Paylaş
Tony Blair hükümeti iktidardaki birinci yılına doldurmak üzere. Karne notu verilecek yakında. Genel kanaat notu çok olumlu şimdilik.
Radikal kararlar, ciddi dönüşümler ve de ayırımlı politikalarla hükümet eden Blair ve kadrosunun çözüm üretme yetenekleri her türlü siyasi problemin aşılmasında model olarak gösteriliyor.
Buna rağmen İngiliz basını övgülerinde ve de değerlendirmelerinde çok dikkatli ve soğukkanlı davranıyor.
Dünya basını ise İngiliz basınından daha cömert davranıyor Tony Blair'e övgü dağıtırken.
Ayrıntılı bir basın taraması yaptıktan sonra Tony Blair'in dümenindeki İngiltere'nin 21.yüzyıl rüzgârlarını nasıl ve neden kucaklayabildiğini şöyle açıklanabilir:
-Önce hatırlatmak gerekir ki, Blair çok ciddi bir çalışma ve hazırlıkla iş başına geldi. Yeni fikirler ve bu fikirlerin hayata geçirilmesi yönündeki starejiler hazırdı. Yani, iş başında konjonktüre göre iş üretilmedi.
-İşçi Partisi hükümete gelmeden, değişimin teorosini geliştirmişti İngiltere'nin sol çevreleri. Eski sosyalistlerin dünyayı yeniden yorumlama yönünde yaptıkları atılımlar, Blair ve kadrosu tarafından kabul gördü.
- İngiliz İşçi Partisi'nin başarısının sihirli formülü şuydu:
Mevcut liderler için yeni fikirler aranmadı. Fikirler büyük bir entellektüel canlılık içinde ortaya atıldı. Bu dönümüşü kabul edenler belli bir eylem planı ve kararlılık içinde biraraya geldiler.
Ve iktidar olduktan sonra da konjontür hesaplarıyla ayakta durma ya da birbirini yıpratma politikalarına girmediler. Yamanarak değil kişilikle siyaset yapma yolunu seçtiler.
Tony Blair hükümetinde bugün başbakan olabilecek nitelikle Gordon Brown ve Robin Cook en az iki güçlü siyasetçi bulunuyor. Ve mayıs ayında birinci yılını dolduracak olan Hükümet'te hiçbir ayak oyunu yapılmıyor.
- Tony Blair kadrosunun temel özelliği, yenilenmeyi hücrelerinde hisseden, kompleksiz ve de ciddiyet temelinde siyaset yapan politikacılardan oluşması.
- Peki yeni fikirler toplumda nasıl kabul gördü?
Kanımca hayatın gündeminden fışkırdıkları için ortaya atılan bu yeni fikirler ve dönüşüm rotaları sürükleyici oldular. Blair de bu dalgayı iyi yönetebildiği için başarılı olabildi.
- İngiliz İşçi Partisi'nin teorisyen kadroları dayanışma ve piyasanın beraber yürüyebileceğini görüp hayata geçirmekte hiç çekingen davranmadılar. Bu boyutuyla da Avrupa soluna önemli bir ‘yeniliği’ taşıdılar.
- Blair'in önemli bir başarısı da kurumlarla çalışmadaki ustalığı oldu. Hükümet hiçbir kurumu by-pass etme cinliğine yönelmedi.
- Bilindiği gibi, Blair hükümeti, ekonomide bir önceki Muhafazakar iktidarın politikasını ‘enkaz aldık’ edebiyatıyla karalamaya kalkmadı. Makro ekonomik istikrarın korunması hedef alındı. Bir öncesi hükümetin bütçe programı değiştirilmedi. Ve de büyük bir yaratıcılıkla bu programa yeni sosyal projeler ilave edilebildi.
Başarının ve de yaratıcılığın en büyük göstergesi de bu noktadaki ustalık oldu.
- Başarı, İngiliz hükümetinin bazı komplekslerden arınmasını doğurdu. Ve bu doğrultuda hükümet, temel sorunların çözümü için muhatap aramaya başladı risk alacak kadar ileri adımlar atabildi. Ancak risk alırken sistemi korumaya büyük özen gösterdi bunun güvencesini verdi.
İşte bütün bu faktörler biraraya gelince dünyada bir Blair rüzgarı esiyor, herkes İngiltere modelinden söz ediyor.
Peki İngiltere'de hiç mi sorun yok?
Sanırım Blair'in bundan sonra önündeki en büyük sınav, İngiltere'ye Avrupa'yı anlatabilme başarısı olacak. Bunda zorlanırsa başarısı da sorgulanmaya başlar.
Paylaş