Paylaş
Türkiye'de ruhani liderini seçimle belirleyen tek cemaat Ermeniler. Bu ayın on dördünde Ermeni cemaati 84. patriğini seçmiş olacak.
Patrik II.Karakin'in ölümü nedeniyle yapılan seçimler, iyice ‘medyatik’ hale gelince dikkatimi çekti.
‘Her seçim bu kadar çekişmeli, bu kadar karalamalı mı geçer’ şeklindeki sorumu cemaat yetkilileri. ‘Evet’ diye yanıtlıyorlar.
Bundan sekiz yıl önce yapılan seçimlerde de durum aynıymış. Sekiz yıl sonra durumun değişmemesini ‘doğal’ karşılar gibiler.
Ermeni cemaati seçim öncesinde, temaları, sorunları tartışacağı yerde bir karalama kampanyası içinde çalkalanıyor.
Ve oylama için geri sayımın başladığı şu sıralarda, Ermeni cemaatinin bünyesinde ‘Devlet kimi destekliyor’ tartışması bütün hızıyla sürüp gidiyor.
Cemaate yayılan haberler göre Mesrob Mutafyan'ın mor listesi devletin ‘kara listesinde’. Mutafyan'ın rakibi Şahan Sıvacıyan'ın beyaz listesi ise devletin desteğini alıyor.
Kısaca Türkiye'deki Ermeni cemaatinin demokratik yollardan gerçekleştirmesi gereken bir seçimde ‘mor’ ‘beyaz’ mücadelesi devlete endekslenmiş durumda.
Kim kimi destekliyor? Neden destekliyor?
Aldığım duyumlara göre devletin üst kademesi böyle bir destek, köstek tartışmasından rahatsız. ‘Şu veya bu adayı devlet istemiyor’ haberlerinin yayılmasından hoşnut değil. ‘Bu, gerçek dışı’ deniliyor.
Ankara, olaya bu kadar açık mesafe koyunca bu haberler nereden kaynaklanıyor, kimin adına yayılıyor?
Bilindiği gibi son zamanlarda herkes devlet adına ahkâm kesiyor Türkiye'de. Çeteler de devlet adına konuşuyor, bankacılar da, iş adamları da devlet adına lobi yapıyor.
En alt düzeydeki bir devlet memuru, devlet adına hüküm veriyor. Kendi küçük hükümranlığını ilân ediyor.
Sanırım asıl sorun, devlet adına bu kadar çok ahkâm kesenlerin elinde devletin giderek sanallaşması.
Türkiye'nin sayısal olarak en büyük hıristiyan cemaatini oluşturan Ermeniler'in patrik seçiminindeki adaylık mücadelesini ‘Devlet istiyor, istemiyor’ tartışmasına indirgemek galiba bu coğrafyanın sıkıntısı.
Görülüyor ki ‘devlet istiyor, istemiyor’ haberlerini en fazla Ermeni cemaati yayıyor.
Ve de cemaat, seçim öncesi tartışılması gereken projeler, kilisenin 21. yüzyıl temalarına yaklaşımı, modernite, kültürlerarası dialog, küreselleşme ve din gibi konuların üstünde durmuyor.
Bir ‘demodelik’ kampanyası sürüp gidiyor.
Dünya'da ve özellikle bu coğrafyada yaşıyan toplumların artık ‘Devlet istiyor istemiyor’ tartışmaları yerine modern temalar üzerinde kafa yormaları gerekmiyor mu?
Bir cemaat seçiminde ‘Devlet istiyor, istemiyor’un dedikodusu çıkmamalıydı.
Tabii gerçekten moderniteye inanıyorsak!
Paylaş