Şeytan ayrıntıda, ayrıntı reklamda gizlidir

Hafta başında Hürriyet’in manşetinde yayınlanan ‘‘Subliminal’ reklamcılığa yasak teklifi’ haberi, Galatasaray’ın 100. Yıl Logosu’ndaki ‘fb’ harflerini ortaya çıkartan yazıma gelen tepkilere de bir cevap niteliğindeydi.

Örneğin reklamcılık uzmanı Ali Atıf Bir, yazımı ‘yeni logonun son sıfırından ve aslanın kuyruğundan ‘FB’ harflerini gören gözü kutlarım. Bu müthiş ‘göz’ bana algılamadaki genel ilkeyi anımsattı: Gönül ne istiyorsa, göz onu görür!’ diyerek eleştirmişti.

Prof. A.A. Bir, reklamcılar tarafından pek sık uygulanmasa da çok iyi bilinen ‘subliminal’, hadi şunu artık Türkçesiyle analım, ‘bilinçaltı reklamcılık’ tekniğini hatırlayamamıştı(!) her nedense...

Bilinçaltı reklamcılık James Vicary isimli bir araştırmacının 1957 yılında yaptığı deneyin sonuçlarının popülarize edilmesiyle ortaya çıkan bir kavram. Vicary bir sinema salonunda, filmin kareleri arasına ‘Coca Cola için’ ve ‘Acıktınız mı? Patlamış mısır yiyin’ yazılı kareler yerleştirmişti. İddiasına göre seyirciler bu kareleri bilinçleriyle algılayamadıkları halde, sinema salonunda o gün Coca Cola satışları yüzde 18.1, patlamış mısır satışları ise yüzde 57.8 oranında artmıştı.

Bu araştırma sonuçlarının sahte olduğu daha sonra ortaya çıkmasına ve Vicary de araştırma sonuçlarıyla oynadığını itiraf etmesine rağmen, bilinçaltı reklamcılık hakkındaki söylentiler bir şehir efsanesi olarak bugüne kadar gelmeyi başardı.

Bilinçaltı reklamcılığın ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC) tarafından yasaklandığına dair iddiaların da aslı yok. FCC’nin bu konudaki resmi açıklaması bilinçaltı reklamcılık konusunda herhangi bir kuralı olmadığı yönünde.

Ancak bilinçaltı reklamcılığın hiçbir bilimsel kanıtının olmaması, reklamcıların ve reklam grafikerlerinin bu yönteme başvurmadığı anlamına gelmiyor. Tersine reklamcılık tarihi bilinçaltı reklamcılığın örnekleriyle dolu ve yeni yeni örnekler günümüzde de gelmeye devam ediyor.

Reklamcılar ve grafikerler bu tekniğe bazen bilimsel kanıtı olmamasına rağmen etkisine inandıkları için bazen de sırf muziplik yapma uğruna başvuruyorlar.

GS 100. Yıl Logosu’ndaki ‘fb’ harfleri yazımın ardından Türkiye’nin en kültürlü gazetecilerinden biri olan Nejat Bayramoğlu, bilinçaltı reklamcılığın grafik tarihindeki en uç örneğini göndermişti. Walt Disney’in ‘Küçük Denizkızı’ çizgifilminin video kaset illüstrasyonuydu bu örnek. Bayramoğlu, Walt Disney’in illüstrasyondaki skandalın (arka plandaki şatonun en yüksek kulesinin ortasına bakın) ortaya çıkmasının ardından yüzbinlerce video kaseti piyasadan geri çekmek zorunda kaldığını aktarıyordu! (ders çıkartması gerekenler çıkartsın)

GS 100. Yıl Logosu’na yerleştirilmiş ‘fb’ harflerinin de, böylesi muzipliğin ürünü olduğundan ciddi bir şekilde şüphelenmemin nedeni, öyle ‘göz ne isterse onu görür’ gibi klişeler değil kısacası...

Bilinçaltı reklamcılığa örnekler

Bilinçaltı reklamcılık günümüzde artık reklamın içine gizlenen kareler ve imgeler şeklinde kullanılmaktan çok reklamın izleyici üzerinde bırakacağı bilinçaltı etkilere odaklanıyor. Örneğin renklerin insan duyguları üzerindeki etkilerinden, imgelerin sembolik çağrışımlarından yararlanılıyor. Candies.com’un ilanı, gizli imge kullanmak yerine açıkça kullanan bir imgenin yapacağı çağrışımı kullanmış. İlanın içine penis figürü gizlemek yerine, uzay mekiği roketiyle çağrışım yapma yolunu seçmiş.

Musk parfümü ilanını tasarlayan reklamcının, ilanın göbeğinde kullandığı kayısı ve üzerine dökülen kremanın ilana bakanların zihninde yapacağı çağrışımları tahmin etmediğini söyleyebilir misiniz?

Carslberg ilanındaki gizli imgeyi görebilmek için deforme edilmiş dizine bakın. Sağa dönük bir kadın poposu göreceksiniz.

Pepsi’nin bir dönem piyasaya sürdüğü kutular, üst üste konulduklarında işte böyle gözükü-yorlardı.

ABD’de yerel bir gece kulübünün verdiği bu küçük gazete ilanındaki gizli mesajı ve verdiği vaadi görmek için resmi ters çevirip yarısını kapatmanız gerekli.
Yazarın Tüm Yazıları