Piyasalara ‘merkez’ morali

Piyasalar Ortadoğu kaynaklı gelişmelere odaklandı. Öncü merkez bankalarının faiz kararları baskı altındaki piyasalarda bir rahatlama sağlasa da İsrail-Hamas savaşı konusundaki belirsizlikler iyimserliği sınırlayan bir gelişme olarak geçerliliğini sürdürüyor. Borsada ise bilanço değerleme rasyolarına göre oldukça iskontolu bir görünüm var.

Haberin Devamı

Son günlerde iç ve dış piyasalar Ortadoğu kaynaklı gelişmelere odaklandı. İsrail-Hamas savaşı piyasaları baskı altında tuttu. Bu yöndeki belirsizlik ve tedirginlik halen korunuyor.

Piyasalara ‘merkez’ morali

Ancak bu gelişmelerin etkileri bir parça azalmaya başladı. Savaşın yayılma riski ortaya çıkarsa duyarlılık tekrar artacaktır. Geçen hafta piyasaların gündeminde ağırlıklı olarak öncü merkez bankalarının faiz kararları vardı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) bir önceki hafta faizleri sabit bırakmıştı.

Piyasalara ‘merkez’ morali

Haberin Devamı

POWELL’IN AÇIKLAMALARI OLUMLU

Finans çevrelerinin deyim yerinde ise ‘esas oğlanı’ veya başrolü konumundaki ABD Merkez Bankası (Fed) da aynı kararı verdi ve faizleri değiştirmedi. Bu beklenen bir gelişmeydi. Asıl Fed Başkanı Powell’dan gelen açıklamalar olumlu algılandı. Powell’ın “faiz artış döngüsünün sonuna yaklaşıldığı ve faiz artırımlarında temkinli davranılacağı vurguları” pozitif yankı buldu. Yüksek faizin sonucu olarak enflasyonda düşüş eğiliminin devam ediyor olması ve ekonomideki yavaşlama riskini en aza indirmek amacı, faiz artırımlarına ara vermenin nedenleri olarak görülebilir.

Piyasalara ‘merkez’ morali

Fed uyguladığı sıkı para politikasının sonuçlarını önemli ölçüde aldı. Enflasyonda düşüşü yakalarken ekonomide “yumuşak inişi” başardı. ABD ekonomisinde büyüme oranı (GSYH) çeyreklik (%4.9) ve yıllık (%3.5) bazda beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Enflasyon ise (TÜFE) yüzde 3.7’ya kadar geriledi. Hatırlanırsa yüzde 9.1 seviyesini görmüştü.

Enflasyon konusunda Euro Bölgesi için de benzer şeyler söylenebilir. Ancak ekonomi hem Euro Bölgesi’nde hem de Almanya’da daralma gösterdi. Çerçevenin tamamına bakıldığında Fed ve ECB’nin faiz artırımlarına ara vermeleri için çok makul gerekçeleri var.

Haberin Devamı

EURO DEĞER KAZANDI

Faizdeki molanın ne kadar süreceğini tahmin etmek zor. Belki de zirve burası bilemiyoruz. Onu Powell ve Lagarde de söylemiyor veya bilmiyor. Son alınan kararlar piyasalara moral verirken borsalara tepki alımları olarak yansıdı.

Tahvil bono faiz oranlarında ise düşüşü beraberinde getirdi. Geçtiğimiz günlerde yüzde 5’i gören ABD 10 yıllık bono faiz oranı  yüzde 4.60, yüzde 3 seviyesini gören Almanya 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 2.70 seviyelerine kadar geriledi. Bu durum dolarda zayıflama, Euro’da ise değer kazanımı olarak kendini gösterdi. Dolar endeksi 105’e gerilerken Euro/dolar paritesi 1.06’yı geçti.

Petrol fiyatlarında ise düşüşün ardından hafif toparlanma görüldü. Dünyanın önemli petrol üretim bölgelerinden Ortadoğu’daki savaşa rağmen üretim ve sevkiyat yollarında bir kesinti olmaması fiyatlama açısından önemli. Brent petrol 84 doları gördükten sonra cuma günü 87 dolara yükseldi.

Haberin Devamı

Piyasalara ‘merkez’ morali

BİLANÇOLAR HİSSE FİYATINA YANSIMIYOR

-Borsa İstanbul’da bilanço yayın dönemi sürüyor. Gelen bilançolarda özellikle lokomotif hisselerde kârlar, beklentilerin üzerinde. Ancak borsadaki düşüş eğilimi ve satış baskısı nedeniyle fiyatlara yansımıyor. Fiyat kazanç oranı gibi bilanço değerleme rasyolarına göre oldukça iskontolu bir görünüm var. Borsanın lokomotifi sanayi ve banka hisselerinde çok sayıda hissenin fiyat kazanç oranı 2-3 seviyelerinde bulunuyor. Buna rağmen talep zayıflığı ve kâr satışlarının etkisiyle olması gereken ölçüde fiyatlanmıyor. Ama piyasalar olağan seyrine döndüğünde fiyatlanmak üzere notları alınıyordur, emin olun.

Bunun yanında hafta içinde TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın yaptığı yılın son “enflasyon raporu” sunumunda 2023 yılı için enflasyon tahmini yüzde 65’e çekildi. Enflasyonda düşüş için 2024 yılının ikinci yarısı beklenecek gibi görünüyor. Bu durumun önümüzdeki günlerde yeniden enflasyona karşı getiri arayışını gündeme getirmesi olasıdır. Ama piyasa şartlarının ve gündemin rahatlaması gerekecek.

