Türkiye'nin en iyi İnternet sitelerinin seçilip, ödüllendirildiği Altın Örümcek yarışmasının sonuçlarına ve ödül töreninde yaşanan bir organizasyon hatasına geçen haftalarda değinmiştim.
Bu hafta da, jüri toplantısının perde arkasına ve bu önemli yarışmanın kurumsallaşarak, gelenekselleşmesi için yapılması gerekenlere değineceğim.
Microsoft, Doruknet ve PC Magazine'in sponsorluğunda düzenlenen Altın Örümcek Yarışması'nda, ilk üçe girerek ödül almaya hak kazanacakları belirleyen jüride ben de yer alıyordum. Yarışmada yarı finale kalan siteleri inceleyip, oylarken içerik ve görsel olarak çok iyi tasarlanmış bazı sitelerin oyunu kırmak zorunda kalmamızın biz jüri üyelerini üzdüğünü, HTML standartlarına uyulmadan yapılmış olduklarından her tarayıcıda düzgün olarak görüntülenemeyen bu siteleri elemek zorunda kaldığımızı daha önce yazmıştım.
*
Yarışma sonuçlanıp, ödüller dağıtıldıktan sonra ne olsa beğenirsiniz? Birincilik ödülü alan sitelerden birinin sayfasına bağlanmamla başımdan aşağı kaynar suların boşalması bir oldu. B2B kategorisinde (Türkçesiyle İ6İ yani İş altı İş) birincilik ödülü alan pencer-e.com sitesine bağlanmaya kalktığımda ekranıma gelen sayfada şu iki cümleden başka birşey yoktu, ''Bu site sadece Internet Explorer 5.0 ve üzeri versiyonlarında sorunsuz çalışacaktır. Internet Explorer programını yüklemek için aşağıdaki ikon üzerine tıklamanız yeterli olacaktır''.
*
''Eyvah biz ne yaptık, temel standartlara uymayan bir siteye birincilik ödülünü nasıl verdik?'' diye saçımı başımı yolmaya başlayacaktım ki, kendimi toparladım ve durumu soğukkanlı bir şekilde yeniden değerlendirme sürecine girmeyi başardım. Pencer-e.com'un temel standartlara uymayan bir site olduğu, oylama sürecinde gözümden kaçmıştı çünkü İ6İ kategorisindeki sitelerin hiçbiri için oy kullanmamıştım. Diğer 20 kategorideki 200 siteyi tek tek, olabildiğince ince ayrıntısına kadar incelemiş ancak İ6İ kategorisindeki 10 site için herhangi bir değerlendirmeye girmekten ve oy kullanmaktan özellikle kaçınmıştım. Çünkü kişisel fikrime göre bu kategorideki siteleri, bu kadar kısa bir süre içerisinde, sağlıklı olarak değerlendirmemiz olanaksızdı.
İkincisi ve daha da önemlisi Pencer-e.com'un temel Web standartlarına uymuş olup olmaması, diğer kategorilerdeki sitelere göre o kadar da önemli değildi. Hatta hiç önemli değildi çünkü Pencer-e.com, Arena şirketinin bayilerince kullanılmak üzere tasarlanmış bir siteydi. Burada önemli olan evrensel bir standardın kullanılması değil, şirket ve dağıtım kanalları arasında bir standart oturtulmuş olmasıydı.
*
Diğer kategorilerde yarışan sitelerle, İ6İ kategorisinde olup da kendi şirket ağı dışında kullanıcılara da açık sitelerin ise bu standartlara uyması çok önemliydi.
Biliyorum, Türkiye'de bu standartları önemsemeyen tasarımcı bozuntularının sayısı hiç de az değil. Hatta böylelerine üst düzey yöneticiler arasında bile sıkça rastlanıyor. Bunlar, MS Internet Explorer kullanıcılarının oranının çok yüksek olduğunu, dolayısıyla yapılan sitelerin bu yazılımla uyumlu olmasının yeterli olacağını savunuyorlar.
*
Tipik bir şark zihniyeti yani. 'Otomobiller saatte 120 km'nin üzerinde hız yapabilecek şekilde üretiliyorlar, uluslararası trafik kurallarınca belirlenen hız limitlerine uymaya ne gerek var'' ya da ''Emniyet şeridi araçların geçebileceği genişlikte, trafik sıkıştığında bu şeritten gitmenin ne sakıncası var'' demek gibi bir zihniyet bu...
Standartlar kaosları önlemek için konulur. Unutmayalım ki, İnternet bugün bu kadar hızlı gelişebiliyor, yaygınlaşabiliyorsa, bunun başlıca nedeni adres sisteminden ''routing''e, HTML'den dosya transferine kadar sayısız alanda yapılan standartlaştırma çalışmalarında sağlanan başarıdır.
Altın Örümcek yarışması bir ilkti. Bir ilk için olağanüstü başarılıydı. Aksaklıklar tabii ki oldu. Bu yıl doğumuna şahit olduk, önümüzdeki yıl rüştünü ispat etme yılı olacak. Bu güzel yarışmanın kurumsallaşıp, gelenekselleşebilmesi için de standartların büyük önemi olacak.