Şaka gibi ama maalesef gerçek. Parası olanlar için Boğaziçi sırtları babalarının çiftliği. Ne Boğaziçi İmar ne belediyeler bunların kılına dokunabiliyor.
Geçenlerde Arnavutköy sahiline kazma vurmaya kalkışsa karşısında Boğaziçi İmar’ı ve Beşiktaş Belediyesi’ni bulacağını yazan Mehmet Yılmaz’a hiç merak etmemesini, işini bilenin Boğaziçi sırtlarında istediğini yaptığını, ne Boğaziçi İmar’ın ne Beşiktaş Belediyesi’nin gıkını çıkarttığını hatırlatmıştım.
Örnek olarak da Ulusoylar’dan birinin Arnavutköy sırtlarındaki imarda bahçe olarak görünen bir araziyi nasıl kendi otoparkına çevirdiğini, evinin etrafını demir kazıklarla nasıl kendi otomobillerine tahsis ettiğini yazmıştım.
Üstelik bütün bunları, Beşiktaş Belediyesi’nin çalışanlarına kendi işçileriymiş gibi yaptırmıştı.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal kamu yollarının, işadamının kişisel kullanımı için istila edilmesine göz yummuş; işadamının hükümdarlığının sınırlarını, sefil halkın ödediği vergilerden maaş alan belediye işçileri, yeşil boyalı özel kazıkları kamu marifetiyle dikerek çizmişlerdi.
Geçen hafta Ulusoy daha da ileri gitti. Malikanesinin karşısındaki arsaya resmen bir gecekondu kondurdu. Her gecekonducu gibi, Boğaziçi İmar’ın uyuduğu bir haftasonu günü, sokağın başındaki portatif koruma görevlisi kulübesini kamyona yükletti ve yerine resmen bir gecekondu inşa ettirdi.
Evinin cephesini boyamaya kalkanların bile anında kapısında biten Boğaziçi İmar ve Beşiktaş Belediyesi, Ulusoy’un da kapısına dikilmiştir diye mi düşünüyorsunuz? Siz öyle sanın. Aradan günler geçmesine rağmen Ulusoy’un gecekondu bekçi kulübesiyle otoparkına ne Boğaziçi İmar’dan ne Beşiktaş Belediyesi’nden bir şey diyen var.
Dediğim gibi Beşiktaş’ta Beşiktaş Belediyesi veya Boğaziçi İmar’ın değil işini bilenin borusu ötüyor.
Bu arada geçen yazımda değindiğin kukacı ve kazıkçı terörü tüm hızıyla sürüyor. Büyük şehirler kukacılarla kazıkçıların hak, hukuk tanımazlığına teslim olmuş durumda.
Kafasına esen evinin, apartmanının, dükkanının, arsasının önüne kuka koyuyor, kazık çakıyor, milletin sokağını babasının malı gibi işgal ediyor. Ne karışan var ne soran.
Başbakan üç çocuk diyor RTÜK de destek olmalı
Kemal Derviş ve IMF’nin çizdiği rotayla, dünyada esen refah rüzgarlarını da arkasına alarak, aslında büyük bir sıçrama yapabilecek ekonomiyi birkaç küçük adım ileriye götürmekle kalan Başbakan Tayyip Erdoğan, "İşsizliğe çözüm bulacağına, herkes en az üç çocuk yapmalı" diye fetva vererek işsiz ordusunu artırmakta kararlı. Başbakan kararlı ama RTÜK Başkanı uyuyor. Televizyondan kumar oynatılmasına ses çıkarmıyor ama ekranda erotizmin e’sini görse ceza yağdırıyor.
Sayın Zahit Akman, Başbakanınız Tayyip Bey’in fetvasına karşı mı çıkıyorsunuz? Bakın Başbakanınız "Millet en az üç çocuk yapmalı" diyor, siz milleti televizyondan teşvik edeceğinize, köstek oluyorsunuz. Bırakın televizyonları, istedikleri gibi erotik yayın yapsınlar canım. Bakın o zaman nüfusumuz nasıl çiftleşir.