Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez

Şehir Tiyatroları, nam-ı diğer Darülbedayi 110. yaşını kutluyor. ‘Güzellikler evi’ anlamına gelen bu tarihi kurumun genel sanat yönetmenliğini 2022 yılından beri Ayşegül İşsever yürütüyor. Kendisi de Şehir Tiyatroları’nda yetişen, 38 yıldır ‘evin kızı’ olan Ayşegül Hanım ile buluştuk, hem onun hikâyesini dinledik hem de Darülbedayi’nin eski albümlerini karıştırdık.

Haberin Devamı

Şehir Tiyatroları’nın Harbiye’deki merkezlerinde, nostaljik neon ışıklı kapıda bizi genel sanat yönetmeni, tiyatro ve sinema sanatçısı Ayşegül İşsever karşılıyor… İçerideki dev duvarda tiyatro dünyamızın hayatını kaybetmiş efsane isimlerinin fotoğrafları asılı; İsmail Dümbüllü, Reşat Nuri Güntekin, Semiha Berksoy, Ayla Algan, Erol Keskin, Engin Cezzar, Gülriz Sururi, Haldun Taner, Suna Pekuysal… Duayen ustalarımızdan, yolu Şehir Tiyatroları’ndan geçmemiş olanı adeta yok gibi. Şehir Tiyatroları bu yıl 110. yaşını kutluyor. ‘Güzellikler Evi’ anlamına gelen Darülbedayi’nin tarihinde bize kendisi de ‘evin kızı’ olan İşsever rehberlik edecek. Önce ev sahibemizin hikâyesini dinleyelim…

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez

Haberin Devamı

ANNEM TEK BAŞINA 4 ÇOCUĞU SANATLA İÇ İÇE YETİŞTİRDİ

Ayşegül İşsever, sanatçı bir anne ile turizmci bir babanın dört kızından en büyüğü olarak Ankara’da dünyaya geliyor. Anne ve babasının ayrılığıyla altı yaşındayken İstanbul’a taşınıyorlar. Annesi Leyla Erbaş, İstanbul Radyosu’nda ses sanatçısı ve tam bir kültür-sanat aşığı… Ayşegül Hanım: “Çocukluğum Türk sanat müziği dinlemekle geçti. Annem bizi her hafta sonu ya müze gezmesine ya sinemaya ya tiyatroya götürürdü. İzlediğim ilk oyun Nejat Uygur’un tiyatrosundaydı. Kütüphaneye, resitale, baleye gitmeyi, sergi gezmeyi severdik. Annemiz bizi sanatla iç içe büyüttü. Tek başına dört kız çocuğu yetiştirdi.”

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez

EVDE SOFRAYA DAVET EDİLMEYİ BEKLERDİM

İşsever, izlemek kadar henüz çocuk yaşta sahnede olmaktan da hoşlanıyor. Okul piyeslerinin aranılan ismi oluyor: “Hiçbir zaman mimar veya doktor olma hayalim olmadı. Ben ne yapacağımı biliyordum. İlkokul öğretmenim beni çok yüreklendirdi. Tarih dersinde Fatih Sultan Mehmet’in hayatını anlatacaktık. Ben annemin fistanları ve havlularını burup kendime kavuk yaptım. 23 Nisan şenliklerinde oynanacak oyunları ben seçer, ben sahneye koyardım. Okulda tiyatro kolundaydım. İçgüdüseldi. İddialıydım, evde de sofraya oturacaksam davet edilmek isterdim (gülüyor). İlgi ve alakayı seven bir çocukmuşum.”

Haberin Devamı

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez
SENE 1977

ŞAN DERSİNDEN ATILINCA TİYATRODA KALDIM

İşsever, Nişantaşı Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra oyunculuk mesleği için konservatuvara yöneliyor. Ancak önünde bir engel var; çocuklarını bu kadar sanatla iç içe yetiştiren annesi kızının sanatçı olmasını istemiyor.  Ayşegül Hanım, gülerek anlatıyor: “Kendisi de bir zaman tiyatro yapmış ve çok zorluk çekmiş. O yüzden benim oyuncu olmamı istemedi. Sonunda annem ‘Eğer Türk sanat müziği bölümüne girersen konservatuvara izin vereceğim’ dedi. Ben okulun üç bölümüne de kaydoldum; şan, tiyatro ve Türk sanat müziği. Ancak tabii hepsi ayrı disiplinler olduğundan sonunda birini seçmem gerekti. En son şan dersinden atılıp tiyatroda kaldım. Annem hâlâ “Sesinden ekmek yemesi gereken bir kadındın, boşa tiyatrocu oldun” der.”

