Kartal ve kuğu

Nasıl bir kanat istersiniz? Kartalınki gibi güçlü, aerodinamik, sizi gökyüzünün yükseklerine kadar çıkartabilecek bir kanat mı, kuğununki gibi narin, zarif, her görenini hayran bırakacak bir kanat mı?Şakacıktan sormuyorum, ciddiyim. Genetik yeterince ilerlemiş, arzu ettiğiniz bedeni, biçilmiş kaftanmış gibi üzerinize oturtacak düzeye gelmiş olsa bugünkü bedeninizle kalmayı mı tercih edersiniz? Büyük lokma yutun, büyük konuşmayın. Kabul, bir takım aşırılıkların sakıncaları olabilir. Zürafa gibi bir bacakla otomobil kullanmanız hiç de kolay olmayabilir. Tabii geleceğin otomobilleri, günümüz dizaynına benzer otomobiller olursa. Ya da kartal kanatlarıyla yüzmeye kalkıştığınızda, denizin dibini boylayabilirsiniz. Ya da, ne bileyim canım, tavus kuşu yelpazenize uygun renkte elbise bulmakta zorlanabilirsiniz.Ama sorarım size iyi bir yüzücü olmak için ayak parmakları arasında perde olmasının ne sakıncası olabilir? Ya da uçmaktan başka bir şey düşünmüyorsanız, vücudunuza orantılı bir çift zarif martı kanadınız neden olmasın? En basitinden gece gören bir çift kedi gözüne, ne itirazınız olabilir?Bana inanmıyorsanız, Stephen Hawking'e kulak verin. Ali Saydam'ın girişimiyle Türkiye'de de yayınlanmaya başlayan, Carlos Fuentes tarafından ‘‘bütün entelektüel dünyanın buluşup, tartıştığı tek merkez’’ olarak tanımlanan NPQ dergisinin, Türkçe yayınlanan ilk sayısında Stephen Hawking'in de görüşlerine yer verilmiş. Hawking'in Beyaz Saray'daki Binyıl Konseyi'ne hazırladığı görüşlerden yapılan alıntıda bakın neler demiş, büyük dahi:‘‘Fakat artık, bir sonraki bin yıl içinde, DNA'yı bütünüyle yeniden düzenlememizin mümkün olabileceğini görebiliyoruz. (...) Gün gelecek bunun insan üzerinde uygulanması da kaçınılmaz olacaktır. (...) Geliştirilmiş insanların varlığının, geliştirilmemiş insanlarla bağlantılı olarak toplumsal ve politik açıdan büyük sorunlara yol açacağı açıktır. (...) Söylemek istediğim, biz istesek de istemesek de önümüzdeki bin yıl içinde bunun gerçekleşme olasılığının çok büyük olduğudur. (...) İnsan ırkı, giderek karmaşıklaşan bir dünyayla ve uzay yolculuğu gibi yepyeni mücadelelerle başa çıkmaya soyunacaksa, fiziksel ve zihinsel özelliklerini geliştirmek zorundadır.’’Evet ne diyordum, nasıl bir kanat isterdiniz?..12 Nisan 1998 tarihli yazımdan not: Genetik bilimindeki son gelişmeler bedenin kopyasının yaratılabilmesini mümkün kılıyor. Geriye tek bir sorun kalıyor. O da beyindeki bilgilerin kopya bedenin kopya beynine aktarılabilmesi. (...) İşte bu beyinsel fonksiyonların tümünün kopyalanıp, saklanabilmesi başarıldığı anda ölümsüzlük de keşfedilmiş olacaktır. Ve inanın bana, bilimin ulaşmış olduğu bugünkü hızla, bu hiç de uzak bir tarih değildir. (http://www.hurriyet.com.tr/ tatilpazar/turk/98/04/12/yazarlar/69yaz.htm)Uyarı notu: Ölümsüz insanların, farklılaştırılmış bedenlerle yaşadığı bir dünya fikri, üzerinde çalışmakta olduğum romanımın konusudur. Hawking'i affetmiş olmama kanayım demeyin. yurtsan@hurriyet.com.tr
Yazarın Tüm Yazıları