Paylaş
BAYRAM tatilinin ardından iç piyasalar iyi başladı. Bu gelişmede ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve Başkan Powell’ın açıklamaları önemli rol oynadı. Toplantının ardından yapılan açıklamalar güvercin tonda ve piyasa dostu olarak değerlendirildi. Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarında “enflasyonda kısa vadede riskler yukarı doğru ancak orta vadede aşağı ineceğine güvendiğini ve enflasyondaki yükselişin geçici olduğunu, Fed’in toparlanma tamamlanana kadar varlık alımlarını sürdüreceğini, tahvil alımlarının azaltılmasını konuştuklarını, henüz bir karar almadıklarını, faiz arttırımını düşünmekten çok uzak oldukları” gibi detaylar vardı. Bir bakıma piyasaların duymak istediklerini söyledi. Bu açıklamalar risk iştahını artırırken borsalara sınırlı bir yükseliş, ABD 10 yıllık bono faiz oranında düşüş, ABD dolarında değer kaybı ve altın fiyatında (ons dolar) ise yükseliş getirdi. Ancak yatırım araçlarındaki dalgalanmalar kısa boyutlu kaldı. Bu durum iç piyasalara da olumlu yansıdı. Zaten bir süredir Borsa İstanbul dış borsalardan olumsuz ayrışma göstermiş, prim açısından oldukça geride kalmıştı. Bu defa dışarıya göre daha güçlü bir görünüm sergiledi. Bir bakıma dış piyasalarla olan açığı kapatmaya çalıştı. Şimdilik sınırlı bir yükseliş kaydetmiş oldu. Fakat üzerindeki ataleti bir parça attığını söylemek mümkün. Aslında Borsa İstanbul’un dış borsalara göre çok daha düşük olan fiyat kazanç oranı gibi olumlu yönde kullanabileceği doneler mevcut. Fakat ucuz ve primsiz olmasının tek başına alıcı çekmesi için çok yeterli olmadığı görülüyor. Piyasayı taşıyacak başka parametrelerin ve beklentilerin de devreye girmesi gerekecek. Yabancı takas saklama oranı düşüşte ve yüzde 42 seviyesinin biraz üzerinde seyrediyor. Yerli yatırımcı katılımı geçtiğimiz aylara göre zayıf. Düşük fiyat kazanç oranı ve piyasa değeri defter değeri gibi finansal oranların fiyatlanması için talep gerekiyor. Ancak şunu da dip not olarak vermek yerinde olacak, bir ticari metanın bir ederi varsa geç de olsa şartlar tamam olduğunda fiyatlanıyor. Fed’in verdiği moralle iç piyasalarda toparlanma çabaları sürüyor.
TCMB, ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELDİ
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu perşembe günkü ‘enflasyon raporu’ sunumunda, 2021 yılı için enflasyon tahminini yüzde 12.2’den 14.1 seviyesine yükseltti. Hatırlanırsa enflasyon tahmini nisan ayında yüzde 9.4’den 12.2’ye çekilmişti. Diğer yandan TCMB’nin 2021 enflasyon hedefi yüzde 5 olarak duruyor. Ayrıca Başkan Kavcıoğlu, sıkı para politikasının devamıyla enflasyonun üzerinde faiz politikasının korunduğu, bazı ülkeler ile swap anlaşması için görüşmeler yapıldığı” söylemlerine yer verirken TCMB’nin enflasyon ile mücadelesinde yalnız kaldığı ve eşgüdüm gerekliliğine dikkat çekti. Diğer ülke merkez bankalarıyla swap görüşmeleri bir çok defa dillendirilmesine rağmen Çin ve Katar dışında şimdiye kadar gerçekleşen bir anlaşma henüz olmadı. Eğer ciddi bir rakam üzerinden swap anlaşması olursa bunun döviz kurları üzerinde etkileri hissedilebilir. Fakat anlaşmanın olduğunu görmek gerekecek. TCMB’nin enflasyon mücadelesinden yalnız kaldığı durumu ise biraz tartışmaya açık bir konu. Desteğin piyasadan mı yoksa diğer kamu kurumlarından mı beklendiği veya kurumlar arasında uygulanan ekonomi politikalarındaki uyumsuzluk mu kastediliyor? Başkan, bu konuda netleştirmek açısından biraz detay verse daha yararlı olurdu. TCMB yüksek faiz ile sıkı para politikası uyguladığını sıkça vurgularken bankalarda pandemi sürecindeki kredi büyümesi yaklaşık 1 trilyon TL’yi buldu.
