Paylaş
İÇ piyasalarda Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu artırmasının ardından yeni beklenti ihtiyacı ortaya çıktı. Olumlu fiyatlamaya konu olacak gündem bulmakta zorlanan borsada kâr satışlarına bağlı düşüş görüldü. Para girişlerinin azalması, dış borsalardaki satıcılı seyir düşüşe katkı yapan gelişmeler. Bunlara bir de yaz durgunluğunu eklemek gerekecek. 06/2024 dönem bilanço beklentileri de zayıf kalınca hisse bazlı hareketlilik azaldı.
PARLAK BİLANÇOLAR BEKLENMİYOR
Önümüzdeki hafta dikkatler, yayınlanması devam eden şirket bilançolarında olacak. Yüksek mevduat faizleriyle kaynak maliyetlerinin artması, kredi genişlemesinin sınırlanması gibi gerekçeler ile banka bilançoları için beklentiler pek parlak değil. Bankaların borsa üzerindeki ağırlığı malum. Ancak yabancıların Türkiye’ye girişlerinde ilk tercih ettiği hisseler arasında bankalar ilk sırada. Yabancı girişleri devam ederse banka hisseleri yine lokomotif özelliği nedeniyle hep takipte olacak. Geçen hafta yabancı yatırım bankaları Morgan Stanley ve JPMorgan’dan Türk bankaları için gelen raporlar dikkat çekti. Morgan Stanley, dört Türk bankasının hedef fiyatlarını aşağıya revize ederken JPMorgan’ın Türk bankalarının ikinci çeyrek bilanço görünümüne ilişkin değerlendirmesinde; ana trendlerin daha da kötüleşeceği, bunun yanında ikinci çeyreğin dip noktası olacağı öngörüldü. Rapor sonrası bankacılık hisselerinde satışlar ivme kazandı. Bu açıdan yabancı yatırımcılar borsada bir hamle yapmak için banka bilançolarını görmek istiyor olabilirler.
YABANCI HİSSE ALDI
Geçtiğimiz perşembe günü TCMB verilerine göre 19 Temmuz ile biten haftada; Borsada yabancı yatırımcılar 124 milyon dolarlık hisse alırken 700 milyon dolarlık tahvil bono satışı yaptılar. Bu, Mart 2021’den bu yana tahvil bonoya gelen en yüksek satış olarak kayıtlara geçti. Bu satışla geçtiğimiz haftaların aksine bir tavır gösterdiler. Fakat ‘tahvil satıp hisse alıyorlar’ demek için tek haftalık veri yeterli değil.
TCMB rezervleriyle bankaların döviz mevduatlarında yükseliş, kur korumalı mevduatta (KKM) ise düşüş devam ediyor. TCMB brüt rezervleri 153.9 milyar dolara yükselirken swap hariç net rezerv +22.9 milyar dolar oldu. Bankaların döviz mevduatı ise 1.4 milyar dolar artışla 165 milyar dolara yükseldi, bir avantajı kalmayan KKM erimeye devam ediyor. Haftalık bazda 61 milyar TL’lik düşüşle 1.88 trilyon TL’ye çekildi. Parasal kalemlerin mevcut trendlerinde son haftalarda kayda değer bir değişim gözlenmiyor. Borsa İstanbul’da temkinli görünüm sürebilir.
ENFLASYON ÖNEMİNİ KORUYOR
Enflasyon, uygulanan ekonomik programın en önemli hedeflerinden biri. Yüksek faizle döviz kurunu ve talebi baskılayıp enflasyon ile mücadele politikasının sonuçlarını almak için bu yılın ikinci yarısı adres gösterildi. Haziran ayında ilk işaret de gelirken ekonomi yönetimi dezenflasyon sürecinin başladığını beyan etti. Bu noktada yıllık enflasyonda en büyük desteğin baz etkisinden gelmesi bekleniyor. Bu açıdan enflasyondaki ölçümü aylık enflasyon üzerinden okumak daha doğru olacak.
Kurların yatay seyri, gıdada mevsimsellik etkisi de yardımcı olacak öngörüsü var. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten, 5 Ağustos’ta açıklanacak enflasyon rakamları için “Temmuzda aylık enflasyonda geçici etkiler kaynaklı artış olmasını beklemekle birlikte yıllık enflasyonda belirgin bir düşüş öngörüyoruz. Dezenflasyon süreci önümüzdeki aylarda daha da belirginleşecek” açıklaması geldi. Benzer açıklamalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’dan da geldi. Faiz indirimi şu anda gündemimizde değil” diyen Akçay, vergi ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların temmuzda aylık enflasyona 1.5 puan ilave katkı yapacağını söyledi.
TCMB’nin piyasa katılımcıları anketindeki temmuz ayı TÜFE beklentisi yüzde 2.70-2.80 seviyesinde ancak bazı katılımcılar, TÜFE’nin yüzde 3.5-4.0 arasına yükselebileceği görüşündeler. 1 Ağustos’ta İTO tarafından açıklanacak İstanbul enflasyonu Türkiye geneli için bir fikir verebilir. Ekonomi yönetiminin en üst kademelerinden gelen açıklamalara bakılırsa enflasyon konusunda biraz daha “sabır” gerekecek.
