Paylaş
14 Mayıs seçimlerinin ardından Borsa İstanbul’a dalgalı seyir hâkim oldu. Piyasalar cumhurbaşkanlığı seçiminin 2.tura kalmasını belirsizlik olarak değerlendirip olumsuz algılamıştı. Bilindiği üzere piyasalar belirsizliği sevmez. Borsaya gelen satışlar sonraki aşamada tepki alımlarıyla karşılaştı. Geçen haftanın son işlem günü olan perşembe tekrar sert satışlara maruz kaldı. Kararsız yatırımcılar seçim gibi çok önemli bir gündemi geride bırakıp önüne bakmak istiyor. Bunun için de 28 Mayıs bekleniyor. Bu açıdan seçime kadar piyasalarda dalgalı seyrin devamı mümkün görülüyor. Borsa İstanbul’da yön konusunda bankacılık hisseleri belirleyici olmaya devam ediyor. Ancak sanayi hisselerindeki primler ve hisse bazlı hareketlilik de yakından izleniyor.
YABANCI PAYI GERİLEDİ
Diğer taraftan yabancı yatırımcının tavrı yine yakın takip altında. 12 Mayıs tarihinde yüzde 30’un üzerine çıkan yabancı yatırımcı payı, 18 Mayıs Perşembe günü yüzde 28.64 seviyesine geriledi. Yerli yatırımcı gibi onlar da kararsız. Nitekim 12 Mayıs ile biten haftada TCMB verilerine göre; hisse senetlerinde 135.1 milyon dolar, tahvil bonoda 31.3 milyon dolarlık satış yaptılar. Son üç haftada hisse senetlerinde yaptıkları satış toplamı 357 milyon doları geçti.
Seçimin hemen ardından Türkiye’nin risk priminin 690 seviyelerini test edip sonra gerilemesi çok yakından takip edildi. BIST100 Endeksi yanında tahvil bono (DIBS) faiz oranlarında da aşırı volatil ve dalgalı bir görünüm var.
BANKALARLA İLGİLİ KARARLAR ÖNEMLİ
Bu noktada TCMB’nin son günlerde bankalarla ilgili düzenlemelerinin payını da dikkate almak gerekecek. Döviz kurları ise borsa ve faiz tarafına göre daha stabil ve dengeli hareket etti. Düzenli olarak yükseliyor ya da çıkış trendini muhafaza ediyor. 14 Mayıs seçimi sonrası neler olduğunu önümüzdeki hafta TCMB verileri açıklanınca göreceğiz. Ama 12 Mayıs haftasında TCMB’nin kayıtlarında önemli noktalar var. Önceki haftaya göre 9 milyar dolarlık düşüşle 105.1 milyar dolara çekilen TCMB brüt rezervleri ve 4.4 milyar dolarlık düşüşle 185.6 milyar dolara gerileyen bankalardaki ‘yurtiçi yerleşiklerin’ döviz mevduatı dikkat çekti.
Bunların yanı sıra kur korumalı mevduat (KKM) yükselişini sürdürüyor. KKM, önceki haftaya göre 144 milyar TL’lik artışla 2.35 trilyon TL’ye çıktı, 120 milyar dolar gibi bir büyüklüğe ulaştı. Toplam mevduatın yaklaşık yüzde 23’ü KKM’de. Bu durum tasarruf sahiplerinin kararsızlığını göstermesi açısından çarpıcı bir rakam. Belirsizlikler dağılana kadar güvenli limanlarda bekleme eğilimi ağır basmış. Yıl sonuna kadar uzatılan KKM’den nasıl çıkılacağına dair şimdiye kadar henüz net bir öneri gelmiş değil. Zamanı gelince bakılacak artık.
KONUT PİYASASI DA BEKLEYİŞTE
Geçen hafta bir diğer veri akışı da gözde yatırım araçlarından konut sektöründe oldu. TÜİK verilerine göre; nisan ayında konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35.6 azalarak 85 bin 652 olarak gerçekleşti. Mart 2023’te ise 105 bin 476 idi. Yabancıya konut satışlarında yüzde 60.3 ve ipotekli satışlarda yüzde 32.2 oranlarında düşüş var. Talepteki zayıflamaya bağlı olarak konut fiyat artışlarında da gerileme söz konusu.
TCMB verilerine göre Mart 2023’te Türkiye’de konut fiyat artış ortalaması yıllık bazda yüzde 132.8, İstanbul’da yüzde 127.3 oldu. Hatırlanırsa 2022 yılında yıllık konut fiyat artışları yüzde 189’a kadar yükselmişti. Deprem, kredi faiz oranlarındaki artış, yüksek konut fiyatlarının erişilebilme oranını düşürmesi, seçim sonuçlarını görme isteği gibi etkenler bu görünümde pay sahibi olmuş.
Özetle; Tasarruf sahipleri yatırımlarına yön vermek için ilk aşamada seçim sonuçlarını görmek isterken, diğer yandan piyasanın olağan seyrine dönmesini bekliyor. Bu süreç 28 Mayıs tarihine kadar devam edecek gibi görünüyor.
