Paylaş
Piyasalarda olumlu hava korunuyor. Mayıs ayına ait verilerin nisan ayından daha olumlu gelmesine bağlı olarak ekonomide en kötünün geride kalmış olabileceği yönündeki değerlendirmeler, ekonomilerin açılmaya başlaması, düşük faiz ve bol likidite ortamı gibi etkenler piyasalardaki iyimserliği destekleyen gelişmeler. Ancak ABD Başkanı Trump’ın Çin’e tekrar sataşması iyimserliği zayıflatmaya başladı. ABD-Çin gerginliği primli borsalar için kâr satış ve düzeltme gerekçesi olarak kullanılıyor. Veya Trump, kasım ayındaki seçim hesabı da yaparak ortamı germeye çalışıyor. Seçim hesaplarına dair değerlendirmeler daha yoğun geliyor. Hatırlanırsa Trump, geçtiğimiz yıllarda ABD-Çin arasındaki ABD aleyhine ticaret açığını gerekçe göstererek ek gümrük vergisi getirmiş, bu durum küresel ekonomi üzerinde de yavaşlatıcı yönde etki yapmıştı. ABD ekonomisi de bu durumdan olumsuz etkilenmişti. Şimdi ise önce Çin’i koronavirüsün merkezi olarak gösterdi ve yayılmasına duyarsız kalmakla suçladı. Sonra ABD borsalarında işlem gören Çinli bazı şirketler ve Hong Kong meseleleriyle gerilim tırmandı. Borsalarda kâr satışları ve altında geri çekilmenin ardından tekrar yükseliş görüldü. Dünya krizle boğuşurken şimdi sırası mıydı dedirten bu hamle ile bakalım Trump’ın attığı taş ürküttüğü kurbağaya değecek mi?
BORSA İSTANBUL'A YERLİ YATIRIMCI İLGİSİ
Küresel ekonomi çok derin bir krizi yaşarken borsaların coşması alışıldık bir durum değil elbette. Ekonomilerin küçüldüğü yıllarda da borsalar prim yaptığı bazı dönemler olmuştur. Bu yıllarda ekonomide en kötü görüldü, piyasalar bunu sattı veya realize etti, önümüzdeki yıl büyüme geliyor şeklindeki beklentiler fiyatlanmıştı. Ancak içinde bulunduğumuz dönem için bunu söylemek zor. Salgının ne zaman biteceği veya ikinci dalga gelip gelmeyeceği, aşı veya ilaç bulunması konusu, krizin yarattığı tahribatın boyutları konusundaki belirsizlik henüz ortadan kalmış değil. O zaman borsaları böyle yükselten gerekçe ne olabilir diye baktığımızda akla ilk ‘alternatifsizlik’ geliyor. Faizlerin düşmesi ve uzunca bir süre düşük kalacak olması, merkez bankaları ve hükümet teşvikleriyle adeta boca edilen likidite borsaları ve altın fiyatlarını yukarı çekebilir beklentisi öne çıkmıştı. Öyle de oldu. Bu beklentiyle Borsa İstanbul yoğun yerli yatırımcı ilgisine mazhar oldu, çok sayıda yeni hesaplar açıldı, yeni yatırımcılar geldi. Eski borsacıların “hisse fiyatı yükselecek diye alınır” sözüne atıfta bulunmak gerekecek. Bu sıralar borsada yatırım yapılan şirketlerin bir çoğu için bunu söylemek mümkün. Bu belirsizlik ortamında bu yıl için şirket bilançoları ile ilgili kâr zarar tahmini yapmak oldukça güç. O açıdan fiyatlamalar daha çok alternatifsizlikten güç alıyor desek yanlış olmayacak.
DOLAR/TL KURUNDA DENGE ARAYIŞI SÜRÜYOR
Dolar/TL kurunda kâr satışlarının ardından tepki alımları görüldü. Ancak henüz güç kazanmış değil. Tepki çıkışının devamı için 6.83 seviyesinin üzerinde kalınması gerekecek. Sonraki dirençler 6.88-6.92 seviyelerinde. İlk destekler ise 6.80-6.81 ve 6.77-6.70 seviyelerinde bulunuyor. Sonraki destek 6.50 seviyesinde. Kâr satışları ve düzeltme sürecinde yeni denge arayışı sürüyor.
BORSADA YORGUNLUK SİNYALLERİ
Borsada çıkış trendi sürmekle birlikte direnç noktalarını geçmekte zorlanma ve kâr satışları görülmeye başladı. İlk destekler 103.700-103.000 seviyelerinde bulunuyor. 103.000 seviyesinin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyacak. Aksi takdirde sonraki destekler 101.000-100.000 seviyelerinde. İlk önemli dirençler ise 106.800-108.700 seviyelerinde. Bu seviyelerde aynı zamanda düşüşte oluşan boşluk (gap) var. Sonraki dirençler 110.000-112.000 seviyelerinde bulunuyor. Çıkış trendi korunuyor. Ancak direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.
Paylaş