Paylaş
Başlık iki nedenle ilginizi çekmiş olabilir. Birincisi EHS ya da NAL'lısınız. Bu durumda hemen yazının sonundaki notu okuyun. İkinci neden ise bu harfler de ne ola diye kendi kendinize sormanız. Öyleyse boşverin, bilseniz de olur bilmeseniz de. Yazının başlığının ‘‘Yeni şehir kıroları’’ olduğunu farz edip, okumaya devam edin.
İstanbul dünyanın en kıro şehri. Dünyanın en kıroları da İstanbul da yaşıyor. Hemen belirteyim, kırodan kastım ‘‘köyden indim şehire... Ne yol bilirim ne kelime...’’ciler değil. Evet görmemişlerden bahsediyorum ama kırdan gelme masum görmemişler değil kastım.
Konumuz kelimenin tam anlamıyla ‘‘sonradan görmeler’’... Hani şu parasıyla rezil olanlar. Ama parasıyla rezil olmak için illa yeni zengin olması şart olmayanlar.
Kör gözün gördüğünü, gözünüze sokup kendimiz kıro olmayalım. Sonradan görmelerin muhtelif numuneleri, cümle alem malumumuz. Benim sözünü etmek istediğim yeni türeyen, yeni zenginlik emareleri.
Birinci emare çok yeni bir trend olmasa da, orta sınıfın ardından paralı sınıfta nükseden bir belirti: para verip eziyet çekme kaşıntısı... Kötü servis yapan, müşterilerini aşağılayan yerler oldum olası moda. Aşağılanmaya, ezilmeye meraklı orta sınıfın bir mensubu olarak bunu çok iyi anlıyorum. Anlayamadığım paralı sınıfın da bu modaya uyup, sayıları iki elin parmağını geçmeyen lüks restoranlarda aşağılanma isteğiyle yanıp tutuşması. Yılların Park Şamdan'ı ve son yılların Sunset'i bir yana lüks restoranlar yeni şehir kırolarını mutlu etmek için sanki bir yarış içinde. Orta sınıf lokantalarından, lüks restoranlara sıçrayan yeni moda: oturum uygulamak. ‘‘Saat 9 oldu efendim. Kazığınızı ödeyip lütfen yerinizi yeni kırolara, 9-11 müşterilerine devrediniz’’...
İkinci emare ise daha yeni ve kadınlar arasında moda olan bir belirti: zengin kocam var, cipe bindim, yolların hakimiyim uyuzluğu... Asfalt yolda, arazi otomobili kullanma züppelerinin bir de şoförkullanangillerdeni var. Yine bunlar hiç olmazsa trafik terörü yaratmıyorlar. Ciplerinin yüksek koltuğuna oturan kokanalar ise sanırsınız kraliçe tahtına kurulmuşlar. Yerden bitme otomobillerin direksiyonundaki o eski ürkek tavuklar bir bakıyorsunuz tüneğine çıkmış Denizli horozuna dönüşmüşler. Otoyolda en sol şeridi işgal etmek, sola saparken dar açıdan almak, yol vermemek, sokakları tıkamak, hepsi bu yeni şehir kırolarında.
Lüks olmayan not: Boğaziçi Üniversitesi'nin Bebek kapısının yanında yeni bir restoran açıldı. Mexican Cantina, İstanbul'da gittiğim en iyi ayaküstü restoran. Yemekleri, servisi, ortamı, manzarası ve unutmadan Margaritası enfes. Rezervasyon şart değil ama telefonu 287 5721. Yeni şehir kıroları boşuna zahmet etmesin, onlara göre bir yer değil.
EHS ve NAL'lılara not: EHS ve NAL'lılar resmi bir İnternet sitesine kavuşmak için, hazırlık olarak http://abone.turk.net/toyav/nal.htm adresine uğrayıp, kısa bir not bırakmayı ihmal etmeyin.
yurtsan@hurriyet.com.tr
Paylaş