Zeynep Atikkan: Merkez sağın dayanılmaz çöküşü

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Köşe yazarları filan pompalamadı.

Eşi, Hillary'cilik oynamadı. Amerikalı uzman getirtip seçim kampanyası hazırlatılmadı.

Partinin ağır topu, A takımı edebiyatı yapılmadı. Dünya'ya iktisat dersleri veren ekonomi bakanı ortaya çıkmadı.

Bütün bunların tersi yapıldığı için Ecevit rüzgarı arkasına aldı.

Anti-medyatik sessiz tırmanış. Tevazunun gücü.

Ecevit'in yükselişini çok derin analizlerle izah etmeye gerek var mı? Sanmıyorum.

Ecevit'in yakaladığı rüzgar aslında Türkiye'de yükselen trend ile doku uyumunu simgeliyor.

Şurada iki ay oldu azınlık hükümeti kurulalı. İlk kez yolsuzluk skandalları, voli haberleri, çeteyle pazarlık ustalıklarıyla çalkalanmıyor ülke. Olay bu kadar basit ve yalın.

Yani normale dönüşü yaşıyor Türkiye.

Sadece ANAP'ın uzmanlık alanıdır dedikleri ekonomi yürüyor. Ekonominin sanki bir kadermiş gibi sadece ANAP'tan sorulacağını sanan iş adamları da seslerini kesiyorlar.

Yani yıllardır yükselen değer, vizyon edebiyatı, tabu yıkma hurafeleri, kadın lider yaratıp modernleşme safsatası, çeteye banka satma, bürokrasiyi gazetecilere yargılatma vs. gibi anormalliklere alışmış ülkede normale dönüş özleminin ilk rahatlama işaretleri bunlar.

Bu yükseliş ne sol ne de sosyal demokrasiyle izah edilebilir. Ne de Avrupa'da sol partilerin elde ettiği başarıyla.

Çünkü yaşanmakta olan sol'un yükselişi değil bir tasfiye sürecinin başlatılması. Zaten DSP de sol bir parti olmaktan çok Ecevit'in özel alanı görünümünde. Eşiğinden avantacıların atlamaya cesaret edemediği bir alan.

Hiç kuşkusuz ki bu ilk tasfiye dalgası bundan sonraki seçimlerde ikinci büyük dalgayı yaratacak. Merkez sağ ve merkez sol için yeni ufuklar açacak. Ve de ancak o zaman Türkiye'nin gündemindeki temel sorunların çözümü için sağ ve sol politikaların gerçek rekabeti başlayacak.

Kampanyalar, temalar çerçevesinde düzenlenecek ve kadrolar yenilecek.

Bugün yaşanan ise sadece bir arınma, rahatlama ve adam gibi yönetilme özleminin dışavurumu.

Böyle bir konjonktürde ANAYOL şakşakçılarının da epey çaptan düştüğünü görmek gerekiyor. Çünkü yükselen diğer bir trend de merkez sağın toplam oylarının geçen seçimlere göre düşme eğilimine girmesi. Düşerken büyük bir goygoycu güruhunu da aşağıya çekiyor.

Kimileri şaşırıyorlar ağır top'lu, A takımlı ve de ekonomiyi kendisinden menkul sanan ANAP'ın düşük performansına. Çeteyle pazarlık yaparken suçüstü yakalanan bir partinin seçmen tarafından cezalandırılması doğal değil mi?

Servetinin kaynağını açıklayamamış bir liderin yıldızının parlamasını beklemek akılcı olabilir mi?

Eski Refah Partisi için de durum farklı mı?

Yolsuzlukları kurumlaştırmaktan başka hiçbir işe yaramayan merkez sağın yarattığı ekonomik ve sosyal sıkıntıların boşluklarından yararlanmak istemişti Refah Partisi. Görüldü ki Refah çizgisi de adil düzen adı altında merkez sağın karışık güçleriyle net olmayan ilişkilere girdi.

Susurluk'u görmedi. Yolsuzlukların üstüne gitmedi.

Fazilet Partisi, küskün zevat ile seçim erteletmeye kalktı. Çaptan düştü.

Ecevit rüzgarı mı?

Yıllardır anormali normal diye yutturdukları kitlelerden alıyor hızını.

Ecevit'in yükselişi mi yoksa merkez sağın önlenemez çöküşü mü?



Yazarın Tüm Yazıları