Hayati istikrar

Zeynep ATİKKAN

Göztepe'deki korkunç saldırı CNN, yayını kesip ‘flaş haber’ diye verdi. Habere, ‘PKK ve TİKKO’nun işbirliğiyle Türkiye'de istikrar bozulmaya çalışılıyor', yorumunu ekleyerek.

Bu cümlenin anahtar kelimesi istikrar.

Kendini güçlendirme sürecine giren Türkiye, istikrarlı ortamları yarattığı ölçüde önündeki ciddi siyasi, ekonomik ve sosyal sorunları çözme fırsatını yakalayacak.

Modern normlara doğru pozitif adımlar atabilecek.

İlginçtir, Türkiye'yi destabilize etmek isteyenlerin o korkunç bombanın pimini çektikleri anda, Meclis'teki küskün cemaat yarattığı siyasi belirsizlikle ülkenin yakalamaya çalıştığı istikrarı hedef alıyordu. Bambaşka amaçlarla, çok özel hesaplarla, bazen patolojik takıntılarla ama sonuçta o çok ihtiyaç duyduğumuz istikrara tecavüz ederek.

Bu talihsiz rastlantının ne yazık ki tarih*ı bir önemi olacak eğer bugün sağduyu ön plana çıkmazsa.

Erbakan güdümlü, listeye giremeyen magaloman ağırlıklı, hem getiririm götürürümcü siyasetçi destekli garip ittifakın mensuplarının ‘yasa çıkaralım’ şeklindeki masum ifadeleri ne göz boyuyor ne de kendilerine reyting sağlıyor.

Çünkü düne kadar hiçbir reform yasasının savunuculuğunu yapmayanların seçime bir ay kala reformcu kesilmelerini ciddiye almak kolay değil.

Kaldı ki eğer istikrar bozulursa çıkartılacak hiçbir yasanın anlamlı olmayacağı da çok açık.

Meclis'in ezici çoğunluğu seçime karar vermiş.

Siyasetin enerjisi sandığa yönelmiş. Toplumun beklentisi seçimlerin istikrar içinde yapılması yönünde.

Ve de anlaşılması mümkün olmayan bir kollektif körlükle seçim erteletme hesapları yapılıyor. İlkelerin yerle bir edildiği bir ucubelik ortamında, ‘REFAHYOL’u bozdurdum' diye siyasi meşruiyet arayanların Erbakan'a can simidi uzattığı garabet kareleriyle!

Bu zevatın basındaki destekçileri çıkıp ‘Aslında medeni adamdır ama arada bir küfür eder karısını döver’ diyeceklerdir. Ama güdük kılıflar da artık bu zevatın ayıbını örtemiyor.

Görüldüğü gibi sorun ne islamcılıkta ne de laiklikte. Önemli olan ilkeli davranabilmek.

Çünkü bünyeye bir kere ilkesizlik virüsü girdi mi, çıkarlarını ebediyete taşımak isteyenler en kutsal ittifakları kurabiliyorlar. Laik iş dünyasının mensupları, reformcu ağır toplar, demokrat islamcı gruplar...Ve de çıkar türlüsünün tenceresine daha ne eklenebilirse.

Türkiye'nin bugünkü koşullarında kim istikrara karşı refleks geliştirebilir?

Gelecek kuşaklara saygı duyan hangi milletvekili, küskün ya da barışık hangi siyasi bu kadar sorumsuz olabilir?

Türkiye'nin istikrarı, istikrarlı bir ortamda bu seçimlerin yapılmasından geçiyor.

Bugün önünüzde daha birkaç saat var.

Sakince düşünmek için.

Kararınızı bir daha gözden geçirmek için.

Yanlıştan dönmek insanı yüceltmez mi?