Paylaş
Borsa İstanbul 2023 yılına dalgalı başladı. 2022’den 2023 yılına olumlu bir bakiye devretmiş, ilk işlem günü olan pazartesi yükseliş görülmüştü. Yeni yatırımcı girişleri, yüksek enflasyona karşı alternatifsiz olma durumu, dış piyasalardaki sakin görünüm BIST100 Endeksi’ni zirve seviyelerine taşıdı. Bununla birlikte bu gelişmelerin önemli ölçüde fiyatlandığını geçen haftaki yazımızda vurgulamıştık.
‘BÜYÜK PARA HAKLIDIR’
Fakat perşembe günü gelen sert satışlara ilişkin o güne özel piyasa bozucu bir gündem veya haber akışı yoktu. Bu açıdan bakıldığında bir gerekçe bulmak gerekirse; borsayı taşıyacak yeni beklenti olmaması, elde edilen ciddi kârların realize edilmesi, kimilerinin söylediği gibi siyasi gelişmeler ve seçim tarihiyle ilgili söylemler, yeni alım fırsatı yaratmak gibi birçok sebep sayılabilir. Bir de eski borsacıların “Büyük para haklıdır” sözünü buraya eklemek yerinde olacak. Kim bilir belki de en anlamlı gerekçe budur.
Yabancı yatırımcılar, geçtiğimiz yıllardaki kadar piyasada etkili değil. Payları yüzde 29.50 seviyelerinde seyrediyor. Son birkaç gündür düşüş durdu, paylarında hafif de yükseliş var. Çarşamba günü 29.44 iken cuma günü 29.50 seviyesine yükseldi. Küçük yatırımcının ise borsayı bu ölçüde etkileme gücü olmadığı bilinen bir durum. Perşembe günü gelen sert satışlar cuma günü gelen tepki alımlarıyla kayıplar, biraz telafi edildi ve moral verdi.
Tepki yükselişi birkaç gün daha devam ederse borsa olağan seyrine dönebilir. 12/2022 dönem bilançoları, düşük fiyat kazanç oranları, yüksek enflasyona karşı getiri arayışı gibi konu başlıkları tekrar gündem olur.
Yıl sonu bilançolarına ilişkin beklentiler olumlu. Bunun yanında cuma günü itibarıyla önemli bilanço değerleme kriterlerinden BIST100 hisseleri fiyat kazanç oranı 7.5 civarında seyretti. Fiyatlama açısından başka önemli değerleme ölçekleri bulunmakla birlikte bu fiyat kazanç oranı, gelişen ve gelişmiş ülkeler ile Borsa İstanbul’da geçtiğimiz yıllardaki seviyelerine göre düşük; yani iskontolu. Öncü bazı bankalarda fiyat kazanç oranları ise 2-2.5, önemli holdinglerde 3-4 civarında.
CEVAP VERMEK ZOR
Açılımını özetlemek gerekirse bu banka ve holdinglerin piyasa değeri 2-3 yıllık kârı kadar. 2023’te aynı kârlılık olacak mı sorusunun cevabı bu aşamada belirsiz. Ama Türkiye’nin en önemli holding ve bankalarının şu anki piyasa fiyatlaması bu. Dış piyasalarda kısa dalgalanmalarla birlikte sakin seyir korunuyor. Gerçi Borsa İstanbul uzun süredir dış piyasalardaki gelişmelere duyarsız ve uyumsuz. Perşembe günkü düşüşün temel açıdan izahı yok türünden. Bu gerekçeleri çoğaltmak mümkün ancak yön konusunda piyasa üzerinde etkileme gücü yüksek yatırımcıların tavırları önemli hale geliyor. Yani yukarıda bahsettiğimiz “Büyük para haklıdır” noktasında düğümleniyor. Bunu geçen hafta bir defa daha tecrübe ettik. Borsa İstanbul’da yeni destek ve denge arayışıyla birlikte toparlanma çabaları sürebilir. Fakat dalgalı seyrin bir süre daha devamı beklenebilir.
DIŞ PİYASALARDA ABD ENFLASYONU BEKLENİYOR
Dış piyasalara ABD ve Avrupa Merkez Bankaları para politikaları yön vermeye devam ediyor. Faiz artırım ve sıkı para politikalarının enflasyon üzerinde etkileri görülmeye başlandı. ABD’de enflasyon son aylarda zaten düşüyordu. Şimdi bu trende Almanya ve Euro Bölgesi de katılmış görülüyor. Almanya’da geçen hafta açıklanan TÜFE yüzde 8.6 oldu. Beklenti yüzde 9.1, geçen ay yüzde 10 idi. Euro Bölgesi’nde ise yüzde 9.2’ye geriledi. Beklenti yüzde 9.7, geçen ay yüzde 10.1 seviyesindeydi.
