Paylaş
PİYASALARDA yeni yılla başlayan olumlu hava devam ediyor. Borsa İstanbul’da ocak rallisi veya yeni yıl rallisi diyebileceğimiz çıkış hareketi var. Dış borsalardaki yükselişi dikkate aldığımızda bir bakıma geciken bir hareket olarak görmek de mümkün. ABD borsaları yeni zirveler denerken Almanya başta olmak üzere Avrupa borsaları ona uyum sağlamış, bu süreçte Borsa İstanbul iç gündemin etkisiyle baskı altında kalmıştı.
ZİRVE YOLCULUĞU MU BAŞLADI
BIST100 Endeksi’nde yeni yılın ilk günlerinden itibaren başlayan ve yüzde 14’e ulaşan bir primle zirve yolculuğu başlamış görülüyor. Uygulanan ekonomik programa yabancı yatırımcıların sadece olumlu görüş vermeleri değil ayrıca coşkulu olmasa da yatırım yapmaya başlamaları önemli.
Türkiye’nin risk priminin (CDS) 300 seviyelerine çekilmesi, kısmen yerli yatırımcıların ilgisinin artması, mevduat faiz oranlarındaki yükselişin durması, 12/2023 dönem bilanço beklentileri gibi birçok sebep borsanın çıkışı için zemin hazırladı. TCMB faiz artışına belli bir süre banka mevduat faiz oranları yükselişle karşılık verdi. Ancak son dönemde kredi/mevduat oranlarındaki düşüşle birlikte bankalarda oluşan likidite, mevduat faizlerindeki yükselişin ivme kaybetmesine neden oldu.
Kur korumalı mevduattan (KKM) dönüşler son haftalarda bir miktar döviz mevduatına kaymış görülse de yüksek faiz nedeniyle TL’de kalmayı tercih etti. 2024’ün birinci ila üçüncü haftası arasında bankalarda; kredi artış oranı binde 6, mevduat artışı yüzde 2.4 olarak gerçekleşti. Bankalardaki kredi/mevduat oranı, Ocak 2023’te yüzde 84 iken Ocak 2024’te yüzde 78’e kadar çekilmiş durumda.
PROFESYONEL YATIRIMCI NEYE BAKAR
Mevduat faizindeki gerilemenin nedeni kadar sonuçları da piyasalar için önemli. Az da olsa dövize bir ilgi var. Fakat borsanın en ciddi rakibi faizdir. Mevduat faizlerindeki gevşeme süreklilik kazanırsa en azından bir kısım tasarrufun borsaya da kayması olasılığını dikkate almak gerekecek.
Borsaya ilginin kazandırdıkça arttığı geçmiş tecrübelerle sabit. Borsa düşerken özellikle küçük yatırımcı uzak durur. Halbuki borsada ticaretin bir başka türü, ticari mantaliteye göre hareket eder. Fiyat düşükken alıp yükselirken satma esasına dayanır. Ancak uygulamada pek öyle olmuyor. Fiyatı düşünce daha çok profesyonel yatırımcılar alır, bekler. Çünkü hissenin değerini, ederini bilirler. Hisseler prim yapmaya başlayınca dikkat çeker, yatırımcıların ve tasarruf sahiplerinin ilgisi artmaya başlar.
Şu anda bulunduğumuz noktada alternatif yatırım araçlarının durumu da önem kazanıyor. Döviz yükselişte ama çıkış eğilimi zayıf.
Diğer başlıca geleneksel yatırım araçlarından konut ve altında da benzer bir görünüm var. Yatırımcılar bu gözlemi ve hesabı yapıyor elbette. Enflasyona karşı korunma ve enflasyonu yenme güdüsü her zaman vardı. Yine de olacak. Bu süreçte hisse senetleri için uygun bir zemin oluşuyor. Piyasa bozucu bir haber akışı şimdilik görülmüyor. Diğer yandan, Ekim 2023’ten bu yana baskı altında kalmış BIST100 Endeksi var.
Çerçevenin tamamını dikkate aldığımızda BIST100 Endeksi’nin 7.200 seviyesinden 8.300 seviyesine gelmesini besleyen sebepler ortaya çıkıyor. Çıkışın devamı için yabancı yatırımcıların devam eden ilgisine yerli yatırımcının katılımı önemli olacak. Gündemde olağan dışı piyasa bozucu bir gelişme olursa “mevcut durumu tekrar gözden geçirmek gerekir” çekincesini de dipnot olarak ekleyelim. Zira son dönemde piyasalar savaş dahil olmak üzere birçok sürprizle karşı karşıya geldi.
YABANCI YEREL SEÇİMLERİ BEKLİYOR
Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcılar mart ayı sonundaki yerel seçim sonuçlarını görmek istiyor. Orta ve uzun dönemli projeksiyon için bu virajın geçilmesini ve önünü görmek istemelerini doğal karşılamak gerekir. Önümüzdeki hafta 12/2023 dönem bilançoları yayınlanmaya başlanacak. Sıkça vurguladığımız gibi hisselerde “seçicilik” oldukça önemli olacak. Bilançolar hisse bazlı hareketliliği artırabilir. Borsa İstanbul’da olumlu hava korunabilir.