ENFLASYON BEKLENİYOR
3 Ağustos Salı günü TÜİK tarafından temmuz enflasyon verileri açıklanacak. Beklentiler aylık bazda yüzde 1.55-1.65, yıllıkta yüzde 18.60-18.70 civarında. Piyasa beklentileri gerçekleşirse enflasyon yükselişi sürmüş olacak. Haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 17.53 idi. Bu durumda TCMB’nin 12 Ağustos toplantısında faiz indirimi biraz zorlaşacak. Faiz indirimi için piyasa beklentisi daha çok sonbahar olarak dillendiriliyor. Gerçi son Fed açıklamaları, erken parasal sıkılaştırma olasılığının zayıfladığı varsayımıyla gelişen ülkeleri de biraz rahatlatmadı değil. Son dönemde Meksika ve Rusya gibi Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülke merkez bankaları faiz arttırıyor. Rusya bu yıl içinde art arda faiz arttırımları yaparak faiz oranını yüzde 6.5 seviyesine yükseltti. Faiz farkını dikkate aldığımızda Türkiye’nin Rusya ve diğer gelişen ülkelerle faiz karşılaştırması yapmak, ona göre bir faiz tahmininde bulunmak ne kadar doğru olur? O da ayrı bir tartışma konusu. Diğer yandan kaygı veren delta varyantına bağlı vaka artışları konusu var. Vakalar artar, bu da kısıtlamaları berberinde getirirse merkez bankalarının parasal genişleme süreci daha da uzar mı, para politikaları buna göre şekillenir mi? Bunu da zamanla göreceğiz. Ancak vaka sayları artsa da aşılama nedeniyle vefat sayılarının azalıyor olması önemli bir konu. Piyasaların artan vaka sayılarına duyarsızlığı biraz da bu sebeple olabilir.
EKONOMİK VERİLER BİRAZ ZAYIFLIYOR
SON günlerde yayınlanan ABD, Euro Bölgesi ve Almanya’ya ait ekonomik verilerde bir ivme kaybı ve zayıflama var. ABD konut satışları, istihdam verileri, beklentilerin altında kalan büyüme ve Almanya’da beklentileri aşan enflasyon verilerine rağmen piyasalar iyimserliğini koruyor. Bu görünümde gerek Fed, gerekse Avrupa Merkez Bankası kaynaklı açıklamalarda “parasal desteğin süreceği” vurgularının payı önemli. Ancak önümüzdeki cuma açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri yakından izlenecek.
BORSADA TEPKİ ÇIKIŞI GÜÇ KAZANIYOR
BORSADA düşüş trendinin kırılmasıyla birlikte tepki çıkışı sürüyor. İlk dirençler 1.400 ve 1.410 seviyelerinde. Çıkışın devamı açısından 1.410 seviyesinin geçilmesi önemli olacak. Sonraki dirençler 1.430 ve 1.470 seviyelerinde. Geri çekilmelerde ise ilk destekler 1.370-1.355 ve 1.340 seviyelerinde bulunuyor. Çıkış formasyonlarından “alçalan takoz” formasyonunun işlerlik kazanması önemli görülmekle birlikte satış denemelerine rağmen tepki çıkışı gücünü koruyor.
DOLAR/TL KURU KÂR SATIŞLARININ ETKİSİNDE
DOLAR/TL kurunda düşüş eğilimi sürüyor. İlk destekler 8.38 ve 8.34-8.28 seviyelerinde. 8.34-8.28 daha önemli. İlk dirençler ise 8.47-8.50 ve 8.57-8.60 seviyelerinde bulunuyor. Olası tepki çıkışının devamı açısından 8.60 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Aksi takdirde satış baskısı korunabilir. Destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülse de kâr satışlarının etkisinde destek arayışı sürüyor.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Paylaş