Cehennemden kaçış

Basın ve RTÜK yasa değişiklikleri TBMM'ince kabul edildi, Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı ve Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Cumhurbaşkanı Sezer, yasa değişikliği paketindeki bazı maddelerin iptali ve yürürlüğün durdurulması için Anayasa Mahkemesine başvurdu ancak İnternet'le ilgili madde iptali için başvurulan maddeler arasında yer almadı. Kısacası geçen yılın mayıs ayından beri pişirilen, Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Mustafa Akgül ve Emrehan Halıcı tarafından tatlandırılan kabak nihayet başımızda patladı.

Ve bu trajikomik maddenin baş sorumluları birbirlerine girmekte gecikmediler. İnternet'in Türkiye'ye girişi ve yaygınlaşması üzerinde sonsuz emeği geçen bir gönül adamı olan Mustafa Akgül'ün iyi niyetinden hiç şüphem yok. Tüm hantallığına rağmen pek çok önemli projenin altına imzasını atan TBD'ninkinden de, son zamanlarda üzerine yöneltilen eleştirilerle aklımda oluşan bazı soru işaretlerinin hakkı baki kalmak üzere Emrehan Halıcı'nınkinden de...

Ama cehenneme giden yol için iyi niyet taşlarıyla döşelidir derler. Anlaşılan bu kez de öyle oldu ve iyi niyetle, hep beraber cehennemi boyladık. Şimdi bu cehennemden nasıl çıkarız, onun yollarını aramaya başlayalım.

Öncelikle Sayın Akgül'ün ve diğer tüm üyelerin İnternet Kurulu'ndan acil olarak istifa etmeleri ve bu kurulu işlevsiz ilan ederek sine-i millete dönmeleri gerekir. Sonuçta hükümet İnternet'le ilgili yasal bir düzenlemeye gitmiş ve kendi bünyesindeki danışma merci İnternet Kurulu'nun görüşlerini iplememiştir. Bu kurulun varlık nedeni artık ortadan kalkmıştır, kurul pratik olarak kendini tasfiye etmiştir ve böyle bir kurula üye olmakta ısrar etmek bundan böyle koltuk sevdasından başka hiçbir şeyle açıklanamaz.

İkinci olarak Emrehan Halıcı'nın neredeyse konsensüs niteliğindeki bir eleştiri sağanağına aldırmadan sürdürdürdüğü, İnternet'le ilgili maddeyi savunma inadından vazgeçmesi gerekmektedir. Tamam bu madde Mustafa Akgül ve TBD ile birlikte onun evladıdır ama evlat ölü doğmuştur. Halıcı'ya gerçekleri kabul edip, evlat acısını içine gömmek düşer.

Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, RTÜK Yasası'na yönelik eksiklikleri gidermek için yeni düzenlemelere gidileceğini müjdelemiştir. Kamuoyu ve baskı grupları olarak bu müjdeye dört elle sarılmak, Karakoyunlu'ya destek vermek gerekir. 18 Mayıs tarihinde Hürriyet Gazetesi'nde Nuray Babacan imzasıyla yayınlanan habere göre Karakoyunlu, yapacakları yasa çalışmasında İnternet ve TRT'ye ilişkin düzenlemelere de yer vereceklerini açıklamış.

Gerçi Karakoyunlu İnternet'le ilgili ne tür düzenlemeler yapacağına dair bir ayrıntı vermemiş. Ancak bu düzenlemeler yapılırken, bu kez gafil avlanmamak için gerekli deneyime sahip olduğumuzu umarım.

Yeni bir ''İnternet Yasası'' hazırlanmasının gerekliliği üzerinde görüş bildiren Fatih Altaylı da İnternet kamuoyu için bir kazançtır. İnternet kamuoyu Altaylı ile elele vererek işbirliği yapmalıdır.

Tüm bunları yaparken, malum maddeyi başımıza musallat eden hataların benzerlerine düşmemeye de dikkat etmeliyiz. Bunlardan en önemlisi, ''Ben her şeyi bilirimcilik''ten kurtulmaktır. İnternet'in Türkiye'de yaygınlaşması yolunda emeği geçenlerin, bu emeklerinin takdir edilmesini beklemeleri kadar doğal birşey yoktur. Ancak İnternet'in Türkiye'deki mimarları olarak İnternet'i tekelimizde tutmaya da hakkımızın olmadığını görmeliyiz.

İnternet kimsenin tekelinde olamayacağı gibi bilişimcilerin tekelinde de değildir. İnternet toplumun her kesimlerini yakından ilgilendiren ve toplum olarak bizi Bilgi Toplumu'na taşıyacak teknolojik bir araçtır. Dolayısıyla İnternet hakkında yapılacak yasal bir düzenleme yanlızca bilişimcilerin değil toplumun tüm kesimlerinin ortak çabasıyla şekillenmelidir. (www.birlik.com)

Hoşgeldinli not: Vestelnet Genel Müdürü Cem Soysal ve Compaq Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu başarıyla sürdürdükleri görevlerinden ayrıldılar. Bu iki başarılı ismi, sektördeki yeni görevlerinde en kısa zamanda görme dileğiyle...


Bırakınız yatsınlar


Hey gidi günler hey... Koca koca şirketler, dev gibi holdingler topu topu yüz sayfalık kurumsal İnternet siteleri hazırlatmak için ne taklalar atıyorlardı. Kimi kapısına asılı tabelasının boyası kurumamış şirketlerin kapısını çalıyor, on binlerce dolar döküp, utana sıkıla site tasarlatma yolunu seçiyordu. Kimininse nazı bilgiişlem departmanına geçiyor, patronuna ya da genel müdürüne mahçup olmaktan çekinen bilgiişlem müdürü de neredeyse kendi aldığı maaşın fazlasına, yeni yetme bir delikanlıyı işe alıyor, yalvar yakar iş yaptırmaya çalışıyordu.