DIŞ PİYASALARDA ABD BORÇ TAVANI MORALİ
- ABD’de borç tavanı limitinin artırılması konusundaki tartışmalar bir süredir piyasalarda tedirginlik yaratırken küresel ekonominin sorunu haline gelmişti. “Resesyona neden olabilir” ile başlayıp “faturası çok ağır olur” diye devam eden birçok yetkili her fırsatta endişelerini dile getirdi. Bu durum başta borsalar olmak üzere piyasalar tarafından kısmen de olsa fiyatlandı. Ancak geçen hafta yapılan görüşmeler ve ABD Başkanı Biden’den gelen açıklamalar, bir rahatlama sağladı.
ABD Başkanı Biden’dan “Liderlerin hepsi temerrüde düşmeyeceğimiz konusunda aynı fikirde, bütçe anlaşması yapacağımıza inanıyorum, anlaşmaya varana kadar görüşmelere devam edeceğiz, bir araya geleceğiz çünkü alternatif yok. Amerika temerrüde düşmeyecek, pazar günü borç konusunda basın toplantısı yapacağım” açıklamaları geldi. Bu sözler piyasalarda karşılık buldu. ABD başta olmak üzere Avrupa ve Asya borsaları yükselişle cevap verdi. Diğer piyasa parametrelerine de yansımalar oldu elbette. ABD 10 yıllık bono faiz oranında yükseliş devam etti ve yüzde 3.60 seviyesi geçildi. Bunu dolarda değerlenme, euroda ise zayıflama takip etti. Euro/dolar paritesi 1.08’in altını test ederken Dolar Endeksi 103’ün üzerine çıktı.
PETROLDE ÇIKIŞ İVME KAYBEDİYOR
Petrol fiyatlarında ise çıkış eğilimi korundu. Brent Petrol tekrar 77 doları gördü. Fakat çıkışın devamı gelmedi. ABD Başkanı Biden’ın borç limiti konusundaki olumlu mesajları çıkışı desteklerken, dolardaki değerlenme ve ABD ham petrol stoklarındaki artış yükselişi biraz törpüledi. ABD’de haftalık ham petrol stokları +3.69 milyon varil (Beklenti: -1.30 Önceki: +3.62 milyon varil) olarak açıklandı. Diğer yandan ABD ve Avrupa Merkez Bankası kaynaklı gelişmeler izleniyor. Yapılan açıklamalarda gerileyen enflasyonu yeterli görüp faiz artırımlarının durdurulmasını bekleyen de var. Aksine henüz enflasyondaki düşüşe ikna olmayıp faiz artışının bir süre devamını bekleyenler de mevcut. Fakat enflasyondaki yapışkanlık nedeniyle henüz temkini elden bırakmamak eğilimi hâkim. ABD bankacılık sorunlarıyla ilgili haber akışları ise kesildi. Zora düşen yeni bir yerel banka haberi pek geçmiyor. O tarafta sular şimdilik durulmuş görülüyor.
ALTINDA KÂR SATIŞLARI DERİNLİK KAZANDI
- Bu yılın gözde yatırım araçlarının başında gelen altın fiyatlarında son günlerde durağan bir görünüm hakim. Mayıs ayının ilk günlerinde 2.065 doları gören altının ons fiyatı, perşembe günü itibarıyla 1.952 dolar seviyesine kadar çekildi. ABD 10 yıllık bono faiz oranındaki yükseliş, dolardaki değerlenme, ABD ve Avrupa bankacılık sektöründeki krizin atlatılmasıyla birlikte ABD borç tavanı konusundaki umut veren açıklamaların ‘güvenli liman ihtiyacını’ azaltması, altında kâr satışlarını beraberinde getirdi. İç piyasalarda dolar/TL kurunda çıkışın devam ediyor olması altının gram/TL fiyatındaki gerilemeyi sınırlandırdı. Öncü merkez bankalarının önümüzdeki aylarda faiz artışlarını durdurması hatta yılsonuna doğru indirimlerden söz edilmesi, orta-uzun vadeli çıkış hareketinin sürmesi konusundaki beklentileri canlı tutuyor.
BORSADA YÜKSELİŞ DENEMESİ ZAYIF KALDI
- Borsada tepki çıkışı direnç seviyelerini geçmekte zorlandı ve satışla karşılaştı. İlk destekler 4.450-4.400 seviyelerinde bulunuyor. Bu seviyelerin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde sonraki destekler 4.310 ve 4.200 noktalarında. Olası tepki çıkışlarında ise satışla karşılaşması muhtemel dirençler 4.700-4.760 seviyelerinde bulunuyor. Bu bant aynı zamanda boşluk (gap) olarak izlenecek. Sonraki dirençler 4.900-5.000. Çıkışın güç kazanması için bu seviyelerin geçilmesi gerekecek. Endekste destek noktalarında tepki alımlarının görüldüğü, ancak direnç seviyelerinin geçilmekte zorlanıldığı piyasa görünümü bir süre korunabilir.
Paylaş