Paylaş
Clinton'ı sabahın beşinde uyandırıp hareketin başlayacağını haber veriyorlar.
O da ‘‘O.K.’’ diyor.
Onay çıkınca operasyon başlıyor.
Maskeli, toplu tüfekli timler, Kübalı altı yaşındaki erkek çocuğun barındığı akraba evine giriyorlar. Uyuyan Elian'ı kıskıvrak yakalayıp üç dakika içinde akrabalarının elinden alıyorlar. Küba'dan gelen komünist babaya çocuğu teslim ediyorlar.
Kosova'dan sonra alınan bir başka ‘‘insani boyutlu’’ sorti kararı bu. Toplu tüfekli ‘‘hukukun üstünlüğünü koruma’’ operasyonuyla altı aydan beri süren bir Amerikan filmi, senaryo yazarları tarafından yeni bir noktaya çekiliyor.
Çocuk babasına teslim ediliyor. Bu sefer acaba komünist baba çocuğu komünist Küba'ya götürecek mi sorusu gündeme geliyor.
Çocuk Küba'ya dönerse hür dünyanın değerleri ayaklar altına mı alınmış olacak endişesi başlıyor.
Çeşitli aralıklarla Amerika'da canlı yayında seyrettiğim bu filmin her karesi o kadar ‘‘Amerikalı ve sadece Amerikalı’’ ki.
* * *
Bilindiği gibi Elian Gonzalez'in öyküsü geçtiğimiz kasım ayında başladı.
Zulümden özgürlüğe göç için annesiyle tekneye binen Elian, kendisini Amerikalı balıkçıların elinde buluverdi bir gün.
Tekne devrilmiş, Elian'ın annesi ölmüştü. Çocuk yunuslarla oynarken Amerikalı balıkçılar tarafından kurtarıldı.
Bu olay, 24 Kasım'a yani Amerikalılar'ın çoluk çocuk toplanıp ‘‘Amerika'yı kıtlıktan kurtaran Tanrı'ya teşekkür ettikleri güne’’ denk geldi. ‘‘Simge çocuk Elian'ı simgeleştiren ilk vurgu da ‘‘Şükran Günü’’ zamanlamasıydı.
Sonra olay zıvanadan çıkıp bir Amerikan melodramına dönüştü. Elian'ın Miami'deki ailesi, çocuğun özgürlük ülkesi Amerika'da kalması için ortalığı ayağa kaldırmayı başardı.
Binlerce Kübalı göçmen aylardır Miami'deki küçük Havana'da sokaklarda.
Hukuka rağmen çocuğun Amerika'da kalmasını sağlamaya çalışıyorlar.
Diktatör Fidel Kastro ise Amerikan yasalarına saygı duyacağını açıklayarak Havana'da olgun siyasetçiyi oynuyor.
Baba Gonzales çocuğunu istiyor. Bu arada kaşla göz arasında evleniyor, bir çocuğu daha oluyor. Yeni eşini ve yeni doğan çocuğu alıp Amerika'ya geliyor, ‘‘hukuk savaşını’’ Amerika'da veriyor.
Tahmin edilebileceği gibi ne kadar Küba uzmanı, komünizm bilgesi, psikolog, pedagog, eğitimci, hukukçu, siyaset bilimci, feminist örgüt, göçmen politikaları uzmanı, iç politika danışmanı, dış politika tasarımcısı ve çok bilmiş gazeteci vs. varsa bu olayla interaktif ilişki içinde.
Olayın çok fazla çekim noktası bulunuyor.
Altı yaşında annesi ölmüş bir çocuk, Amerika-Küba ilişkileri, Fidel Kastro figürü, Miami'ye yerleşmiş sekiz yüz bin Küba kökenli Amerikalı'nın yaralı göçmen psikolojisi. Bu ‘‘göçmen ahaliden’’ önümüzdeki kasım ayında yapılacak seçimlerde oy isteyecek Al Gore ve Bush'un iç politika hesapları.
Bu noktada unutmamak gerekir ki Floridalı seçmenin yüzde yedisini Küba kökenli Amerikalılar oluşturuyor. Bush, bu yüzde yediye epey bir dalkavukluk ediyor. Rakibi Al Gore ise ondan aşağı kalmıyor. Kendi iç politika hesaplarıyla çocuğun babasına iadesini pek destekler gözükmüyor.
Clinton'ın ise artık seçim derdi yok, ‘‘Hukuk kazandı, çocuk babasına iade edildi’’ diye seviniyor. Ve bunu ifade etmekten memnun görünüyor.
Amerika, 24 Kasım'dan bu yana sadece bu konuyu konuşuyor.
New York Times Gazetesi'nin önceki gün yazdığı gibi ‘‘Elian Gonzalez, Che Guevara'dan sonraki en büyük devrimci sembol oluyor’’.
Bu ülkede komünizmden kaçmanın hálá bir getirisi var. Ve bu duygu yüklü olay ‘‘hukuk’’la çarpışınca ortaya Amerika'ya özgü bir Elian vakası çıkıyor. Amerikan adaleti, simge çocuk Elian'ın babasına iadesine karar veriyor.
‘‘Hukuk’’un yorumu ‘‘her aklına gelen, bir çocuğu rehin alıp kendi intikam duygularını tatmin etmeye kalkışsa ve buna bir özgürlük mücadelesi süsü verse ne olur’’ şeklinde!
Altı yaşındaki Elian'ın dramı belki de bundan sonra Amerika ile Küba arasındaki gergin ilişkileri yumuşatmaya yarayacak. Her ne kadar Miami'deki Kübalı göçmenler kendilerini ihanete uğramış hissetseler de.
Ve tabii ki asıl travmayı altı aydan beri siyasetin ve medyanın aracı haline gelen simge çocuk Elian alacak.
Ve de onun gibi daha yüzlerce, binlerce Üçüncü Dünya'lı çocuk!
En kolay çocuklar harcandığına göre!
Paylaş