Zeynep Atikkan: Rüşvetin parasını yiyemeyecekler!

Zeynep ATİKKAN

BAŞLIKLARI bulmak zor olmayacak. Bölüm başlıklarını, ara başlıkları. Hele genel başlığı... Yolsuzluklar döneminin en görkemli kahramanlarını bir çırpıda sıralamak için kafa patlatmak gerekmeyecek. Zaman hızlandığı için bugünlerin tarihini yazmak için çok da beklenmeyecek. Böyle bir süreçte Türkiye ‘‘istikrar programı’’ diye kimse çok fazla takla atmasın; ‘‘istikrar programının başarısı’’ da bu ülkenin ‘‘kokuşmuşluk’’ tarihinin yazılmaya başlamasıyla irtibatlı.

Anadolu Ajansı'nda çalışan genç muhabir arkadaşımız Coşkun Ergül, daha şimdiden bu pislik döneminin temiz sayfalarına adını yazdırdı. Ergül, Beyaz Enerji Operasyonu çerçevesinde rüşvetin belgesini yakaladı. Tutuklanan TEAŞ bürokratları ile bazı işadamlarının DGM hákimine yaptıkları rüşvet itiraflarını haberleştirdi. Arkadaşlarını atlattı.

Gerisi malum. Haber ANAP'ı rahatsız etti. Zaten son günlerde hep rahatsız ANAP. Ve de olmaya devam edecek. Çünkü bu haberler fışkıracak. Fışkırmak zorunda.

* * *

ANAP'ın haberi servise koydurmamak için Anadolu Ajansı'na yaptığı baskı da tutmadı. Basını sansürleme haberi Associated Press aracılığıyla dünyaya duyuruldu. Yani dünya çapında medyatik oldu.

Bugünlerde tarih süratli yazılıyor.

‘‘Tezek temizleme’’ döneminin önümüzdeki yıllarda tarih sayfalarına yansıyış biçimine dönersek; bir tarafta ‘‘pislik döneminde’’ işini yapan, dürüst ve çalışkan bir gazeteci, diğer tarafta yolsuzlukların odağı haline gelen ANAP'tan haberin geri çekilmesi için yapılan baskılar.

‘‘Tezek temizleme tarihinin bölgeleri’’ bunlar. Bizler ve çocuklarımız bu tarihe tanıklık ediyoruz. Torunlarımız ise bu dönemi, tarih sayfalarından okuyacaklar. ‘‘Tezeği temizleme döneminde’’ işini layıkıyla yapanların adlarını öğrenecekler. Bu arada ‘‘tezeği örtme mücadelesinde’’ iyice zavallılaşanların kimler olduğunu, soylarını soplarını belleyecekler.

Bu işler böyle oluyor.

Kısa yoldan ‘‘süratle’’ zengin olunuyorsa, süratle ‘‘tarihe’’ de geçilecek artık. İnternet ortamının kaçınılmazlığı bu. Demek istediğim, tam yüzyıl önce aynı süreçten geçen Amerika'da verilen mücadeleyi başlatmak için bir asır filan beklenmeyecek. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. 1906 yılının Amerika'sında Başkan Roosevelt, yolsuzluk ve kokuşmuşluğu ortaya çıkaran genç, çalışkan, cesur ve mücadeleci gazetecilere ‘‘tezek temizleyiciler’’ adını vermişti. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başı, Amerikan tarihinde ‘‘get-rich-quickism’’ dönemiydi. Voli vurmanın, gayri meşru yoldan süratle zenginleşmenin altın çağıydı.

Bu döneminin ‘‘sona erdirilmesi’’ için düğmeye basanlar büyük çapta gazeteciler oldu. Gazeteciler yolsuzluk döneminde olup bitenleri ortaya döktükleri için tarihe geçtiler. Örneklerine gelince, New York'lu gazeteci Lincoln Steffena 1902 yılında yayınladığı ‘‘Kentlerin Utancı’’ başlıklı dizi yazılarla büyük sermaye ile yerel yönetimler arasındaki kokuşmuş ilişkileri gözler önüne serdi. Döneminin ünlü kadın gazetecilerinden Ida M.Tarbell, petrol şirketi Standard Oil'in ipliğini pazara çıkardı.

‘‘Tezek temizleyen’’ gazeteciler boğazına kadar rüşvet ve yolsuzluğa batmış sigorta şirketlerinin peşine düştüler. David G.Phillips, 1906'da yayınladığı ‘‘Senato'nun İhaneti’’ başlıklı diziyle yolsuzluklara karşı feveran eden halkın gözdesi oldu. Phillips bu yazıda, senatodaki doksan senatörden yetmiş beşinin, tekellerin adamı olduğunu ortaya attı. Ve kanıtladı.

Bir tarafta voliler vurulurken, ‘‘öteki Amerika’’nın dünyası yazılara yansıdı. Danimarka kökenli gazeteci Jacob A.Riis, 1890'da The New York Sun Gazetesi'nde yayınlanan ‘‘Amerika'nın Diğer Yarısı Nasıl Yaşıyor’’ başlıklı röportajlarıyla New York varoşlarının sefaletini okurla tanıştırdı. Büyük bir infial oldu. Siyaset çalkalandı.

Bu örnekleri daha da uzatmak mümkün.

* * *

Türkiye, dünyadaki ligini belirlemek için ‘‘yolsuzluk dönemini’’ belgelemek zorunda. Burada gazetecilik başlıyor. Bir dönem aydınlanarak kapanmalı artık.

Gerçekleri ne kadar sansürlemeye kalkışsalar da haber ‘‘belge’’ olup çıkıyor. Yolsuzluk döneminin aktörlerini sergileyerek. Onların çocukları da bu ülkede rüşvetin parasını yiyemeyecekler.

Totaliter rejimler dışında ‘‘yolsuzlukları’’ kapatan bir düzen olmadığına göre! Bugün Coşkun Ergül'e ve de büyük bir cesaretle yolsuzlukların üstüne giden bütün arkadaşlarımıza sahip çıkalım.