılış çalışmaları sürüyormuş. Buraya bir not düşerek, Naya Retreats’i sahiplerinin dilinden hatırlatmak isterim: "Yüzyıllardan beri şifa verici yüksek enerjisiyle farklı kültürleri bir araya getiren, doğasıyla kent insanına nefes aldıran ve zamanı unutturan İstanbul’a çok yakın ama bir o kadar da uzak ’ada’da; birlikte olmak amacıyla Naya Retreats’i kurduk. Naya Retreats, doğanın kendini tüm zenginliği ve canlılığıyla hissettirdiği büyük bir bahçede fiziksel, ruhsal ve zihinsel şifa ve arınmanın olanaklarını sunuyor. Bu çalışmalar, dünyanın her yerinden şifacı ve eğitmenlerin verdiği farklı şifa ve terapi yöntemleriyle gerçekleşiyor."Neyse biz aşk hikayemize dönelim...Aysun Büyükada’da yaşamaya başlamış. Açılış tam 7 kez ertelenmiş ve tesadüfen Aysun’un doğum gününde açılmış! Ankara’dan çılgın bir arkadaşları sürpriz yaparak açılış gecesi için 5 katlı düğün pastası yaptırmış! Çünkü Jarmo’nun ailesi Almanya ve Finlandiya’da, Aysun’unkiler İzmir Karaburun’da yaşadığı için ve işler yüzünden bir türlü evlenemiyorlarmış! Sanmayın ki yazın yapılan açılışta evlenmişler; ancak eylül sonunda Aysun 5 aylık hamileyken evlenme fırsatı bulmuşlar! Jarmo "Bu arada aramıza yeni bir kız katılacak, erkek değil, falcının bilemediği tek şey bu oldu. Birlikte çok mutluyuz" diyor. Aysun da katılıyor: "Daha 1 yıl olmadı ilişkimiz, içinde olduğum halde hálá izliyorum. Çok mutluyum!"