YUMUŞAMA İŞARETİ YOK
Enflasyondaki düşüşe rağmen Fed ve ECB, uygulanan parasal sıkılaşma ve faiz artırım politikalarında bir yumuşama işareti vermiyor. Sonuç almaya başlamışken, bir bakıma işi yarım bırakmak istemiyorlar. Bunu son toplantıya ait Fed tutanaklarında da gördük. Tutanaklar, piyasalar tarafından “şahin” bulunurken sürpriz olarak görülmedi. Üyeler, 2023’te faiz indirimi öngörmezken gereksiz gevşemenin enflasyon ile mücadeleye zarar vereceği görüşündeler. Cuma günü gelen ABD aralık ayına ait tarım dışı istihdamı ise 223 bin olarak açıklandı (beklenti 200 bin, önceki 263 bin). Beklentilere paralel, ancak geçen ayın altında. Beklentilere yakın gelince etkisi zayıf kaldı.
Şimdi perşembe günü açıklanacak ABD enflasyonu (TÜFE) verisine odaklanıldı. Beklentiler yüzde 6.6 civarında yoğunlaşıyor. Geçen ayki rakam yüzde 7.1 idi. Bilindiği üzere öncü merkez bankaları için faiz kararları açısından istihdam ve enflasyon verileri oldukça önemli. Ancak enflasyondaki düşüşün bu aşamada merkez bankası kararları üzerinde etkisini beklememek gerekir. Düşüşün daha da ivme kazanması ve hedef seviyelere yaklaşması ileriki bir tarihte faiz kararlarının yumuşamasına vesile olacaktır. Bunun da borsalara ve altın başta olmak üzere piyasa parametrelerine yansımaları olası. Borsalar dışındaki piyasa araçlarında “altın hariç” çok belirgin hareketler görülmüyor. ABD 10 yıllık bono faiz oranında düşüş eğilimi sürüyor, yüzde 3.70 seviyelerinde seyrediyor. Buna karşılık Euro ve dolar yatayda. Euro/dolar paritesi 1.05, dolar endeksi ise 105 seviyelerinde işlem görüyor. Tahvil ve bono faiz oranlarındaki düşüş ve dolardaki zayıflama altının ons fiyatında çıkış hareketinin devamını getirdi. Kısa bir geri çekilmenin ardından tekrar 1.850 dolar seviyesi geçildi. Petrol fiyatı düşüş eğiliminde.
Brent Petrol 80 doların altını test etse de toparlanarak tekrar 80 doların üzerine çıktı. Özetle, şimdilik dış dünyada sert piyasa hareketleri görülmüyor, “asayiş berkemal” desek yeridir.
ENFLASYONDA ‘BAZ ETKİSİ’ BELİRGİNLEŞTİ
Enflasyon dışarıda olduğu kadar iç gündemin de öncelikleri arasında. TUİK tarafından aralık enflasyonu geçen hafta açıklandı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 64,27, aylık yüzde 1,18 geldi. Beklentilerin altında oran. Kasımda yüzde 84.39 idi. Yıllık bazda önceki aya göre 20 puanlık gerileme var. Bu gelişmede baz etkisi önemli rol oynadı. Ocak ayında da aynı etki devam edecek. Diğer yandan TCMB tarafından 30 Aralık haftasında açıklanan yabancı işlemleri yakından izlendi. Yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 53.6 milyon dolar satış, tahvil bonoda 53.3 milyon dolar alım yaptılar. Aynı hafta bankalar döviz mevduatında düşüş (2.51 milyar dolar), TCMB brüt rezervlerinde yükseliş (326 milyon dolar) görüldü. Döviz mevduatındaki düşüş eğilimi dikkat çekici bir hal almaya başladı. Yabancı yatırımcılar 2022 yılında Türkiye’den 6.2 milyar dolarlık portföy çıkışı yaptılar. Hisse senetleri satışı 3,95 milyar dolar olurken tahvil net satışı ise 2,15 milyar dolar olarak kaydedildi.
BORSA ÇIKIŞ TRENDİNİ YAKALAMAYA ÇALIŞIYOR
Borsada gelen satışlar aynı hızla geri alınmaya başlandı. Ekim ayında başlayan çıkış trendi kırılmıştı, gelen tepki çıkışıyla birlikte tekrar yakalama
çabası görülüyor. Trendin yakalanması için 5.400 seviyesinin üzerinde kalınması önemli olacak. Bu durumda sonraki dirençler 5.600-5.700 ve 5.850 seviyelerinde görülüyor. Geri çekilmelerde ilk destek noktaları ise 5.300-5.160 ve 4.960 seviyelerinde bulunuyor. Endekste tepki çıkışı sürebilir. Ancak direnç noktalarında satış denemelerine dikkat etmekte yarar var.
Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Paylaş