Paylaş
Sadece Türkiye'de değil pekçok Avrupa ülkesinde merkez sağ hasta.
Çünkü değişimi yakalayamıyor, iktidara gelse yönetemiyor, modern problemlere modern yanıtlar getiremiyor.
Geçtiğimiz hafta Fransa, merkez sağdaki ağır hastalığı doğrulayan çok büyük bir siyasi krizle çalkalandı.
Yapılan bölgesel seçimlerde merkez sağın bazı adayları ırkçı, faşist Le Pen ile sola karşı ittifaka girip cephe oluşturdular. Merkez sağın liderleri, cumhuriyet değerlerini tehdit ettiği gerekçesiyle bu ittifaka karşı çıktıkları halde.
Merkez sağa oy veren seçmen gelmedi bu oyuna...Ve merkeze yaklaşarak meşruiyet arayan ırkçı Le Pen'in oyunu bozuldu, oyların önemli bölümü soldaki adaylara gitti.
Faşist destekle seçilen sadece beş bölge başkanı var şimdi Fransa'da. Ama o beşe tahammül yok.
Fransız kamuoyu beş işbirlikçinin istifasını istiyor.
Fransa'nın cumhuriyetçi ilkelerini ihlal ettikleri, Fransa'nın dünyadaki imajını kararttıkları gerekçesiyle.
De Gaulle'cü Cumhurbaşkanı Chirac kasıp kavuruyor.
Merkez sağın Le Pen ile ittifakına karşı anında tavır koyuyor ve televizyona çıkıp ‘ırkçı partiyle ittifaka giren merkez sağdaki adayların Fransa’nın değerlerini çiğnediğini söylüyor ve istifalarını istiyor.'
İlginç olan şu; Fransa'da bugün, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak için Gaulle'cüler ile sol, adı konmamış bir ittifaka giriyor.
De Gaulle'cü Jacques Chirac, Fransa'daki seçim sisteminin siyasi yaşamı kilitlediğini ve de politik yaşamı modernize etmek için köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Fransa'daki gelişmeleri çok yakından izlemek gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü Fransa'da aşırı sağ ile ittifaka girecek kadar içini ve özünü boşaltan merkez sağın hastalığı bizdekini epey andırıyor.
Bir genel seçim olsa Fransız merkez sağının sandıktaki mücadeleyi göğüsleyecek gücü yok. Çünkü Le Pen'in söylemi ve de stratejileri karşısında son derece aciz. Merkez sağın içine yüzde 15'lük Le Pen kurdu giriyor ve de kemirdikçe kemiriyor.
Hasta yatağındaki Fransız merkez sağının kadroları yaşlı, fikirleri eski, çözümleri demode.
Paramparça, dolayısıyla şiddetle kimliksiz.
Bu parçalar biraraya nasıl gelir? (Hani bizdeki birleşin sihirbazlığı gibi.) Hayır birleşemiyorlar çünkü paramparça olmuş merkez sağ, neyin etrafında birleşeceğini bilemiyor.
Ne kadar muhafazakarlık, ne dozda liberallik, kaç ayar milliyetçilik, kaç buçuk cumhuriyetçilik ve de hangi demokratlık?
Avrupa sağının 21. yüzyıl için rezevasyon yaptırmaya hazırlanırken hâlâ yalpaladığı konular bunlar...
Sadece Fransa'da değil, Almanya, İngiltere, İtalya'da da durum aynı.
Almanya'nın birleşmesini sağlayan, Avrupa politikasının mimarı sayılan koca Kohl bile bu açmazın içinde düşmedi mi? ‘Hırıstiyan Kulübü’nü yumurtlarken hasta merkez sağın takıntılarını kusmadı mı?
Avrupa'da ve Türkiye'de merkez sağ, değişimi yakalayamıyor. Yakalayamadığı için de değişimi yönetmeye aday değil.
O zaman tek bir çözüm kalıyor. Aşırılarla aşna fişne
Bizdeki durum ise iyice vahim.
Az sağ yap falan derken ne hallere geldiler...
Paylaş