İslamcı terörist saldırılarına karşı alınan yoğun güvenlik önlemleri, uçakla uçmanın artık asla eskisi gibi olmayacağını gösteriyor.
İngiltere ve ABD uçuşlarında uçaklara el bagajı alınmıyor. Dizüstü bilgisayar, MP3çalar, DVD oynatıcı yasak.
Bu güvenlik önlemleri eğer kalıcı iseler, yakın bir gelecekte çok farklı teknolojilerle donatılmış uçaklarda uçmaya hazır olun.
Kısa bir süre önce bazı havayolları uçaklarını kablosuz İnternet altyapısıyla donatmaya başlamıştı.
Bazıları daha da ileri giderek uçuş esnasında cep telefonu kullandırmaya hazırlanıyordu.
Şimdi dizüstü bilgisayarların ve cep telefonlarının kabine alınmasının yasaklanmasıyla bu kolaylıklar hayal oldu.
Bırakın İnternet bağlantısını, eskiyi bile mumla arayacağız bu gidişle. Dizüstü bilgisayarımızı açıp yarım kalan işimiz üzerinde çalışamayacağız, MP3çalarımızdan sevdiğimiz müzikleri dinleyemeyeceğiz, DVD oynatıcımızla yanımızda getirdiğimiz filmleri seyredemeyeceğiz.
Ancak havayollarının yolcuların bu mağduriyetlerini hafifletecek çözümler sunma yarışına gireceği de muhakkak.
Örneğin bu sıkı yasaklar devam ederse belki "business" sınıfında her koltukta bir bilgisayar olacak.
Ekonomi sınıfında ise her koltukta bir MP3çalar ve hatta bir video oynatıcı bulunacak. Yolcu yanında getirdiği bellek kartını takıp, kendi müzik arşivini dinleyebilecek, filmlerini seyredebilecek.
Kısacası görünen o ki yakın bir gelecekte uçağa binerken yanımızda bilgisayar, MP3çalar, DVD oynatıcı taşımamıza zaten gerek kalmayacak.
Tüm dosyalarımızı, yazılımlarımızı, şarkılarımızı, filmlerimizi küçük bir bellek kartının içinde yanımızda taşıyabileceğiz.
Hatta elektronik cihazlarımızı uçağın bagajına vermemize bile gerek kalmayacak.
Gittiğimiz şehirdeki otel odasına, konferans merkezine, dinlenme salonuna yerleştirilmiş terminaller, yanımızda taşıdığımız bellek kartını takar takmaz kişisel bilgisayarımız, kişisel MP3çalarımız, kişisel video oynatıcımız olarak çalışmak üzere emrimize amade olacaklar.
Bilgisayar ve iPod yalnız THY’de yasak
Uçakla uçmanın geleceğine dair uçuş denemesini yazarken bir yandan da onpunto.com’da yayınlanacak bir yazı için araştırma yaptırıyordum.
Yazım bittikten sonra araştırmadan ilginç bir sonuç çıktı. Elektronik alet yasağını sadece THY uyguluyormuş.
Havayolu şirketlerini yolcu gibi arayıp sordum. Delta Havayolları ile British Airways, Türkiye’den kalkanABD ve İngiltere uçaklarında elektronik cihazların kabine alınmasına izin veriyorlar. Sadece sıvı maddelerin alınması yasak. THY’den ise tüm yasakların devam ettiği cevabını aldım.
Yine bir THY işgüzarlığı ve vurdumduymazlığı ile karşı karşıyayız anlaşılan.
Tahminim yasak geçici bir yasaktı ve kısıtlamalar kalkmasına rağmen THY her zamanki hantallığıyla yasağı devam ettirdi. Belki yazım yayınlandığında THY de uyanıp, yasakları gevşetir.
Yazdığım denemedeki öngörülerim mi? Yasaklar devam etmese de bir gün gerçekleşecek kadar gerçekçi tahminler olduğunu söyleyebilirim.
Savaş Ay ermiş gibi
Ne yalan söyleyeyim Savaş Ay’ı fazlaca avam bulur, pek hoşlaşmazdım.
Geçen akşam Top Model yarışmasında konuk jüri üyesi olarak sergilediği performansı seyderken inanamadım.
Bildiğim Savaş Ay gitmiş, yerine bilgili, kültürlü, duyarlı, duygulu, sağduyulu, bilge bir Savaş Ay gelmişti.
İnsan bir gecede eremeyeceğine göre başka bir sebebi olmalıydı bu ani imaj değişikliğinin.
Aklıma geçen haftalarda Fatih Erkoç için yazdıklarım geldi.
Çok başarılı bir caz sanatçısı olan Fatih Erkoç’un avamın iktidar olduğu Türkiye’de sahnede kalabilmek için "Lingo lingo şişeler" gibi şarkıları repertuvarına eklemek zorunda kalmasının ne kadar acı bir durum olduğunu yazmıştım.
Aynı şekilde asıl Savaş Ay’ın Top Model’de izlediğim Savaş Ay olduğunu görüyor ve utanıyorum.
Hem işin kolayına kaçıp bunu daha önce görmeyi başaramadığım için kendimden hem de çok kaliteli insanları bacaklarına yapışıp aşağılara çekmeye çalışan toplumumuzdan.