Paylaş
“Nasıl başlarsa öyle gider” sözü dileriz bu yıl borsa için geçerli olmaz. Sert düşüş sonrası görülen tepki alımlarıyla kayıplar telafi edilmeye çalışılıyor. Kayıpların geri alınması için daha oldukça mesafe var. Fakat geri çekilmelerde alıcıların ortaya çıkması olumlu. Düşüşle birlikte en çok yakınma ve tepki küçük yatırımcılardan geldi. Özellikle son aylarda halka arzlarında katkısıyla çok yoğun bir yatırımcı akımı yaşandı ve ekim ayından bu yana devam eden çıkış trendiyle ciddi kazançlar elde edildi. Deyim yerindeyse her gelen kazandı. Genelde, uzun süreli çıkış trendlerinde kazanmış olmanın da verdiği rahatlıkla riskler göz ardı edilir, piyasadaki olumsuz sayılabilecek gelişmelere duyarsızlık başlar. Sadece bu döneme ilişkin değil, geçtiğimiz çıkış trendlerinde de yaşanmış olan genel bir tavırdır.
İŞİN DOĞASINDA VAR
Bir bakıma, geçtiğimiz 10 günlük süreçte borsanın herkesin kazandığı ya da sürekli kazanılan bir yer olmadığı konusu tekrar hatırlanırken sonsuza kadar yükselemeyeceği de görülmüş oldu. Ama tecrübe ile sabittir, çıkış trendi devam edip yeni zirveler oluştuğunda muhtemelen aynı döngü tekrar yaşanacaktır. Piyasanın çekim alanına girmek, gördüğüne inanmak bu işin biraz da doğasında var.
TEKNİK BİR DÜZELTME YAŞANIYOR
Bu kısa hatırlatma sonrası Borsa İstanbul’da neler oluyor tarafına dönersek, geçen haftaki yazımızda vurguladığımız üzere piyasa bozucu, olumsuz fiyatlamaya konu olabilecek çok öne çıkan bir gündem görülmüyor. SPK’nın fonlarla ilgili repo işlemlerine ilişkin tebliğine biraz fazlaca anlam yüklenip, düşüşe neden olarak gösterildi. Mevduat faiz artışlarının borsaya rakip olabileceği, siyasi gelişmeler gibi konular dillendirildi. Bu ve bunun gibi konu başlıkları kâr satışları için bahane edildi desek daha doğru olacak. Bu aşamada tanımlama yapmak gerekirse; “Yaklaşık dört aydır devam eden, pahalı değil ama primli bir borsa vardı. Kâr realizasyonu ile teknik bir düzeltme yaşanıyor” demek mümkün. Şunu da dip not olarak vermek gerekirse, çıkış trendinin uzunluğuna bakıldığında düzeltme süreci biraz daha etkili olabilir, dalgalanma bir süre daha devam edebilir. Dış piyasalardaki iyimserlik, bu ay sonuna doğru yayınlanmaya başlanacak olan ve olumlu beklenen 12/2022 dönem bilançoları, halen alternatif yatırım araçlarının (konut hariç) yüksek enflasyona karşı korunma açısından çok ciddi bir seçenek oluşturmaması gibi bir algı önemli ölçüde korunuyor. Fakat son günlerde sert satış gelse de orta dönem için bakıldığında primli bir borsa var. Bu açıdan önümüzdeki günlerde yaşanacak olası bir toparlanmada hisseler konusunda daha seçici olmak gerekecek.
ABD ENFLASYONU MORAL VERDİ
Dış piyasaların geçen haftaki önemli gündemi ağırlıklı olarak ABD enflasyonuydu. Beklendiği gibi ABD TÜFE verisi yüzde 6.5 geldi. Hatırlanırsa Ağustos/2022 ayında yüzde 9.1 seviyesini görmüştü. Uygulanan faiz arttırım ve parasal sıkılaşma politikaları sonuç verdi. Enflasyonda düşüş eğiliminin devam ediyor olmasıyla Fed’in 1 Şubat toplantısı için 25 baz puanlık faiz arttırımı daha olası görülmeye başlandı. Faiz arttırımları ve sıkı para politikasına rağmen ekonomide resesyon kaygılarının azalması ve yumuşak geçiş senaryolarının ağırlık kazanması ayrıca kayda değer bir durum. Büyümenin sürüyor olması ve yüzde 3.5’e gerileyen işsizlik oranları bu açıdan önemli. Yatırım bankalarından “ılımlı resesyon” yönünde görüşler gelmeye başladı. Bu görünüm dış piyasalardaki iyimserliğin devamında etkili olurken Çin’deki salgın kısıtlamalarının kaldırılması da bu görünüme biraz katkı yaptı. ABD ve Almanya başta olmak üzere dış borsalardaki çıkışlar güç kazanmaya başladı. Borsalar dışındaki piyasa parametrelerinde olumlu görünüm sürüyor.