Şirket tek bir sayfa değiştirmek zorunda kalsa, anasayfaya şirketle ilgili yeni bir haber eklemeye kalkışsa, tek bir sayfa güncellemesi için yüzlerce, aylık binlerce dolar dökülüyordu. Departmanlar arası yazışma, iletişim ve onay süreçlerinin yol açtığı verimlilik kaybına, hazırlanan sitenin basit bir elektronik broşürden öte değer taşımamasına hiç değinmeyeyim...

Açık söyleyeyim pek çok İnternet projesine imza atmış, birkaç Ana Kapı kurmuş, İnternet yayıncılığı alanında danışmanlık, yöneticilik yapmış ve tüm bu projelerde çeşitli içerik yönetim yazılımlarını kullanarak yakından tanımış birisi olarak Active Builder'ın diğer içerik yönetim yazılımlarının sağladığından çok daha fazla kolaylık sağlayacağını beklemiyordum. Ama bilgisayarın başına oturup CD'yi taktıktan yalnızca 15 dakika sonra, önümde yayına hazır dev bir İnternet Ana Kapısı bulunca şaşırmadım desem yalan olur.

Tabii öyle içi dolu, bas düğmeye çık İnternet'e kadar hazır bir site değil sözünü ettiğim. İlla bir benzetme yapmak gerekirse, inşaatı bitmiş, iç duvarları bile boyanmış, içinde oturmak için bir tek mobilyaların seçilip, konulmasını bekleyen bir gökdelenden bahsediyorum.

''Web'' tasarım şirketleri hemen ağlayıp sızlanmaya başlamasınlar. Ekmek kapıları kapanmış değil. ActiveBuilder her ne kadar hazır şablonlar sunuyor olsa da, bu şablonların sunulma nedeni yazılımı kullanan şirketin tasarım sürecinin sonunu beklemeden içerik üretimine geçmesini ve test etmesini sağlamak. Yoksa koca holdingin kendi kurumsal kimliğine uygun şablonlar tasarlatmadan yayına geçmesi beklenemez tabii ki.

ActiveBuilder dört ana konuda iddialı; kolay üretim, kolay yönetim, kolay kontrol ve kolay yayınlama. Bu kolaylıklar sitenin kısa sürede hazırlanmasına, tasarımın ileride kolayca değiştirilebilmesine, içeriği oluşturan öğelerin birbirleriyle ilişkilendirilebilmesine, çok katmanlı bir onay mekanizmasının kullanılabilmesine olanak tanıyor. En önemlisi sistem bir kez kurulduktan sonra, şirketteki herkesin hiçbir teknik bilgiye sahip olmaksızın siteye bilgi girebilmesini sağlıyor.

ActiveBuilder Türkiye'de halen iki İnternet ana kapısında kullanılıyor. Bunlardan biri, çifte Altın Örümcek ödüllü Ailem.com, diğeri ise UltrAslan.com.

http://www.activebuilder.com


Altın Örümcek’te bakana yağcılık


Türkiye'nin en iyi İnternet sitelerinin seçildiği Altın Örümcek yarışmasının ödül töreninin akışı bir bakan için, üstelik İnternet'e büyük darbe indirmiş bir hükümetin üyesi olan bir bakan için değiştirildi. Programa göre ödül töreninin, kokteyli takiben 20.45'de başlaması gerekiyordu. Saat 20:00 civarıydı ki davetliler apar topar, ağızlarındaki lokmaları yutmalarına fırsat bırakılmadan salona çağrıldılar. Salona girmekte nazlananlar ''Sayın bakanı bekletmeyelim lütfen'' denilerek, kaba bir şekilde uyarıldılar. Tören akışına göre ''Kişisel siteler'' kategorisinin ödülleri en başta verilecek, bunu ''Kurumsal siteler''in ödülleri takip edecekti. Ama İnternet sektörüne süper bir yasa maddesi hediye eden hükümetin bakanını bekletmek ayıp kaçacağından, program akışı değiştirildi ve bakanın alacağı ödül en başa alındı. Bununla da yetinilmedi, diğer tüm kategorilerde ödüller üçüncüden başlayıp verilirken, ''En iyi kamu kurumu sitesi'' dalında birinciden başlanılarak verildi. Böylece bakanın bekleme süresi iki dakika daha azaltıldı.

Bana da şurada keyifli keyifli ödül alan siteleri yazmak varken, İnternet sektörüne darbe vuran hükümetin üyesi bir bakana yaranmak uğruna, yüzlerce saygın davetliye yapılan saygısızlığı yazmak düştü. Türkiye'nin en iyi sitelerini merak ediyorsanız http://www.altinorumcek.com adresinden öğrenebilirsiniz.


Global'den ödüllü borsa oyunu


Global Menkul Değerler'in alım satım sitesi direct321.com, 5 bin dolar ödüllü İnternet borsa oyunu başlatıyor. Son başvuru tarihi 31 Mayıs 2002 olan yarışma yalnız üniversite öğrencilerine açık. 10 Haziran'da başlayacak ve 28 Haziran'da sonuçlanacak yarışmanın birincisi 5 bin ABD doları, her gün ilk üçe girenler ise Global Menkul Değerler'in yurtiçi ofislerinde staj imkanıyla ödüllendirilecekler. Üniversiteli stock321 isimli yarışmaya katılmak isteyen 18 yaşını doldurmuş üniversite öğrencilerinin, global.com.tr sitesine girerek İnternet hesabı açtırmaları gerekiyor.

www.direct321.com/ isUser.jsp
Yazarın Tüm Yazıları