Bilişim ‘96 daha dün gibi hatırımda. Nasıl olmasın ki? Uzun bir yılan hikayesi döneminden sonra Turnet’in daha yeni devreye girdiği; Türk Telekom’un, Turnet’in İnternet'in tüm sorunlarını çözecek muhteşem bir altyapı olduğunu iddia ettiği; Türkiye'nin toplam yurtdışı çıkış kapasitesinin ise 1 MB'ı ancak bulduğu günler...Bilişim ‘96 kapsamında yapılan bir panele konuşmacı olarak tüm bu ahval ve şerait altında katılıyorum. Panel’in diğer konuşmacıları, aklımda kaldığı kadarıyla Faruk Eczacıbaşı, Abdullah Gül, Emrehan Halıcı, Timur Sırt ve Şeref Oğuz. İzleyiciler arasında ise Ziya Aktaş da var. Toplantının konusu ise Türkiye Bilişim Vakfı tarafından hazırlanan Türkiye Bilişim Stratejileri Çalışma Raporu.Rapor mükemmel hazırlanmış. Hem Türkiye'nin handikaplarına, sorunlarına doğru teşhisler koyuyor hem de bu sorunların aşılması için yapılması gerekenleri sıralayarak, isabetli hedefler gösteriyor. Şeref Oğuz, raporun mükemmelliyetine dikkat çekmek için olsa gerek, raporda gösterilen hedeflerin Türkiye için gerçekçi olmadığını ancak ABD gibi gelişmiş ülkelerde uygulanabileceğini söylüyor.Bizse Türkiye Bilişim Vakfı'nın bu raporla çok yerinde hedefler gösterdiğini ancak bundan sonra hazırlayacağı raporlarda daha da yüksek hedefler koyması gerektiğini söylüyoruz. Konuyla ilgili gazetedeki yazımızda da ‘‘Yoksa’’, diyoruz, ‘‘Türkiye Bilgi Çağı'nı geh bili bili şim, geh diye beklemek zorunda kalacaktır’’...Aradan bir Bilişim ‘97 geçiyor ve Bilişim ‘98'e varıyoruz. Geçen süre boyunca Türkiye'nin hedefleri hızla büyüyor, toplumun bilişimden beklentileri hızla artıyor. TÜBİTAK tarafından kurulan TUENA (Türkiye Enformasyon Altyapısı Anaplan Proje Ofisi) Türkiye'nin ‘‘Bilgi Toplumu 2010 Yılı Vizyon Raporu’’nu hazırlıyor. TUENA tarafından Türkiye için çizilen vizyonun, hedefler çıtasını ne denli yükselttiğini http://www.tuena.tubitak.gov.tr/ adresinden görebilirsiniz.Evet Türkiye'nin hedefleri büyüyor, toplumun beklentisi artıyor ancak gelip geçen hükümetler, yıllar öncesinden ısrarla savunduğumuz ‘‘Teknoloji’’ ya da ‘‘Bilişim’’ Bakanlığı'nın kurulmasının şart olduğu fikrini, bir türlü hayata geçirmiyor.Toplumdan gelen baskı büyümesine rağmen, Teknoloji ya da Bilişim Bakanlığı kurmak, hükümete gelir gelmez televizyonlarda İnternet'in öneminden bahseden Mesut Yılmaz'a da nasip olmuyor. O, televizyondaki icraatin içinden programının büyük bir bölümünü İnternet'e ve Bilgi Çağı'na ayıran Mesut Yılmaz, Bilişim ‘98'in açılışına dahi teşrif etmiyor.Aynı açılış günü, TBD Ulusal Bilişim Kurultayı kapsamında yapılan çalışma grubunda ise ah keşke Mesut Yılmaz da izleyebilmiş olsaydı dedirtecek kararlar alınıyor. Ziya Aktaş, Hüsnü Doğan, Ali Talip Özdemir, İlyas Yılmazyıldız gibi Millet Meclisi'nin bilişim toplarının katıldığı toplantıda Şeref Oğuz, Orhan Güvenen, Ömer Gebzelioğlu, Nevzat Özgüvenen ve Gürol Banger de bulunuyor. Ve Bilişim ‘98 bu toplantıyla, Bilişim ‘96'ının aksine, ulaşılması gereken dorukları yüksek bulmayan bir karara sahne oluyor; ‘‘Türkiye'de Bilgi Teknolojisi veya Yarın veya Gelecek Bakanlığı adıyla bir bakanlık dahil olmak üzere ivedi olarak bir kurumsal yapının oluşturulması gerekli ve yararlı olacaktır’’...Ne dersiniz, Bilgi Çağı'nı geh bili bili şim diyerek beklememize gerek kalmadı galiba.yurtsan@hurriyet.com.tr