TCMB’DEN FAİZDE ‘TAMAM’ SİNYALİ
- İÇ piyasalar geçen hafta TCMB faiz kararına odaklandı. Beklendiği üzere TCMB, 250 baz puanlık artışla politika faiz oranını yüzde 45’e yükseltti. Karar, öngörülebilirliğin devamını pekiştirirken piyasa dostu olarak görülüp olumlu algılandı. Toplantı metninde yer alan “Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir” ifadesi faiz artırım sürecinin sonuna gelindiği izlenimini verdi.
Ancak; enflasyonda “beklenen düşüş olmazsa” ihtimaline karşılık bir de açık kapı bırakıldı. Gerçi daha “şahin” açıklamalar bekleyenler az değildi. 2024 enflasyon tahminleri (%36-40) dikkate alındığında (eğer tahminler tutarsa) bu yıl için bir miktar pozitif faiz olasılığından bahsetmek de mümkün.
TCMB politika faiz artışına karşılık gösterge tahvil faizindeki yükseliş olağan bir gelişme. Ancak mevduat faizlerindeki gevşeme TCMB’nin parasal sıkılaşma politikasında bir gedik açar mı? Buna karşı TCMB ek önlem alır mı? Bunu zaman içinde görebileceğiz. Sonuçta, TCMB’nin faiz artırımındaki amacı, yüksek faiz ile talebi ve kurları baskılayıp enflasyonu kontrol altına almak. İç piyasalarda TCMB’nin sonbahar veya yıl sonuna doğru faiz indirim tahminlerinin yapılmaya başlanması ise oldukça erken. Önce enflasyon gelişimini görmek gerekir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Akla ziyan dedikodularla ekonomimizde bin bir güçlükle temin ettiğimiz güven ve istikrar iklimini bozacak kampanyalar başlatıyorlar” açıklamasıyla TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ile ilgili spekülasyonları sonlandırması, piyasalar tarafından olumlu algılanan bir başka konu oldu.
BORSA ZİRVEYE YAKLAŞTI
- BORSADA çıkış hareketi devam ediyor. Direnç noktaları 8.350-8.450 ve 8.560 seviyelerinde. 8.560 zirve olması açısından daha önemli. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. Zirve seviyesinin geçilmesi durumunda orta ve uzun dönemli hedefleri ayrıca değerlendirmek gerekecek. Bu durumda 9.000-10.000 seviyelerinden söz etmek mümkün olabilecek. İlk destek ise 8.150’de. Bu seviyenin üzerinde çıkış hareketinin devamı beklenebilir. Sonraki destekler 8.050-8.000 ve 7.900 seviyelerinde bulunuyor. Endekste direnç seviyelerinde satış denemeleri görülse de çıkış hareketi gücünü koruyabilir.
DİKKATLER FED’DE OLACAK
- OCAK ayının ikinci yarısına sıkışan merkez bankalarının faiz kararları piyasalar tarafından dikkatle izleniyor. Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Bu hafta ise 31 Ocak’ta ABD Merkez Bankası’nın (Fed), 1 Şubat’ta İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararları var. Fed’den faiz değişimi beklenmiyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise bekleneni yaptı ve faiz oranlarını sabit tuttu. Toplantı sonrası ECB Başkanı Lagarde; “Faiz indirim tartışmaları için erken. Faiz oranları konusundaki önceki sözlerimizin arkasındayız (yaz aylarında indirim). Takvim konusunda sabit değiliz. Verilere bağlı kalmamız konusunda konsensus mevcut” derken açıklamalar olumlu karşılandı ve piyasalarda faiz indirim olasılığı arttı.
Diğer yandan ABD’de 4. çeyrek geçici GSYİH +3.3% (Beklenti: %+2.0, Önceki %+4.9) olarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Enflasyondaki düşüş eğilimine karşılık ekonomik verilerin canlılığına işaret etmesi “yumuşak inişin” gerçekleştiği değerlendirmelerini beraberinde getirdi. Dış borsalarda çıkış hareketleri sürüyor. ABD 10 yıllık bono faiz oranı ise yüzde 4.10 seviyesinde yatay seyrederken benzer görünüm dolar endeksi ve Euro/dolar paritesi için de geçerli. Dolar endeksi 103, Euro/dolar paritesi ise 1.08’in üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Altının ons fiyatı ise baskı sürerken 2.020 dolar seviyelerinde seyrediyor. Petrol fiyatları da biraz ivme kaybetmekle birlikte yükseliş hakim. Brent petrol 81 doları geçti. Petrolde jeopolitik (Ortadoğu) gelişmelerle azalan ABD stokları ve Çin’in ekonomiye teşvik beklentileri fiyatlamalarda kendini gösteriyor. Önümüzdeki haftanın diğer önemli gündem konuları Almanya ve Euro Bölgesi büyüme verileriyle ABD tarım dışı istihdamı olacak.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Paylaş