FAİZ İNDİRİMİNDE YIL SONU İHTİMALİ KUVVETLİ
Aynı şekilde faiz indirimleri için de kuvvetli ihtimal yıl sonu gibi görünüyor. Uygulanan ekonomik programın fazlaca bir alternatifi yok. Bu yönde kararlılık göstermek doğru bir yaklaşım olacak. Enflasyonda sonuç alınması piyasalar ve reel ekonomi için oldukça önemli. Enflasyon düşerse gelecek faiz indirimleriyle hem borsa hem de reel ekonomi için olumlu bir süreç başlamış olur. Ancak mevcut koşullarda bunun için zamana ihtiyaç olduğu aşikâr.
BORSA DESTEK ARAYIŞINDA
Borsada geçen hafta dikkat çektiğimiz kâr satışları sürüyor. Düşüş formasyonlarından “yükselen takoz” etkisindeki endekste ilk destekler 10.800-10.700 seviyelerinde. Bu noktalar trend destek bandı olması açısından önemli. Bu seviyelerde tepki alımları görülebilir. Aksi taktirde 10.500 ve 10.250 sonraki tutunma noktaları. İlk dirençler ise 11.000 ve 11.250 seviyelerinde bulunuyor. 11.250 daha kuvvetli. Endekste destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülse de satış baskısı korunabilir.
DIŞ PİYASALARDA GÜNDEM YOĞUN
Dış piyasalarda gündem yoğunlaşırken olumlu hava etkisini kaybetmeye başladı. 5 Kasım’daki ABD seçimlerine ilişkin gelişmeler, ekonomik veriler, yılın ilk yarısına ait bilanço açıklamaları yakından izleniyor. Bunlara önümüzdeki hafta fiyatlamalara konu olabilecek yeni gündemler eklenecek; ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı, Almanya’nın büyüme (GSYH) ve enflasyon (TÜFE) verileri, İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararı, ABD’nin tarım dışı istihdam verileri açıklanacak.
31 Temmuz’daki Fed toplantısında faiz değişimi beklenmiyor. Ancak Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları ileriye yönelik projeksiyonlar açısından önemli olacak. 2 Ağustos’taki ABD tarım dışı istihdamı yine bu meyanda yakından takip edilecek veriler arasında olacak.
Piyasalar ekonomik verilerle birlikte 5 Kasım ABD seçimini çoktan gündemine aldı bile. Biden’ın sağlık nedeniyle adaylıktan çekilmesi sonrası piyasalar değişen seçim anketlerine tepki vermekte zorlanıyor. Hangi aday kazanırsa piyasalar için daha iyi olacağı konusunda net bir fikir henüz oluşmuş değil. Trump’a önce olumlu yaklaşıldı ancak sonraki aşamada Trump politikalarının riskleri öne çıkarıldı. Sonra Demokrat aday Kamala Harris’in önde olduğu anketler yayınlandı. 19-20 Ağustos’ta Demokrat Parti Kongresi’nde Kamala Harris’in adaylığının kesinleşmesi bekleniyor. Harris, adaylığı kesinleştikten sonra Trump ile TV’de tartışmaya hazır olduğunu söyledi. Harris’in eski bir savcı olması, Trump’ın da 34 suç kaydının olması ilginç ve farklı değerlendirmeleri de beraberinde getirdi.
Diğer yandan ABD’de beklentilerin altında kalan bilanço kârları sonrası teknoloji hisselerine gelen satışlar borsalar üzerinde satış baskısı oluşturmuş durumda. ABD borsalarında sert düşüş sonrası toparlanma çabaları zayıf kaldı.
Benzer durum Avrupa için de geçerli. ABD tahvil faizleri, dolar ve Euro’da yatay; altın ve petrol fiyatlarında ise düşüş eğilimi korunuyor. ABD 10 yıllık bono faizi yüzde 4.19, dolar endeksi 104.31, Euro/dolar paritesi 1.0856 seviyelerinde işlem görüyor.
Altının ons fiyatı 2.358 dolara gerileyip 2.387 seviyesine kadar tepki verdi. Altındaki düşüş için yapılan değerlendirmeler kâr satışı olduğu şeklinde.
Brent petrol 80 doların altını test etti. Petrol fiyatları beklentilerin üzerinde büyüme gösteren ABD ekonomisine bağlı olarak hafif tepki verse de zayıf büyüme gösteren Çin etkisi petrol ve diğer emtialar üzerinde daha baskın.
GELECEK HAFTANIN GÜNDEMİ
Önümüzdeki hafta ABD tarım dışı istihdamı ve 14 Ağustos’taki ABD TÜFE verileri faiz kararları konusunda önemli referanslar olacak.
1 Ağustos’taki online yapılacak OPEC+ toplantısından petrol üretimi konusunda yeni bir karar beklenmiyor.
Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Paylaş