NELER BEKLENİYOR
ABD 10 yıllık bono faiz oranında düşüş eğilimi devam ederken yüzde 3.50 seviyesinin altına çekildi. Euro’da ise değer kazanımı sürüyor, Euro/dolar paritesi 1.08 seviyesine yükseldi. Dolar endeksi 102 seviyesine gerilemiş durumda. Tahvil faiz oranları ve dolardaki zayıflama, altının ons fiyatındaki çıkış hareketini destekledi ve 1.900 seviyesi geçildi. Özetle, merkez bankalarının doğru politikalarına hem makro ekonomik göstergeler hem de piyasalar olumlu tepki veriyor. Önümüzdeki hafta dış gündem yine yoğun ve enflasyon ağırlıklı. Borsa İstanbul’un dış piyasalar ile uyumsuzluğu ve duyarsızlığı ne zaman sonlanacak konusu da ayrıca takip edilmeli.
BORSA TOPARLANMA ÇABASINDA
Borsada sert düşüş sonrası kanal desteğinden tepki alımları geldi. İlk destekler 4.900 ve 4.700-4.600 seviyelerinde. 4.700-4.600 daha önemli. Bu seviyeye geri çekilmeler tekrar alımlar ile karşılaşabilir. Aksi takdirde sonraki destekler 4.450-4.400 seviyelerinde bulunuyor. Tepki çıkışının ilk direnci ise 5.100-5.200 seviyelerinde. Çıkışın devamı için ilk aşamada 5.200 seviyesi geçilmeli. Bu durumda sonraki dirençler 5.400 ve 5.700 seviyelerinde görülüyor. Endekste direnç noktalarında satış denemeleri görülse de toparlanma çabaları sürebilir.
2022’DE YABANCILAR SATTI 2023 FARKLI OLUR MU
Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına ilgisinin 2022’deki zayıflığı bilinen bir durum. Gerçi 2022’yi ABD ve Almanya borsaları kayıpla kapattılar. Hisse senetlerine ilgi kendi ülkelerinde de zayıftı. Türkiye’de 2023 seçim yılı olduğu için yabancı yatırımcılar tekrar geri döner mi sorularına verilen cevaplar daha çok seçimle ilişkilendiriliyor. Seçim sonrası durumu bir görmek istiyorlar gibi bir izlenim hakim. Diğer yandan TCMB’nin 6 Ocak ile biten haftadaki verilerine göre; yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 351.9 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 55.1 milyon dolar satış yaptılar. Aralık ayında ise 1 milyar dolar, 2022’nin genelinde 4.5 milyar dolar satış tarafında görüldüler. Bununla birlikte, geçen hafta yayınlanan ödemeler dengesi tablosuna göre, cari açık yıllık bazda 45 milyar dolara yükselirken ocak-kasım dönemi borçlanma senetlerinde (tahvil bono) yabancı satışları 6.2 milyar dolar oldu. Bankalar döviz mevduatı, KKM ve TCMB rezervleri takip edilen diğer kalemler. Yine 6 Ocak haftasında, bankalardaki döviz mevduatında ise 2.7milyar dolarlık artış, TCMB brüt rezervinde 2.3 milyar dolarlık azalış görüldü. Bankalar döviz mevduatındaki artışa karşılık kur korumalı mevduat (KKM) kalemindeki azalış ise önemli bir ayrıntı. KKM’den bankalardaki döviz mevduatına bir kısmi kayma görülüyor. KKM’den Borsa İstanbul’a bir giriş olur mu sorusunun cevabı henüz net değil. Geçen ay 500 seviyesinin altına gerileyen Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi hafif yükselişle 544 olurken 10 yıllık Eurobond faiz oranı yüzde 10 seviyesinin altında işlem görmeye devam ediyor.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Paylaş