Karıcığım artık utanma, gazeteciliği bırakıp reklamcı oluyorum
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Reklamcılık Türkiye'de pek çok sektöre göre daha uzun geçmişi olan bir sektör. Üstelik pek çok sektöre göre çok daha başarılı bir gelişim grafiği de göstermiş.
Yine de aynı kuyunun dibini, diğer sektörlerle paylaşmaktan kurtulamamış. Türkiye'deki diğer tüm sektörler gibi reklamcılık da kendi bilgi birikiminden bir Türk reklamcılık kültürü çıkartmayı başaramamış. Yani deneyimle elde edilen bilgilerin paylaşılmasını sağlayacak yöntemleri geliştirememiş, birikmesini sağlayacak havuzları kuramamış, nesilden nesile aktarılmasını sağlayacak yolları açamamış... Kendisine insan kaynağı pompalayacak meslek okullarını, üniversite bölümlerini geliştirememiş.
Ali Atıf Bir geçen haftaki yazısına ''Alem buysa kral Sinan Çetin!'' başlığını atmıştı. Yönetmen Sinan Çetin'i, reklamcı olmadan reklamcılık yapmakla eleştiriyordu. Çetin'in malı götürdüğünü ve reklamcılık sektörünü bitirdiğini iddia ediyordu. Ünlü yönetmenin CNN Türk'te yayınlanan ''Şimdi Reklamlar'' programında sarf ettiği, ''Ajanslardan gelen metni ben düzeltiyorum'' benzeri bir cümlesini, reklamcılık mesleğine yapılan bir saldırı olarak niteliyordu.
Ajanslardan çıkma metinlerin bazılarındaki akıl almaz hatalara ben de şahidim. Hatta düzeltmen, müşteri, yaratıcı direktör filtrelerini bile aşarak basılmayı başaranları sayesinde, bu tip hatalara sizler bile şahit olmuşsunuzdur. Dolayısıyla mesleğine sahip çıkmak isteyen bir reklamcının, Sinan Çetin'in acı bir gerçeği dile getiren saptamasını hakaret olarak kabul edip öfkelenmesi yerine, ''reklamcı'' etiketini paylaştığı meslektaşlarının toplam kalitesini nasıl artıracağı üzerine kafa yorması daha yerinde olur.
Şimdi, yaptığı reklamda ''normal yurdum insanı'' gibi ucube bir cümle kullanan kişi mi reklamcı sıfatını daha çok hakeder, reklamında bizleri nefis bir Karadeniz şivesiyle konuşulan kusursuz bir Türkçeyle tanıştıran kişi mi? Yoksa bir yönetmenin reklamcı olabilmesi için ''normal Rizem çayı'' mı dedirtmesi gerekir? Reklamcı diye ürünün markası yerine ''Ali Desidero''yu şan ve şöhret sahibi yapana mı denilir, yoksa ''Bu asitler diş çürütür Falım yoksa yanında...'' ile markayı dilimize dolayana mı? O da olmadı, sponsorun kim olduğunu büyük bir beceriyle ''12 Dev Adam''ın gölgesine saklayana mı reklamcı dememiz gerekir?
Demem o ki parayla imanın kimde olduğu, malı götürenle sektörü bitirenin kim olduğu o kadar açık değildir. Reklamcılığın Türkiye'de başarılı bir okulu vardır da, Türkiye'deki reklam ajansları bu okulun mezunlarıyla kaynıyordur da, bu ekolden çıkmalara mı reklamcı dememiz gerekir? Yoksa Ali Atıf Bir'e mektup yazarak yönetmenden reklamcı olmayacağı hükmünü veren başarılı reklamcı Serdar Erener böyle bir okulun mezunudur da, bizim mi haberimiz yoktur?
Türkiye'de reklamcılığın da, gazeteciliğin de, İnternet yayıncılığının da ekol olmuş ne bir üniversitesi vardır, ne de bir meslek okulu. Başarılı reklamcıların da, gazetecilerin de, televizyoncuların da, İnternet yayıncılarının da büyük bir çoğunluğu üniversitelerin farklı farklı bölümlerinden mezun olmuş, mesleklerinin inceliklerini alaylı olarak öğrenmişler arasından çıkar. Başarılı reklamcılar, gazeteciler, televizyoncular arasında Türkiye'deki iletişim fakültelerinden mezun olmuş olanlara da rastlanır ancak bunlar istisnadır.
