Küresel piyasalar iyimser

ABD 10 yıllık bono faiz oranı, enflasyondaki yükseliş beklentileriyle yüzde 1.77 seviyesini kadar çıkmıştı. Ancak geçen hafta 1.50’li seviyelere kadar çekildi. Bu da olumlu bir hava yarattı. Ekonomilerde yaşanan güçlü toparlanmalarla birlikte, dış piyasalardaki olumlu havaya katkı sağladı.

Haberin Devamı

Ekonomilerdeki güçlü toparlanma dış piyasalarda olumlu havayı destekliyor. Ayrıca devam eden ve uzunca bir süre daha devam edeceği açıklanan merkez bankalarının düşük faiz ve parasal genişleme politikaları önemli referanslar olarak geçerliliğini koruyor. ABD ve Almanya başta olmak üzere dış borsalarda çıkış hareketleri yeni zirve denemeleriyle sürüyor. Son dönemde piyasalar tarafından yakından izlenen ABD uzun vadeli tahvil faiz oranları ise gerilemeye başladı. ABD 10 yıllık bono faiz oranı, geçtiğimiz günlerde ekonomilerde ivme kazanan büyümeye bağlı olarak enflasyondaki yükseliş beklentileriyle yüzde 1.77 seviyesini görmüştü. Geçen hafta ise 1.50’li seviyelere çekildi. Bu durum olumlu havaya ayrıca katkı yapan bir gelişme. Faiz düşüşünde, ekonomideki ısınmayla birlikte enflasyonun beklenenden daha hızlı artacağı ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal sıkılaşmaya daha erken başlayabileceği kaygılarıyla geçtiğimiz hafta ABD tahvil ihalelerine gelen talep ve başarılı ihale sonuçları etkili oldu. ABD tahvil faiz oranlarındaki yükseliş sermaye akışları açısından gelişen ülke piyasaları için de olumsuz bir görünüm arz ediyordu.

Haberin Devamı

DIŞARIYA DUYARLI

Borsa İstanbul, iç gündemin etkisiyle son dönemdeki tepki yükselişlerine rağmen dış borsalara uyum sağlamakta zorlanıyor. Diğer yandan bu görünümde yabancı çıkışlarının etkisini de dikkate almakta yarar var. Borsa İstanbul’da yabancı payı yüzde 42 seviyelerine gerildi. Ancak dış piyasalarda iyimserlik sürerse olumsuz ayrışma azalıp yerini dışarıya daha duyarlı bir iç piyasa görünümüne bırakabilir. Borsa İstanbul’da son bir aylık süreçte yaşanan düşüşle, yüzde 8 civarında bir geri çekilme ve BIST100 hisseleri için 11.0 fiyat kazanç oranı dış borsalara göre hatırı sayılır bir iskonto demek. İç piyasalarda toparlanma çabaları sürmekle birlikte henüz güç kazandığını söylemek için erken.

MERKEZ BANKASI BEKLENENİ YAPTI

TCMB’nin yeni başkanla ilk toplantısında sürpriz çıkmadı. Piyasa beklentilerine paralel olarak gösterge faiz oranı yüzde 19 olarak sabit bırakıldı. Ancak toplantı sonrası yapılan basın duyurusu önemliydi. Toplantı metininde, önceki basın duyurularında yer alan “sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecek ve “gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacak” ifadelerinin yer almaması ilk tepki olarak temkinli karşılandı. Ancak, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir, açıklaması da şimdilik sıkı para politikasında değişim olmayacağı algısını verdi. Bu ifadeler piyasa üzerindeki ilk etki olarak dalgalanmaya neden olsa da daha sonra denge oluşmaya başladı. Fakat enflasyon ile mevcut faiz oranını karşılaştırdığımızda TCMB faizi enflasyonun yaklaşık üç puan üzerinde. Sıkı para politikası duruşu ifadesi kaldırılıp yerine enflasyon üzerinde diye bir kriter konulması önümüzdeki toplantılarda faiz indirimi gelebilir gibi bir olasılığın dillendirilmesine neden oldu. Bakalım 6 Mayıs TCMB toplantısında durum biraz netlik kazanır. Bununla birlikte piyasalar TCMB toplantısı gibi önemli bir gündemi hasarsız geride bırakması olayın bir başka yanı oldu.

