Paylaş
BORSADA toparlanma çabalarına karşılık döviz kurlarında yatay seyir sürüyor. İyimserliğini korumaya çalışan piyasalarda öncü olması açısından Dow Jones Endeksi (ABD) başta olmak üzere dış borsaların seyri önemli. Geçen hafta açıklanan Fed tutanaklarında, ekonomik büyüme ve enflasyonda artış beklentilerine bağlı olarak faiz artışının sürmesi gerektiği vurgusu ABD tahvil faiz oranlarında yükselişe neden olurken dış borsalara satış getirmişti. Ancak borsalardaki düşüş sınırlı kaldı. Tutanakların açıklanmasıyla 21 mart toplantısında Fed’in faiz artırımına kesin gözü ile bakılıyor. Tartışma daha çok 2018 yılındaki faiz artırımlarının sayısına kaymış durumda. Tahvillerdeki faiz artışına bir süredir kayıtsız kalan dolar zayıf da olsa tepki vermeye ve değer kazanmaya başladı. Faiz yükselişi ve dolardaki değerlenme doğal olarak altın fiyatlarına düşüş olarak yansıdı. ABD tahvil faizlerindeki yükselişe rağmen borsaların çıkış trendlerini koruması ve zirvelerine yakın seyretmesine herkesin bir yorumu var.
YÜZDE 3’ÜN ÜZERİ
ABD’li yatırım bankalarından Morgan Stanley, “hisseler tahvil faizlerinden gelecek asıl zararı henüz görmedi, potansiyel hasarın yalnızca bir kısmını gördü” düşüncesinde. Bu aşamadan sonra izlenmesi gereken nokta borsalar veya diğer yatırım araçları tahvil faiz oranlarındaki yükselişe hangi seviyeden sonra tepki vermeye başlayacak? Telaffuz edilen seviye daha çok yüzde 3’ün üzerinde kalınması. Dikkat çeken bir diğer gelişme dışarıda piyasa faiz oranlarının yükselmesine karşılık içeride gösterge faiz oranlarındaki gevşeme. Üstelik yabancı yatırımcıların tahvil bonoda son iki haftada (9-16 Şubat haftası) 763 milyon dolar satış yapmalarına rağmen. Buna etken olarak enflasyonda yükselişin durması, bunun yanında Hazine’nin geçen yıl bütçe açığının üzerinde yapılan fazla borçlanma ile bu yılın ilk çeyreğindeki ödemeler için yaptığı hazırlıklar görülebilir. Yine aynı iki haftada hisse senetlerindeki satış ise 508 milyon dolar oldu. Geçen ay hisse senetlerinde yüzde 66 olan yabancı payı cuma günü itibariyle yüzde 65’in altına gerilemiş durumda. Yabancılar gardını almaya başladı demek için erken ama izlenmesi gereken bir durum. Piyasaların yönü konusunda yabancı yatırımcının ağırlığı malum. Tahvil ve hisse senetlerinde yaptıkları satışların dövize yöneldiğine dair emareler pek görünmüyor.
PİYASA DÜZENLEYİCİSİ
Yerli yatırımcıların bir bölümü döviz kurları düşünce alıp yükselince satarak trade (ticaret) yapıyor. Sanki küçük çaplı piyasa düzenleyicisi gibi. Bir diğer önemli gündem tabi ki Suriye. Piyasalar son dönemde belki de ilk defa geçen hafta Suriye konusundaki gelişmeleri bu ölçüde fiyatladı. Suriye rejimine bağlı kuvvetlerin Afrin’e girmeye çalıştığı ve buna Türkiye’nin müdahale ettiği haberleri piyasaları dalgalandırdı. Bu yöndeki haber akışı bazen abartlı, bazen de sağlıklı olamayabiliyor. Bu açıdan piyasanın ilk verdiği tepkilere göre panik halinde işlem yapmak zarar verebilir. Geçen hafta salı, çarşamba günü bunun bir örneğini yaşadık. Olumlu havayı tekrar yakalamaya çalışan borsaların tedirginliği üzerinden atması için son zirvelerin geçilmesi önemli olacak. Piyasalarda yeni beklenti ve çok rahat bir gündem olmamasına rağmen var olan trendi sürdürme çabası sürüyor.
DOLAR/TL KURUNDA YATAY HAREKET SÜRÜYOR
Dolar/TL kurunda yatay seyir devam ediyor. Geri çekilmelerde ilk destekler 3.75-3.71 seviyelerinde görülürken çıkış hareketinin başlaması için ilk direnç olarak görülen 3.85 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Yön tayini için 3.71-3.85 destek direnç bandı izlenebilir.
BORSADA DİRENÇLERE DİKKAT
Borsada tepki yükselişi sürüyor. İlk direnç 118.400 seviyesinde. Bu seviyenin üzerinde kalınması durumunda çıkışın devamıyla sonraki ve daha önemli direnç 121.500 zirvesinde. Geri çekilmelerde 116.000-115.500 ve 113.500 seviyelerinde. Dip not olarak vermek gerekirse, endekste düşüş formasyonlarından “çift tepe” veya “omuz baş omuz” olasılıklarının ortadan kalkması için ilk aşamada 118.400 ve sonra da 121.500 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Direnç seviyelerine hareketlenmeler satışla karşılaşabilir.
Paylaş