Haberin Devamı

Alternatif piyasaların (faiz, döviz, konut) durumu malum. Fiyat artışları ivme kaybetmiş durumda. Diğer yandan ABD ve Avrupa merkez bankalarının faiz artırımına ara vermesi, sonrasında gerileyen tahvil faizleri Türkiye gibi gelişen ülkeleri önemli ölçüde rahatlatan bir gelişme. Bu noktada Türkiye’nin risk primi (CDS) uzun bir aradan sonra tekrar 360 seviyelerine kadar geriledi. Dememiz o ki, savaşın yayılma riski azalırsa, yatırım için piyasa şartları daha müsait hale gelmeye başlar.

Piyasalara ‘merkez’ morali

YABANCI SATIŞLARI SÜRÜYOR

-Borsa İstanbul’da perşembe günleri açıklanan parasal büyüklüklere ilişkin TCMB verileri yakından takip ediliyor. 27 Ekim ile biten haftada; yabancı yatırımcılar 67.9 milyon dolarlık hisse satışı yaptılar. Son beş haftadır kesintisiz satıştalar ve bu süreçte satışların toplamı 523 milyon doları buldu. Tahvil bonoda ise daha küçük rakamlarla haftalık bazda alım satım yapıyorlar. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye’ye yatırımcı çekmek için yoğun dış temasları var. ABD, İngiltere, Körfez Ülkelerini adeta üs haline getirdi denilebilir.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez Ülkeleri ziyareti sırasında birçok ticari anlaşma da imzalandı. Ancak şu ana kadar henüz bir sermaye girişi olmadı. Bölgedeki savaş bu durumu ne ölçüde etkiledi bilinmez ama Şimşek, “Yabancı sermayenin dönüşü biraz zaman alacak” derken olayı özetledi aslında. Batıdan gelmesi beklenen yatırımlar için de geçtiğimiz aylarda “Finans çevreleri bir süre daha uyguladığımız politikaları izlemek istiyor” şeklinde bir açıklaması olmuştu.

Gelecek yatırımlar bekleyedursun mevcut yatırımlardan sıcak para da olsa kısmi bir çıkış söz konusu. Diğer yandan kur korumalı mevduatta (KKM) azalma sürüyor. 27 Ekim haftasında yaklaşık 70 milyar TL azalışla 3 trilyon TL’ye gerilerken son 10 haftada KKM’deki düşüş 400 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Faiz yükseldikçe erime devam ediyor. Ayrıca faizdeki yükselişle döviz kurlarındaki yükselişin hız kesmesi bu duruma katkı yapmış olabilir. Diğer yandan TCMB brüt rezervlerinde toparlanma eğilimi sürüyor. 27 Ekim haftasında 435 milyon dolarlık artışla 126.5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı ise 101 milyon dolarlık artışla 175.5 milyar dolara yükseldi.

BORSADA 7.800 ÖNEMLİ

-Borsada tepki yükselişi görülmekle birlikte henüz kısa dönemli düşüş trendi kırılmış değil. İlk destekler 7.550 ve 7.400-7.300 seviyelerinde bulunurken ilk dirençler 7.780-7.800 noktalarında görülüyor. Tepki çıkışının devamı ve güç kazanması için 7.800 seviyesinin geçilmesi önemli olacak. Bu durumda son dönemde belirmeye başlayan çıkış formasyonlarından “alçalan takoz” işlerlik kazanabilir. Sonraki dirençler 8.080 ve 8.300 seviyelerinde görülüyor.  Endekste tepki çıkışının devamı beklenmekle birlikte 7.800’ü geçemeyen çıkış denemeleri satışla karşılaşabilir.

Piyasalara ‘merkez’ morali

ALTINDA ÇIKIŞ GÜCÜNÜ KORUYOR

-Ortadoğu kaynaklı gelişmelerin etkisiyle jeopolitik riskleri fiyatlayan altında geçen hafta görülen kâr satışları derinlik kazanmadı ve ons fiyatı 1.970 doların üzerinden döndü. Bu dönüşte ABD tahvil faiz oranlarındaki düşüş ile doların değer kaybının önemli payı var. Savaş ortamı altın fiyatını destekleyen bir durum. Ayrıca faiz ve dolar desteği de gelmiş durumda. Ancak İsrail-Hamas savaşına bağlı güvenli liman ihtiyacının etkisiyle altın 1.810 dolardan 2.000 dolara kadar sert bir yükseliş yaşamıştı. Kısa sürede oluşan kâr nedeniyle bir miktar kâr satışı olağan bir durum. Savaşın seyrinin yumuşaması söz konusu olursa altın fiyatında bir gerileme olabilir. Beklentiler savaşın daha da şiddetlenebileceği yönünde. Bu durumda altın fiyatında çıkış hareketinin gücünü koruması beklenebilir. Ons, dolar bazında çıkışın devamı halinde kritik noktalar 2.000 ve 2.070 seviyeleri. Gram TL bazında ise 1.850 ve 2.000 önemli direnç seviyeleri olarak görülüyor. Bu noktaların geçilip geçilmeyeceğini gelişmelerin seyri belirleyecek.

Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları