Şahin kılıklı kargalar aşka, kalemşör kılıklı silahşörler gaza mı geldi nedir İnternet birden medyanın şamar oğlanı oluverdi.
İsterik satanist avı ve sözde e.posta hırsızlığı ile gazetelerin birinci sayfalarına hatta manşetlere taşınan İnternet, onca olumlu özelliğiyle yakalayamadığı popülariteyi üzerine sıvanan cahilce yakıştırmalarla yakalamış oldu.
Yukarıdaki paragrafın aynısıyla başladığım geçen haftaki yazımda Karen Fogg'un bir şekilde etrafa yayılan e.posta mesajları üzerine yapılan medya geyiklerinden bahsetmiştim. Yazının ikinci konusu olan ''isterik satanist avı''nı ise yer yetmediği için bu haftaya sarkıtmıştım.
Birileri düğmeye mi bastı nedir, İnternet'in onca yararlı yanı varken birdenbire kötü yanları tartışılmaya başlandı. Ve İnternet'e yöneltilen cahilce suçlamaların hemen ardından İnternet içeriğinin sansürlenmesi gündeme geldi. Daha da beteri Ulaştırma Bakanlığı'nın danışma organı İnternet Kurulu yaptığı açıklamayla cehalet konusunda birinciliği başkalarına bırakmayacağını ispatlayarak sansürcü zihniyetin bayraktarlığını üstlendi.
Medyanın koparttığı cahil yaygara üzerine Ulaştırma Bakanı tarafından olağanüstü toplantıya çağrılan İnternet Kurulu, toplantının ardından bir bildiri yayınladı. Kendi sitesini dahi yönetmekten aciz İnternet Kurulu'nun sitesinden ulaşılamayan bildiri, ilk bakışta İnternet'in özgürlükçü ortamını savunan birtakım laf salatalarından ibaretmiş gibi gözükse de, kurulun gerçek niyeti bu laf kalabalığının ardına gizlenen şu cümleyle açığa vuruluyordu: ''İnternet üzerinden insan hayatını tehdit eden konularda içerikler bulunduran sitelerin gecikmeksizin engellenmesi konusunda kurul, İnternet servis ve altyapı sağlayıcıları ile birlikte çalışma başlatmıştır''.
''Kırmızı başlıklı kız'' masalındaki kurt kadar masum bir cümle değil mi? Neymiş, İnternet üzerinden insan hayatını tehdit eden konularda içerikler bulunduran siteler varmış. İnsan hayatını tehdit eden bu sitelerin yayınlarının derhal durdurulması gerekiyormuş. Bu sitelerin yayınının durdurulması için İnternet Kurulu ile erişim sağlayıcı özel ve kamu şirketleri işbirliği yapmışlar.
Yani İnternet Kurulu'nun seçmece kelleleri oturmuşlar, bizim için bir kıyak yapıp hangi sitelerin içeriği insan hayatını tehdit ediyor, hangileri etmiyor bizim yerimize karar vermişler. Bugüne kadarki icraatleriyle kendilerinin bir danışma kurulu olduğunu dahi idrak etmekten uzak üyelerden oluşan bu kurul, oturmuş şu site insan hayatını tehdit ediyor, şu site etmiyor diye fetvada bulunmuş ve bu sitelerin sansürlenmesi için kolları sıvamış.
İstatistiki olarak satanistlere göre daha çok kurban veren dağcılık, dalgıçlık, karayolları, havayolları, elektrik tesisatı tamiratı gibi konuları işleyen siteler mi insan hayatını tehdit eden içerikten sayılmış orası belli değil. Belli olan tek şey var, o da başta Mustafa Akgül olmak üzere İnternet'in Türkiye'deki gelişimine sonsuz emeği geçmiş ve halen de geçmeye devam eden İnternet Kurulu üyelerinden bazılarının, maruz kaldıkları baskılar karşısında istifa gibi erdemli bir eylem yerine, sansürcü zihniyete yardakçılık yapan bu tür bir bildiriyi imzalama yolunu seçmiş olmaları.
Görevi danışmanlık olarak belirlenmiş İnternet Kurulu'nun bu tip icra çalışmalarına girişmesindeki gayrımeşruluk bir yana, İnternet'in ruhuna aykırı girişimler için maşa görevini üstlenmesi kabul edilebilir gibi değil. Bir de kalkmışlar aynı bildiri içinde toplumu ve medyayı bilinçlendirmeye çalışacaklarından bahsediyorlar. Aman sizin yapacağınız bilinçlendirme düşman başına. Siz oturun önce kendiniz bilinçlenin.
Neyse ki, sansürleme girişimlerine karşı olduğunu açıklayan Superonline gibi erişim sağlayıcılar, toplumu bilinçlendirmeyi amaçlayan İnternet ve Hukuk Platformu (www.ivhp.net) gibi sivil girişimler var. Zaten sansürcülerin, erişim sağlayıcı şirketler arasında yardakçı bulacağını hiç sanmıyorum. Mustafa Akgül ve İnternet Kurulu üyelerinden bazılarının düşürüldükleri tuzağı görüp, yanlışlarını telafi edecek eylemlerde bulanacaklarına da inanıyorum. İnternet Kurulu'nun tüm servis sağlayıcıları töhmet altında bırakan bu bildirisine karşı, sansürleme girişimlerine destek olmayacaklarını açıklayacak olan servis sağlayıcı şirketleri köşeme konuk etmekten mutluluk duyacağım.
Avucumun orta yeri sinema
Belçika'daki Ghent Üniversitesi, Multimedya Laboratuarı araştırmacıları MPEG-21 standardıyla geliştirilmiş ilk uygulamayı ''online'' kullanıma açtılar. MPEG-1, -2, -4 ve -7 standartlarını bir adım daha öteye taşıyan MPEG-21'le cep telefonları birer eğlence merkezine dönüşecek.
Günümüzde ancak DVD oynatıcılar aracılığıyla yararlanabildiğimiz pek çok özellikten, yeni geliştirilen MPEG-21 standardı sayesinde İnternet üzerinden ya da gezgin iletişim araçlarıyla da yararlanabileceğiz. Bu özellikler arasında seyredilen filmin seslendirmesini birkaç dil içinden seçmek, altyazıların dilini değiştirmek, filmi izlerken etkileşimli mönülerden yararlanmak, video içinde fotoğraf (kişiye özel reklam) ya da grafik içinde video (elektronik alışveriş merkezi sayfasında ürünü tanıtan video) izlemek gibi yenilikler MPEG-21 ile mümkün olacak.
MPEG, özel sektör şirketleri (Intel, Sony, IBM, Microsoft, HP vs) ve üniversite araştırma merkezlerinden çeşitli uzmanların oluşturduğu Hareketli Görüntü Uzmanları Grubu'nun (Moving Picture Experts Group) kısaltması. MPEG uzmanlarınca geliştirilen standartlar arasında MP3 olarak bilinen dijital müzik sıkıştırma formatının temeli olan MPEG-1; video sıkıştırma tekniklerinin gezgin uygulamalarda da rahatça kullanılabilmesini sağlayan MPEG-4; dijital film, kitap gibi ürünlerin yazar adı, yayıncı, ISBN numarası gibi bilgilerin multimedya ortamında saklanmasına standart getiren MPEG-7 gibi formatlar bulunuyor.
MPEG-21, MPEG araştırmacılarınca yürütülen standartlaşma çalışmalarında varılan son nokta. Ghent Üniversitesi araştırmacılarının İnternet sitesinden kullanıma açtıkları dört örnek çokluortam gösterisi, mevcut standartların tümünü entegre etmeyi hedefleyen MPEG-21'e uyumlu olarak geliştirilen ilk 'online' uygulama özelliğini taşıyor.
MS Internet Explorer 6.0 ya da üstü ile izlenebilen bu örnek gösterilerde MPEG-21 standardı, çokluortam verilerinin senkronizasyonu için kullanılmış. Örnek uygulamada yayınlanan veri demetleri Gladyatör filminin fragmanı (ses ve video), oyuncuların fotoğrafları ve isimleri... Örnek gösterinin bulunduğu sunucu bilgisayar, bağlantı kuran kullanıcıların bilgisayarına bu verileri aynı anda ancak farklı veri demetleri olarak göndermeye başlıyor. Video, ses, fotoğraf ve yazı formatlarında gelen verilerin senkronizasyonu kullanıcı tarafındaki bilgisayarda yapılıyor. Böylece İnternet hatlarındaki sorunlardan kaynaklanabilecek gecikmeler sonucunda ortaya çıkabilecek senkronizasyon bozuklukları önlenmiş oluyor.
MPEG-21 standardının ilk resmi tanıtımı ise 2002 Mayıs'ında gerçekleşecek.
http://multimedialab.elis.rug.ac.be/demo.asp
MPEG-21 NE SAĞLAYACAK?
Aynı video dosyasının hem TV ekranı, hem bilgisayar monitörü, hem de cep telefonlarının küçük ekranında görüntülenebilmesini sağlayacak.
Uygulamalar, bağlantı kalitesindeki dalgalanmalara göre kendi kendilerini ayarlayabilecek. Görüntüleme uygulaması bağlantı hızı düştüğünde görüntü kalitesini düşürerek, video görüntüsünde duraklamalar oluşmasını engelleyecek.
Tek bir çokluortam gösterisinde, farklı formatlarda
görüntüler kullanılabilecek.
Alternatifi de var: VP5
MPEG, video sıkıştırma teknolojilerinde rakipsiz değil. On2 Technologies tarafından geliştirilen VP serisi video sıkıştırıcı teknolojileri de hızla gelişiyor. MPEG-21'in gündeme geldiği geçen hafta On2 Technologies de yeni teknolojisi VP5'i duyurdu. RealPlayer ve RealSystem iQ'yu destekleyen VP5'in VP4'e göre yüzde 50 performans artışı sağladığı açıklandı. Şirkete göre VP5, canlı televizyon yayınlarını çok kaliteli bir şekilde İnternet üzerinden seyredilebilir kılıyor.
PCnet’ten özel SuSe Linux sayısı
İnternet ve PC kullanıcılarına yönelik yayınlanan PCnet dergisi, Özel SuSe Linux sayısını satışa sunuyor. Orijinal SuSe Linux 7.1 Professional yazılımını hediye olarak veren özel sayının ücreti 10 milyon TL olacak. Tam yedi adet CD, bir adet DVD ve orijinal kullanım kılavuzlarını da içeren PCnet özel Linux sayısı, piyasaya sınırlı sayıda verilecek ve sadece İstanbul, Ankara ve İzmir'deki seçkin bayilerde satılacak. Dergi bu iller dışında www.hepsiburada.com sitesinden satın alınabilecek.
http:// www.pcnetlinux.org
http://www.hepsiburada.com
Çocuklara sanal bebek
NeoPet isimli sevimli sanal hayvanlar, bir zamanların tamagotchi çılgınlığını İnternet'e taşıyor. Çocuklar kadar yetişkinler arasında da bağımlılık yaratan oyuna katılanlar önce kendi sanal hayvanlarını yaratıyor, sonra da bu evcil hayvanı besliyor, eğitiyor ve eğlendiriyorlar.
İngiliz öğrenciler tarafından yaratılan, reklam bütçesi olmadığı için kulaktan kulağa duyularak yaygınlaşan NeoPet son haftalarda tam bir çılgınlığa dönüşmüş durumda. Çocuğunuzla birlikte mutlaka uğrayın. Site İngilizce olduğu için çocuğunuza ekran başında saatlerce eşlik etmek zorunda kalacağınızı da hatırlatayım. Ama pişman kalmayacağınızı da ekleyeyim.