Haberin Devamı

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez
Tepebaşı

YILDIZ HOCA’DAN DERS: İLK BULDUĞUNA YAPIŞMA KOLAY BEĞENME

Konservatuvara 1984 yılında giriyor. O dönem kimler var? Ortam nasıl? İşsever: “Çok tılsımlı bir yerdi. Her yerden müzik sesi gelirdi. Hocalarımız arasında Ahmed Levendoğlu, Müjdat Gezen, Haldun Dormen, Yıldız Kenter, Mehmet Birkiye vardı. Biz çok şanslıydık. Herhangi bir yerde iyi oyuncu gördüğümde altından hep Yıldız Hoca çıkar. Bir avuç pırlanta serpmişler Türkiye’ye… Şimdi herkes her şeyi çok kolay beğeniyor. Hem seyirci hem oyuncu kolay beğeniyor.  Ben hâlâ yaptığım hiçbir şeyi beğenmem. Hep daha iyisi olabilir miydi diye ararım. Yıldız Hanım’ın çok güzel bir düsturu vardır: ‘İlk bulduğuna yapışma, kolay beğenme. Bu sana kaliteyi getirecek çocuğum. Senin etrafına da kaliteyi getirecek’ derdi. Hepsinin farklı oyunculuk üslupları vardı.”

Haberin Devamı

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez
SENE 1925 - ‘Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşları Topluluğu’ Trabzon turnesinde.

DÜNDEN BUGÜNE DARÜLBEDAYİ

‘Darülbedayi-i Osmani’, 1914 yılında dönemin belediye başkanı Cemil (Topuzlu) Paşa’nın Belediye Meclisi’nden çıkarttığı kararla kuruluyor. Önce bir okul olarak açılan kuruma, ‘Güzellikler Evi’ anlamına gelen ‘Darülbedayi-i Osmanî’ adı veriliyor. Merkezi, Şehzadabaşı’ndaki Letafet Apartmanı, ilk yöneticisi Fransız tiyatro sanatçısı Andre Antoine. Darülbedayi’nin ilk sahnelediği oyun ‘Çürük Temel’.  Türk kadınlarının ilk sahneye çıkması da Darülbedayi öncülüğünde oluyor: 1918 yılında Afife, Behire, Memduha, Beyza ve Refika hanımlar öğrenci oluyor. Afife Hanım sahneye çıkan ilk Türk kadını oluyor. Birinci Dünya Savaşı ve mütareke yıllarında Darülbedayi tüm imkânsızlıklara rağmen faaliyetlerini sürdürüyor. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, 1927 yılında kurumun başına Türk tiyatrosunun efsane ismi Muhsin Ertuğrul getiriliyor. 1934 yılından sonra İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları adını alıyor. (Kaynak: Atatürk Ansiklopedisi)

Haberin Devamı

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez
SENE 1940’lar - ‘Cyrano de Bergerac’ sergileniyor

ŞEHİR İÇİ TURNELER

Şehir Tiyatroları, bugün günde 3500 civarında İstanbul seyircisine perdelerini açıyormuş. İşsever: “Tiyatro toplumun her kesimiyle kucaklaşan bir sanat dalı. İzleyici sayımız iki sene içinde 250 binden 780 bine çıktı. Şehir Tiyatrosu İstanbul’da her zaman lokomotif görevi görür. Dezavantajlı bölgelerde çocukların tiyatroyla buluşması için de çalışmalar yapıyoruz. Haftada bir şehir içinde turneye çıkıyoruz. 110. yıl kutlamamızı seyirciyle kucaklaşarak yapıyoruz.”

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez

TİYATRO DA HALK EKMEK GİBİDİR

Tiyatroya geçen yüzyılda pek çok rakip çıktı; sinema, televizyon, sosyal platformlar... Halen ilgi görmesinin sebebi nedir? İşsever: “Tiyatro er meydanıdır. Sanatçı her oyunda mesleğinin imtihanını verir. İyi oyuncuyla tadından yenmez olur.  İzleyici açısından da her oyun size farklı bakış açıları sunar. Vizyonunuzu genişletir. Modası geçmez. Belediyelerin tek işi şehrin altıyapısıyla  uğraşmak değildir. Halkı sanatla buluşturmak da görevlerinden biridir. Hele bizim gibi sanata kolay ulaşılamayan bir ülkede, kamu tiyatrosu olmazsa olmazdır. Kamusal alanda sanat, halk ekmek, su, hava gibidir.”

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez

USTA-ÇIRAK SİSTEMİ

İşsever, konservatuvarın ilk senesinde Ali-Ayşegül Atik Tiyatrosu’nda oynayarak harçlığını çıkarıyor. 1986 senesinde, bugün itibarıyla 38 yıl geçireceği Şehir Tiyatroları’na öğrenci olarak giriyor. Kullandığı ‘evin kızı’ tabirinin sebebi işte bu... İşsever: “Şehir Tiyatroları’nın en önemli özelliği usta-çırak ilişkisini temel alan bir sistemi olmasıydı. Benim girdiğim dönemde Alev Gürzap, Gülen Kıpçak, Suna Pekuysal, Zihni Göktay, Toron Karacaoğlu, Nedret Güvenç gibi isimler vardı. Bilge Zobu ile sohbet ettiğinizde üstünüze kütüphane yıkılıyor zannederdiniz. Hem geçmişi hem yeniyi kulislerde dinleyerek öğrendik. Bir tiyatronun nasıl yönetilmesi gerektiğini ben Gencay Gürün’den öğrendim. Gencay Gürün ve Ayşenil Şamlıoğlu’nun ardından üçüncü kadın genel sanat yönetmeni oldum.” 

Darülbedayi’nin genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever: Oyuncu iyiyse tiyatro tadından yenmez
‘Lüküs Hayat’ta Zihni Oktay ile

Yazarın Tüm Yazıları