Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’le randevumuz öğlen saat ikideydi. Sigara yasağını keşler partisine dönen bir film galasıyla delen City’s alışveriş merkezini birlikte denetlememizi önermişti.
Sarıgül daha City’s’in kapısından girer girmez haberin en üst katlara anında ulaştırılacağını bildiğimden randevu saatinden iki saat önce oradaydım.
Alt katlara şöyle bir bakıp, yiyecek-içecek katlarına çıktım. Restoranların çoğunda durum normal görünüyordu. L’Entrecote de Paris’yi uzun süredir merak ediyor olmama rağmen bir türlü deneyememiştim. Turun ardından hemen bu restorana yöneldim.
Masaların tümüne sigara tablaları konmuştu. Karşılayan garsona "Sigara içebilir miyim?" diye sordum. "Tabii" dedi fütursuzca, "Aslında yasak ama biz içiriyoruz".
Hemen yanındaki İtalyan restoranı Pastarito’ya yöneldim. Masalarda kül tablası görmeyince sevindim. Ama Pastarito terk edilmiş bir kovboy kasabası gibiydi. Müşteriyi geçtim, ortada ne bir Maitre d’Hotel ne bir garson, kimsecikler yoktu. Barın üzerinde bırakılan sigara paketi ve çakmak bu kaderine terk edilmiş mekanda kısa süre önce birilerinin olduğunun kanıtı gibi duruyordu. Bara yaklaşınca sigara tablasının ağzına kadar izmaritle dolu olduğunu gördüm. Flaş da kullanarak birkaç fotoğraf çektim ama patlayan flaşa rağmen kimse çıkmadı ortaya.
City’s’de yemek yemekten ümidimi kesmek üzereydim ki, bir de It’s a Joke’a bakayım dedim. Diğer restoranlara göre alışveriş merkezinden tecrit edilmiş olduğundan, sigara içilmesine izin verdiğinden emin gibiydim. Önyargılar ne kadar boşmuş, bir kez daha tanık olduğum için sevindim.
Neyse uzun lafın kısası Sarıgül’le, yemeğimin ardından It’s a Joke’da buluştuk. Diğer iki restorandaki izlenimlerimi aktarınca hemen ayağa fırladı ve "Haydi gidip onlara bakalım" dedi.
L’entrecote de Paris’nin masalarındaki sigara tablaları, çoktan sırra kadem basmıştı. "Biraz önce burası sigara tablası kaynıyordu, ne oldu onlara?" diye sorunca, "Süs diye koymuştuk" dediler.
Restorandaki sigara tablalarının anında sırra kadem basmasının, bu işin böyle gitmeyeceğinin kanıtı olduğunu söyleyerek "Bu işin çözümü tıpkı trafikteki gibi fahri müfettişlerle olamaz mı" önerisini getirdim.
Kafasında şimşek gibi bir hızla tarttı ve iş bitirici zeki siyasetçilerin özelliğiyle, kararını anında verdi. Yanındaki yardımcılarına döndü ve "Bu işi pazartesi gününden itibaren başlatıyoruz. Sigara yasaklarına uymayanları fahri müfettişler ve sivil memurlarla denetleyeceğiz" dedi.
Kısacası, Şişli Belediyesi bu haftabaşından beri alışveriş merkezlerini, sinemaları, tiyatroları, iş yerlerini sivil fahri müfettişlerle ve tebdili kıyafetli memurlarla denetlemeye başladı. Haberiniz olsun, söylemedi demeyin.
Sarıgül ayrıca her 15 günde bir, sigara yasaklarına uymayanlara ne kadar ceza kestiklerini, kime ne ceza kesildiğini de gösterecek şekilde rapor olarak sunacaklarına söz verdi. Bakalım rakamlar beklediğim gibi gelecek mi yoksa sembolik, gerçekçilikten uzak miktarlarda mı kalacak?
It’s a Joke tam bir yemek cenneti
Alışveriş merkezlerindeki restoran ve kafeler sigara yasaklarının müşterilerini azalttığından yakınıyorlar. Müşterilerinin azalmasının asıl nedeni başka oysa. Kapalı alışveriş merkezleri yaz başlarında geçici olarak her yıl müşteri kaybederler.
Öte yandan City’s’deki restoranların durumu da, insanların sigara içilmeyen restoranlardan kaçmadığını kanıtlıyor.
Diğer yazımda da belirttiğim gibi, yasağı delen ve sigara içilmesine göz yuman restoranlar sinek avlarken, müşterilerine sigara içirtmeyen It’s a Joke’da iğne atsan yere düşmüyor. Demek ki sorun sigarada değil, kalitede.
It’s a Joke her şeyiyle dört dörtlük bir restoran. İzzet Çapa mükemmel bir kafe-restoran yaratmış. Tarz olarak birbirinden bu kadar alakasız sayısız objeyi "kitch"e kaçmadan, estetik bir şekilde bir araya getirmek büyük ustalık. Ama en önemlisi yemekler. Yemeklerin kalite ve lezzetine gösterilen özen, ambianstaki espriyi tadında bırakmış, şakanın tadını kaçırmamış.
Eksikler ise ufak tefek. Ekmeklerin gazete kağıdı içinde masaya gelmesi, hijyen açısından sakıncalı bir espri. Etlerin tahta tabak içinde servis edilmesi de aynı şekilde.
Şarap listesi özellikle Türk şarapları açısından fazlasıyla zayıf. Kadeh şarap olarak sadece kötü bir Şili şarabı sunulması It’s a Joke’un en kötü şakası. Plastik sandalyeler hoş ama masaya göre alçak kalıyorlar. Masalarda bez peçete olmaması da bir başka eksi.
Öte yandan her şey o kadar güzel ve samimi ki, bu kusurlar kolayca görmezden gelinebiliyor.