İşte bu yüzden Sinan Çetin hem sinema yönetmenidir, hem reklam yönetmeni, hem de bal gibi reklamcı.
Akıllı Türk evi
Cep bilgisayarıyla dünyanın herhangi bir yerinden kumanda edilebilen akıllı buzdolapları, çamaşır ve bulaşık makinelerinin sergileneceği akıllı ev perşembe gününden itibaren ziyarete açılacak.
Isısı İnternet üzerinden kontrol edilen, kısa mesaj servisini kullanarak hırsız alarmı veren, fırını ofisten kontrol edilebilen Türkiye'nin ilk yaşayan akıllı evi Compex Digital Ev ve İş Yaşam Teknoloji Fuarı'nda kuruluyor. 7-10 Şubat tarihleri arasında İstanbul, Harbiye Lütfi Kırdar Rumeli Fuar Merkezi'nde ziyarete açılacak fuarda kurulacak akıllı evde Sinpaş, IBM, Arçelik, Beko, Turk.net, Apple Bilkom, Compaq ile Digitürk'ün ürün ve servisleri sergilenecek.
ALIŞVERİŞ LİSTESİ HAZIRLAYAN BUZDOLABI
İnşası Sinpaş tarafından üstlenilen akıllı evin dijital sinir sistemi IBM Global Services'in ''smart home'' teknolojisiyle kurulacak. Bu altyapı ile evin yangın, hırsız gibi güvenlik ihtiyaçları uzaktan kontrol edilebilecek. Akıllı prizleriyle, yeni akıllı ürünlerin sisteme dahil edilmesini kolaylaştıran altyapıya kapıdaki ziyaretçiyi televizyon ekranına getiren kamera, yağmurun başladığını anlayarak panjurları otomatik olarak kapatan elektronik algılayıcılar, gaz ve elektriği devreden çıkartan yangın ve deprem sistemleri eklenebiliyor.
Evin akıllı mutfağı ise Arçelik'in akıllı ürünleriyle donatılmış. Mavidiş teknolojisiyle birbirleriyle haberleşebilen Orbital serisi buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi, aspiratör ve fırın gibi cihazların tümü İnternet aracılığıyla uzaktan kumanda edilebiliyor. İçindeki ürünleri tanıyabilen buzdolabı, cep telefonunuza alışveriş listesi gönderebiliyor. Akıllı fırın İnternet'ten yüklediği tarifleri size okurken, pişirme süresi ve sıcaklığı gibi ayarları kendi kendine yapabiliyor. Aspiratör çalışma gücünü çıkan duman ve kokuya göre ayarlarken, ocakta unutulan tencereyi kısa mesajla cep telefonunuza bildirebiliyor.
Akıllı evin salonundaki ürünler Beko, hobi odasındaki ürünler Apple-Bilkom, ev ofis odasındaki ürünler ise Compaq tarafından sağlanmış.
Compex Digital fuarı http://www.compex.com.tr adresinden alınabilen ''online'' davetiye ile ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
Gelecekle randevu
İnterpro, BTvizyon adıyla bilişim sektöründe çalışanlarla bilişim teknolojilerini iş geliştirmek için araç olarak kullananları biraraya getirmeyi amaçlayan bir toplantılar dizisi düzenliyor. Daha önce Bilişim etkinlikleri dahilinde yapılan ve sektörden büyük ilgi gören BTvizyon toplantıları böylece yıl içine yayılmış olacak. İlki 5-6 Mart tarihinde Swissotel'de yapılacak toplantılar teknolojinin geldiği son noktadaki gelişmelerin aktarılacağı ve bilgi paylaşımında bulunulacak bir ortam sunacak.
http://www.btvizyon.com.tr
Üç kelimeyle verilmesi gereken mesajı sakız gibi uzatmamdan belli değil mi?
Reklamlı not: Bodoslama daldığım reklamcılık konusuna haftaya, Türkiye'nin iyice yabancı olduğu İnternet reklamcılığıyla devam edeceğim.
Sevimli penguen Türkiye’de
Açık koda dayalı stratejisiyle popüler olan Linux işletim sistemi çekirdeğinin yaygınlaştırılması amacıyla kurulan Linux International'ın Türkiye temsilcisi de İnternet'te. Linux International Türkiye İnternet sitesinde Linux'la ilgili genel bilgilerin yanı sıra zengin bir Türkçe dokümantasyon arşivi de sunuluyor. http://www.tr.li.org/