Paylaş
YOĞUN gündeme rağmen borsada yükseliş, tahvil bono faiz oranları ve döviz kurlarında ise düşüş var. Dış piyasalardaki iyimserlik, devam eden risk iştahı ve kasım ayında olumsuz gelişmelerin belli ölçüde satılması olumlu seyre neden olan etkenler olarak görülebilir. Diğer yandan düşen borsa, yükselen faiz ve döviz kurları yeni para girişleri için cazip geldi. Yatırım araçlarında mevcut trendler korunmakla birlikte tepki hareketlerinin iyimserliğe dönüşmesi için gündemin rahatlaması gerekecek.
Gelecek haftanın gündemi yine yoğun. İçeride merkez bankası faiz kararı, üçüncü çeyrek büyümesi, siyasi gelişmeler, ABD’deki Zarrab davası, dışarıda ise ABD merkez bankası (Fed) toplantısı ve ABD başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı öne çıktı. Yüksek gelen kasım enflasyonu sonrası Türkiye Merkez Bankası’nın 14 Aralık’ta faiz artırım olasılığı kuvvetlendi. Beklentiler diğer faiz oranları sabit kalırken geç likidite penceresinde bir puanlık artış olacağı yönünde. Zira yıllık enflasyon (12.98) merkez bankasının bankaları fonladığı geç likidite penceresi faiz oranının (12.25) üzerine çıktı. Negatif reel getiri. Olası faiz artışının döviz kurları üzerindeki baskısı geçen hafta hissedildi. Pazartesi günü açıklanacak üçüncü çeyrek büyümesinde hem geçen yıldan kaynaklanan baz etkisi hem de kredi garanti fonunun desteğiyle beklentiler yüksek. Merkezden gelecek faiz artışının kurlar üzerine baskısının devamı ve yüksek büyüme, olumlu fiyatlamaya konu olabilecek gelişmeler. Ancak ABD’deki Zarrab davasının olası sonuçları bu gelişmeleri baskılayacak potansiyelde. Hükümetten ‘bankaların yanındayız’ açıklaması gelse de davanın sonuçlarını görmek gerekecek. Fitch’den Cuma günü bu yönde uyarı niteliğinde bazı açıklamalar da geldi.
PİYASALAR İYİMSER
Dış gündeme ise Ortadoğu’da yeterince dert yokmuş gibi ABD başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı yerleşti. Piyasalar üzerindeki etkisi bu aşamada oldukça sınırlı görülürken hem Ortadoğu’da hem de Türkiye-ABD arasındaki gerilimi daha da artıracak bir gelişme. Petrol fiyatları da geçen ay Ortadoğu’da baş gösteren gerilim ve OPEC’in üretim kesintisini uzatma kararıyla yükselen fiyatlar ABD’nin üretim ve stok artışıyla gevşedi. 13 Aralık Fed toplantısında faiz artırım olasılığı beklentiler dahilinde olduğu için etkisi zayıf kalacaktır. Ancak toplantı sonrası açıklamalar daha önemli olacak. 2018 yılı faiz artırımlarına ilişkin sinyaller aranacak. ABD kasım tarım dışı istihdam verisi, Fed faiz artırım beklentisi, ABD vergi reformu ve bütçe tasarısının onaylanmasının olumlu etkileri dolara bir miktar güç kazandırdı. Bu da altın fiyatlarına düşüş olarak yansıdı. Dışarıda altın fiyatlarındaki gerileme içeride dolar/TL kurdaki düşüşle birleşince altının gram/TL fiyatındaki değer kaybı hızlandı. Borsada 10 Kasım haftasında yabancı yatırımcıların yaptığı 513 milyon dolarlık satışın 352 milyon dolarlık kısmı sonraki üç haftada geri alındı. Borsanın toparlanmasında bu alımların etkisi var kuşkusuz. Tahvil bono da ise alımlar daha zayıf. Zor gündeme rağmen piyasalar geçtiğimiz günlere göre daha iyimser.
TEPKİ YÜKSELİŞİ
BORSADA 115.000 seviyesinden başlayan düşüş hareketi tepki alımlarıyla karşılaştı ve düşüş trendi kırıldı. İlk destekler 107.000-106.000 seviyelerinde görülürken 106.000 seviyesinin üzerinde yükselişin devamı beklenebilir. Sonraki destekler 105.000-103.000 seviyelerinde. Dirençler ise 108.500 ve 110.000-110.500 seviyelerinde bulunuyor. Direnç seviyelerinde satış denemeleri görülse de tepki çıkışı gücünü koruyabilir.
DOLAR/TL KURU KÂR SATIŞLARININ ETKİSİNDE
DOLAR/TL kurunda düşüş sürerken eylülden bu yana devam eden çıkış trendinin altına salınım gerçekleşti. Trend güç demektir, trendin bozulması zayıflamayı da beraberinde getirdi. Destek noktaları 3.80 ve 3.76-3.70 seviyelerinde. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ise ilk dirençler 3.87-3.90 seviyelerinde. Sonraki direnç ise 3.98 seviyesinde bulunuyor. Satış baskısı korunuyor, yükseliş denemeleri satışla karşılaşabilir.
Paylaş