Zeynep Atikkan: Fazilet neden geriledi?

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Bir kesimin bütün enerjisi onları alaşağı etmek için kullanıldı.

Marşlar söylendi.

Klasik müzik konseri ile ‘laiklik’ gösterileri yapıldı.

Rozet Atatürkçülüğü şahlandı.

Kadınlar cenaze namazı kıldı.

Bu arada ‘Yolsuzluk yapar ama şeriatı istemez’ diyenlere sonsuz hoşgörü, teşvik sağlandı.

Batı'nın, ‘Türkiye Cezayirleşiyor’ histerisi kendi toplumumuzda kabul gördü.

İş 28 Şubat'a kadar ulaştı.

Ve Türkiye, 18 Nisan seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu önceden kestiremeyecek, temel sorunlarını bu kadar görmezlikten gelecek bir psikolojiye teslim oldu.

Pazar gününden beri biliyoruz ki herkesin ikinci parti olacağını düşündüğü Fazilet üçüncü sıraya düştü. Ve de oy oranı sadece yüzde 15.

Fazilet Partisi, bu yüzdeye söylenen marşlar takılan rozetler, dokuncu senfoni laikliği vs. nedeniyle inmedi. Refah-Fazilet çizgisi kendisini küçülttü, eritti ve de bugüne getirdi.

‘MHP nasıl yükseldi’ye yanıt arandığı sırada ‘Fazilet neden geriledi’nin teşhisini de iyi koymak gerekiyor.

Bu noktada görülüyor ki dinsel gelenekçilik 18 Nisan'da gündem yeniledi. Ve de özellikle İç Anadolu'daki seçmenin tercihi, Refah-Fazilet çizgisinden MHP'ye yöneldi. Rüzgár Karadeniz'e kadar ulaştı.

Neden?

1- Nasıl üçüncü sınıf bir Avrupalı lider olan d'Alema'nın bütün diplomasi sınırlarını aşıp küstahça Türkiye'yi aşağılaması en liberal çevrelerde bile infial yarattıysa, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla Kaddafi'nin çadırında posta yiyen Erbakan'ı sadece yüzde 15'lik kesim affetti.

1995'de Refah'a ödünç verilen oylar Kaddafi'nin çadırında Erbakan'dan geri alındı.

2- Zaman geçti. Refah Partisi'nin dış politika tercihleri berraklaştı. Ve de en yoksul kitlelerin tercihinin bile Erbakan'ınkilerle örtüşmediği çok kısa sürede belli oldu.

3- Refah Partisi'nin ortaya koyduğu Arap dünyasına yakın ‘ithal İslam’ görüntüsü de kabul görmedi.

4- Önce Bosna'da sonra da Kosova'da, Arap ülkelerinin sergilediği vurdumduymazlık bu psikolojinin daha da pekişmesine yol açtı.

5- İslam enternasyonalizmi fikri 18 Nisan'da gömüldü gitti.

6- Bu arada Refah Partisi'nin en militan kadroları, iktidarın elden kaçırılmış olmasını affetmediler.

7- Kutan'ın genel başkanlığa seçilmesinden sonra Erbakansal müdahelelerin devam etmesi ve de örgütün iki başlı manzarası seçmeni hayal kırıklığına uğrattı. Dinsel gelenekçilik artık başka adres aramaya başladı.

8- Milletvekili seçimlerinde, Kürt unsuru Refah-Fazilet çizgisinden ayrıştı.

9- Refah Partisi'nin yolsuzluklar konusunda kılını kıpırdatmaması 18 Nisan seçimlerinde ödünç oyların yönünü etkiledi.

10- Refah'ı kötü liderlik yıprattı.

11- Küskünler kepazeliğinde Erbakan'ın Fazilet Partisi üzerindeki hegemonyası iyice belirginleşti. Refah'ı yıpratan Erbakan liderliğinin Fazilet'in de önünü tıkayacağı anlaşıldı.

Bütün bu unsurlar biraraya gelince Fazilet Partisi, kimsenin beklemediği biçimde yüzde 15'e geriledi.

Seçmen, ülke yönetiminde Refah çizgisini sınıfta bıraktı.

Yerel yönetimlerde ise önemli ölçüde ‘devam’ dedi. Çünkü Refahlı belediyelerin yönetiminden hoşnut kalmıştı.

Tablo bu kadar açık.

Paniğe kapılanlar ise galiba özgüveni olmayanlardı.

Ya da bir yabancı gözüyle kendi ülkesine bakanlar!



Yazarın Tüm Yazıları