Haberin Devamı

YABANCI ÇIKIŞI HIZ KESTİ

Borsa İstanbul’da 26 Mart ve 2 Nisan ile biten haftalardaki yüksek montanlı yabancı çıkışları hız kesmiş ve 9 Nisan haftasında az da olsa yerini girişlere bırakmış görülüyor. 9 Nisan haftasında, hisse senetlerinde 46 milyon dolar çıkış, tahvil bonoda 77.9 milyon dolar giriş olmak üzere nette yaklaşık 32 milyon dolarlık yabancı girişi görüldü. Yabancı yatırımcıların hisse senetleri ve tahvil bono (DİBS) toplam tutarı yaklaşık 30 milyar dolar (22.7 hisse senetleri, 7.4 DİBS) seviyelerine kadar gerilemiş durumda. 30 milyar dolar her ne kadar azımsanmayacak bir rakam olsa da bu durum yabancı çıkışları açısından baskıyı biraz azaltacak bir durum olarak da görülebilir. 9 Nisan haftasına ait ek bilgi olarak, Merkez Bankası brüt rezervleri ve bankalardaki döviz mevduatlarında yaklaşık 2 milyar dolarlık artışlar ilave edilebilir. (Brüt rezerv 89.3 milyar dolar, bankalardaki döviz mevduatları 223 milyar dolar)

Haberin Devamı

BORSADA TEPKİ YÜKSELİŞİ

Küresel piyasalar iyimser

Borsada sert düşüşün ardından tepki yükselişi sürüyor. İlk destekler 1.400-1.396 seviyelerinde görülürken sonraki destekler 1.380-1.375 ve 1.360 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 1.418 ve 1.445 seviyelerinde. Çıkışın devamı ve güç kazanması için 1.445 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 1.460 ve 1.490-1.500 seviyelerinde. Tepki çıkışı sürmekle birlikte direnç seviyeleri geçilmekte zorlanılabilir.

DOLAR/TL KURUNDA KÂR SATIŞLARI GÖRÜLÜYOR

Küresel piyasalar iyimser

Dolar/TL kurunda yükseliş hareketinin ardından kâr satışları görülüyor. İlk destekler 8.01-7.98 seviyelerinde. Bu seviyelerin altına gelinmesi durumunda sonraki destekler 7.88 ve 7.70 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 8.15 seviyesinde. Tepki çıkışının devamı için bu seviyenin geçilmesi önemli olacak. Sonraki dirençler 8.24 ve 8.45 seviyelerinde. Kâr satışlarının etkisinde destek arayışı sürüyor.

Haberin Devamı

ALTIN YÜKSELİYOR

Altın fiyatı (ons dolar) bir süre baskı altında kaldıktan sonra yükselmeye başladı. ABD 10 yıllık bono faiz oranındaki düşüşün ivme kazanması ve ABD dolarının zayıflaması altın fiyatına güç kazandırdı. Bir süredir geçilmeyen 1.755 seviyesi aşıldı. Düşük faiz ve parasal genişlemenin devam edecek olması da ayrıca altın fiyatını destekleyici bir unsur. ABD Başkanı Biden’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’i araması ve ABD’nin iki savaş gemisini Karadeniz’e göndermekten vazgeçmesi gerginliği azaltmıştı. Ancak ABD’nin Rusya’ya karşı bazı mali yaptırım kararları ve Rusya’nın buna karşılık vereceğini açıklaması henüz çok bir gerilim havası vermiyor. Bu açıdan altın fiyatları üzerinde jeopolitik risklere bağlı güvenli liman ihtiyacına bağlı fiyatlamalar bu aşamada hissedilmiyor.

Küresel piyasalar iyimser

Yazarın Tüm Yazıları