Paylaş
ANAP, gerçek yüzünü gösterdi.
Kimse kendisini aldatmasın, ANAP Kongresi'ni İtalya krizi filan gölgelemedi. ANAP'ın toplumdaki yeri, itibarı ve desteği neyse o kadarı yansıdı Kongre'ye.
Bir iki halay çekildi...Zorlama bir iki hoplama zıplama yapıldı. Ne yeni bir tema tartışıldı ne de bir 21. yüzyıl çizgisi belirdi. Kongre'yi, çatık kaşlı, bıyıklı, göbekli merkez sağın politika müdavimleri doldurmuştu. (Televizyona yansıyan görüntüler bunlardı. Kongre'yi izleyen en mız mız ANAP'lı sütun sahiplerinden bile büyük bir coşkuya dair belirti gelmedi.
Tabii ki kongrede muhalefetin esamesi okunmadı. Zaten okunamazdı.
Gazetecilerle yaptıkları sohbetlerde genel başkanı, partiyi eleştirenler ‘alaturka bir parti disiplini anlayışıyla’ pıstılar. Tabii bu parti disiplini filan değil düpedüz seçim pısıkrıklığı, milletvekilliği hesabıydı.
ANAP'ın 6. olağan kongresi, bu partinin her boyutuyla demodeliğinin de göstergesi oldu.
Delegelerin demode refleksleri sonucu, merkez karar ve yönetim kuruluna tek bir kadın girebildi. Sibel Çarmıklı'ya, Eyüp Aşık'lı şık yönetimde başarılar dilemek gerekli.
Bu sütunda yazıp duruyorum, lider eşi olup, bambu saplı çanta ve pantalon takımla ortalıkta dolaşmak artık bir siyaset yapma biçimi değil.
Modern siyasetin kurgusu farklı. Çünkü bireyin dünyadaki duruşu değişiyor. Liderin yanında, otuz iki dişini gösterip mutlu çift potresi çizmek pek reyting sağlamıyor. Ne partiye ne de liderine faydası var bu görüntülerin. Bugünün dünyasında liderin karısı işinde gücünde olan bir birey, saltanat teknelerinde ve uçaklarında yardımseverlik seferlerine çıkmıyor. Kendisini siyasi parti vitrininin süsleme aracı haline getirmiyor.
Kongreler için özel görüntü sergilemiyor.
Modernleşmeye çalışan ülkelerde, kadınlar artık parti yönetimde etkinler, siyasetin en aktif kurumlarında söz sahibi olmaktalar. Siyasette kadın ve erkeğin eşit temsili için mücadele veriyorlar.
Seçim takviminin yaklaştığı şu günlerde ANAP'ın en yüksek karar organına tek bir kadının girmesi, kadın seçmeni çok yakından düşündürmeli.
MKYK'nda ‘Yılmaz’ erkek kardeşler, biri genel başkan diğeri genel başbakan yetkileriyle donanmış MKYK üyesi, diğer beyler ve de tek bir kadın üye. O da büyük bir olasılıkla laiklik kotasından yönetim için uygun bulunmuştur.
Bu arada ANAP delegesi, Eyüp Aşık'a 710 oy atıp ‘Gel abi, çetelerle mücadele et. Kaseti biz iplemeyiz’ dedi 6. kongrede.
‘Çete mücadelesi yapacağım’ diyen bir partinin yapısı bu. Arslan ‘abi’lerin yönetiminde anti-çete görüntüleri.
Mesut Yılmaz liderliğindeki ANAP gündemle sörf yapıyor.
Bir süre önce kendisine sekiz yıllık eğitim dalgası yollayıverdiler O da sörfünü dalgalara bırakıverdi.
Susurluk'tan rüzgâr esti. ANAP'ın umrunda olmadı. Şimdi nedense birden ‘çetelere karşı mücadele ediyorum’ ve ‘etmezsem namerdim’ sörfü başladı. Dalgayı kim yolladı, nereden yolladı o henüz belli değil.
Yılmaz sörfüne atladı ama bu sefer, dalgalar sekiz yıllık eğitim gibi munis değil. O da bu zor mücadele için bir biçilmiş kaftan aradı. Ve de adı kasete karıştığı için istifa eden ve istifası nedeniyle basın tarafından coşkuyla alkışlanan yakın mesai arkadaşı Eyüp Aşık'ı buldu.
Ekonomiden söz etmiyorum, artık orada sörf bile yapamıyorlar. Yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Bir karış suda debelenip duruyorlar, purolu ekonomi öğretmeni Bakan'la birlikte.
ANAP'ın 6. kongresi, partinin seçimlerdeki performansının işaretlerini veriyor.
Mesajım öncelikle kadınlara.
Paylaş