Siyasette kadının izi

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

‘Güneydoğu’da kadın olmak'... CHP Kadın Kolları'nın İstanbul'da cuma günü düzenlediği toplantının adıydı.

Kadınlar, içlerini katarak yakalamaya çalışıyorlar sorunları. Bu boyutuyla çok umut verici geldi bana toplantıda dile getirilenler.

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlar, Soğuk Savaş sonrasının yeni politik evreninin en modern unsurları olma yolundalar.

Geçen pazar günü bu sütunda yayınlanan ‘Lider karısı değil, kadın lider’ başlıklı yazımın bir tür sağlamasıydı cuma günü kadınların verdiği reaksiyonlar.

Her ne kadar çözümler bölümü ‘yerel yönetimlerle işbirliği yapılsın, sivil toplumun örgütlerinin katkısı sağlasın vs.’ şeklindeki derin genellemelere dönüşse de kadın duyarlılığının samimi tonlarını yakaladım ben burada.

Böyle bir çalışmanın CHP'lilerce gerçekleşmiş olması ayrıca önemli. Çünkü bir zamanlar bu partinin oy deposu olan Güneydoğu artık CHP'ye çok daha mesafeli, çok daha sorgulayacı bakıyor. CHP'li kadınların, kadın sorunlarını zumlarken esasında diğer partiler gibi sosyal demokrasinin de bölgedeki ‘yok’luğunu ve ‘politikasızlığını’ tespit etmiş olduklarını düşünüyorum.

Kadın hareketi, farklı duyarlılıkları, iç zenginliğini ve de cesareti siyasete taşımalı. Modern demokrasiler işte kadını bu nitelikleriyle siyasetin içine çekiyorlar.

CHP Kadın Kolları genel başkanı Güldal Okuducu, konuşmasında Güneydoğu'da kadın olmayı yani ‘hiçbir şey olmamayı’ güzel bir konuşmayla ortaya koydu.

Güneydoğu'nun dram ve trajedilerle tanımlanmasını kanıksar gibiyiz.. Savaş, korku, göç ve de en korkuncu umut proletaryasıyla anılıyor bütün bölge. Güneydoğu'nun koşulları böylesine çetin iken kadının yaşadıkları binlerce defa daha korkunç, daha isyan ettirici.

CHP tarafından yapılan çalışmanın sayılara yansıyan bölümü, her istatistik gibi sadece çerçeve çiziyor.

Bölgede kız çocukları 12-13 yaşında evlendiriliyor.

Evlilik kararı çoğunlukla aile büyükleri tarafından veriliyor.

İlginçtir aile büyüklerinin evlilik kararı kentlerde yüzde 54'e kırda ise yüzde 46'ya çıkabiliyor. Yani kent yaşamı töreleri değiştirmiyor aksine daha fazla içe kapanmayı getiriyor.

Bu arada sadece imam nikahıyla evlenenlerin oranı kentte yüzde 14, kırda yüzde 31.

Kırsal alanda kadınların yüzde 52.4'ünün, kentte ise yüzde 36.3'ünün kocalarıyla aralarında akrabalık bağları bulunuyor.

Ve de bölgede kadınların okur-yazarlık oranı yüzde 44.77. Kısaca Güneydoğu kadınının yarısından fazlası okuma yazma bilmiyor.

Töre yasaları sözümona namus adına genç kızların kanını içiyor. Kan davasında ateşkes kız çocuk evererek sağlanıyor.

Pis feodal düzen kadının üzerinden yürütüyor gemisini.

Bu gerçekleri yüz kere bin kere yazmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Sadece yukarıdaki tablonun varlığı yeter utanmak için. Rusya'ya gidip ekonomi dersi verenlere ithaf edilir. O ekonomi dersi verdiğiniz Rusya'da kadınların okuma yazma oranı yüzde yüz...İnsanın yüzüne bakıp gülerler.

Hiç şüpheniz olmasın kendi sorunlarını teşhis edemeyenlerin verdiği dersleri kimse ciddiye almaz. Almıyor da zaten.

Buna karşılık mütavizi de olsa CHP'li kadınların teşhis koyup çözüm üretmeye yönelik bu samimi çabaları kanımca çok önemli. Var gücümüzle desteklemeliyiz.

Siyaset kabadayıların değil özverili, mütevazı ve de duyarlı insanların işidir.













Yazarın Tüm Yazıları