Zeynep Atikkan: Birleştirme nöbeti

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Tutulduğumuz toplum mühendisliği hastalığının en belirgin belirtisi çok sık tutan merkez sağı birleştirme nöbeti.

Merkez sağı birleştirme buhranı geçirenler her fırsatta can hıraç kendilerini ortaya atıyorlar. Nedense Türk siyasi yaşamının en kutsal işlerinden birisi sayılıyor bu misyon. Akıl hocası, danışmanı, destekçisi, çıkarcısı ve de taliplisi bol ancak misyon nedense bir türlü amacına ulaşamıyor.

Oldum olası iş dünyasının asli görevidir merkezin sağ ile yakın temasta olmak. Dedeler, babalardan sonra şimdi de yeni kuşak iş adamları merkez sağın izini sürmeye başlamış. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği'nin (GYİAD) üç yüz yirmi üyesinin yüzde 88'i önceki gün liderlerin istifasını istemiş. Yüzde 95 de sağdaki birleşmeye en uygun adres olarak ANAP'ı göstermiş.

Neden ANAP?

Bu, iş dünyasının ve İstanbul'un rant zenginlerinin ‘Ekonomiyi ancak ANAP yönetir’ takıntısından kaynaklanıyor. Bu da, Özal nostaljisine dayalı vazgeçilemeyen bir anlayış. ANAP, banka satarken ihaleye fesat karıştırmaktan suçüstü yakanlanmış olsa da gene bazı çevrelerin baş tacı nedense!

18 nisan seçimlerinin ortaya çıkardığı önemli bir gerçek var:

ANAP'ın uyguladığı politikalar ve de özellikle ekonomi politikalar açık açık eleştirilmezse toplum, ‘Merkez sağ ANAP’ta birleşsin' önerilerini kös dinler. Zaten de kös dinlemekte.

Hele yolsuzluklara doğrudan bulaşmış kişiler yeniden ANAP'tan milletvekili seçildiğine göre ve de bunlara şaibeli yeni isimler eklendiğine göre neden birleşme adresi ANAP olsun ki? Bu bir kader mi?

Kim içine sindirir böyle bir karanlık birleşme mekanını?

* * *

Bu kadar çok birleştirme, bitiştirme, yapıştırma talebi olunca ister istemez ‘Ben en iyi birleştiriciyim’ diyenlerin sayısı artıyor.

Merkez sağı birleştirme müteahhitlerinden birisi yarın uzun yürüyüş başlatacak. Yanına, en vazgeçilmez merkez sağ birleştiricilerini alıp yola koyulacak. Kendilerinden menkul bir meşruiyet anlayışıyla bir zamanlar bağırlarına bastıkları lideri devirmek için yürüyecekler.

Merkez sağdaki seçmen de doğuştan aptal olduğu için ‘Beklediğim birleştirileri buldum’ diye bu zevatın peşine düşecek! (Toplum mühendisliğinin diğer bir yaratıcı tasarımı da bu).

Bu tutarsa ikinci korsan yürüyüş ANAP'a doğru yapılacak. Yılmaz'ı alaşağı etmek için.

Projeye göre, iki merkez parti birleşecek ve merkez sağda bir Demokrat Parti ortaya çıkacak.

Bu noktadaki siyasi hesap şu: ANAP artı DYP'nin, DP etmesi. Yani yüzde on iki ile yüzde on üçün bileşiminin yüzde ellileri bulması.

Oysa bugünkü koşullarda, yüzde on iki ile yüzde on üçün, bir bitişme durumunda yüzde yirmi beş bile etmeyeceği aşikar. Toplum mühendislerinin özlemleri genelde Türk halkınınkileriyle örtüşmediği için bu gerçek gözden kaçırılıyor.

Bu birleştirme nöbeti kendiliğinden doğmuyor elbette.

Hafızalarda hala Özal'ın sözde tutkallarının izleri var. Oysa dört eğilimin bileşimi olduğu varsayılan Özal'ın ANAP'ı, önce Refah'ı iktidara taşıdı. Bugün ise MHP'yi hükümete ortak etmek üzere. Bu da toplum mühendislerinin birleşme teorileri ürettiği dönemlere denk geliyor.

Birleşecek olan merkez sağın hiçbir çağdaş tema üzerinde fikri yok. Ekonomik reformları bile doğru dürüst teleffuz etmekten aciz. Zaten Güneydoğu, demokratikleşme, insan hakları, Avrupa ile ilişkiler, egemenlik kavramı, ulus-devlet, küreselleşme vs. gibi konular yüzde on iki artı yüzde on üçün hayal gücünü aşıyor!

18 Nisan seçimlerinde bu partilere elvada diyen üç milyon oy, yukarıdaki soruların yanıtını alamadığı için kendisine başka adres aradı. Bu aciz kitleyi neden umutlaştırsın bugün? Deden DP yapsın?

Toplum mühendisleri istediği için mi?

Hadi canım!



Yazarın Tüm Yazıları