Bilgi Toplumu’na giriş tezkeresi

Irak'taki savaşı petrol gibi modası hızla geçmekte olan enerji kaynakları üzerinde hakimiyet kurma sevdasına bağlayanlar fena halde yanılıyor. Dünya çok hızlı bir radikal değişim geçiriyor. Artık hiçbir şeyi eski ideolojilerle, eski doktrinlerle, eski ekonomik modellerle, eski toplumsal dinamiklerle, eski güç dengesi analizleriyle değerlendirmek mümkün değil.

Haberin Devamı

Teknoloji geliştikçe dünya küçülüyor. Öte yandan gelişmiş ülkelerin yerel pazarları da artık kendilerine yetmiyor. Tüketime dayalı ekonominin yaşamını devam ettirebilmesi için yeni pazarlara ihtiyacı var. Yeni pazarların açılabilmesi için de, refah seviyesi yüksek yeni bölgelerin oluşması oluşturulması gerekiyor. Bu tip bölgelerin oluşturulabilmesi için de istikrar şart.

ABD bu yüzden artık herhangi bir yerde, istikrarı bozabilecek çıban başı kalmasın istiyor. Irak'taki kendi halkı üzerine kimyasal bombalar atan diktatörün devrilmeye çalışılmasının nedeni bu.

Yeni dünya düzeninde, yeni ekonomide bilgi, petrolden daha değerli olacak. İlla bir benzetme yapmak gerekirse tekstil üreten bir ülke olmakla, ünlü moda markalarına sahip bir ülke olmak arasındaki fark, sanayi ve tarım toplumları ile bilgi toplumları arasında gözükecek. Yeni dünya düzeninde, yeni ekonomide teknolojik ürünler üreten bir ülke olmak değil, bilgi üreten bir ülke olmak önemli olacak.

BÜYÜK ADIM E.TÜRKİYE

Türkiye Bilişim Vakfı Projeler Koordinatörü Tuncer Üney'in aylardır anlatmaya çalıştığı e.Türkiye projesi bu yüzden büyük önem taşıyor. e.Türkiye projesi, kurulmakta olan yeni dünya düzeninde güçlü bir yere sahip olabilmemiz için gerçekleştirilmesi şart bir proje. Ancak zaten pekçok handikapla başladığımız bu yarışta, hükümetin ilgisizliği yüzünden her geçen gün daha da geride kalıyoruz.

Tuncer Üney beşinci sayfamızdaki yazısında bu yarışın şu an neresinde olduğumuzu bakın nasıl özetliyor; ''Bilgi Toplumu'nun temel göstergeleri açısından bakıldığında Türkiye diğer aday ülkeler arasında; 2000 yılı rakamlarına göre, kişisel bilgisayar kullanımında alt sıralarda (100 kişide Türkiye 4,6, Romanya 3,2, Slovenya 27,3 kişi), İnternet kullanımında en alt sırada (100 kişide Türkiye 2,9, Romanya 3,1, Estonya 26,3 kişi), cep telefonu kullanımında ise aday ülkeler ortalamasının üstünde (100 kişide Türkiye 19,3, Bulgaristan 8,2, Slovenya 57,4 kişi) bulunmaktadır. Bu göstergeler Türkiye'nin önünde alması gereken daha çok yolun olduğunu ifade etmektedir. Yani istenilen düzeye gelebilmek için 'daha kırk tekne ekmek yememiz' gerekmektedir''...

Sayın Üney bence az bile söylemiş. Kırk tekne ekmek de yetmez, kırk tekne ekmeği ne kadar kısa sürede yiyeceğimiz de önemli.

HÁLÁ 3. LİGDEYİZ
Danışman Halil Aksu ise Gartner verilerini analiz ettiği altıncı sayfamızdaki yazısında 2002 yılında bilişim ve iletişim için dünya çapında harcanan 2.215 milyar dolarlık hacmin 571,8 milyar dolarlık kısmının Avrupa'da oluşmuş olmasına dikkat çekiyor. Yani tüm dünyadaki harcamanın yaklaşık dörtte biri Avrupa'da yapılmış. Bu bir bakıma Avrupa'nın e.Avrupa+ projesine verdiği önemin, Bilgi Toplumu'na geçiş yarışında oldukça gerisinde kaldığı ABD'yi yakalama çabasındaki azminin bir göstergesi.

Avrupa Enformasyon Teknolojileri Gözlemevi verilerine göre ise 2002 yılında Türkiye bilişim pazarının büyüklüğü 2.110 milyon Euro olarak gerçekleşirken aynı pazar Slovakya'da 729, Polonya'da 4.093, Çekoslavakya'da 2.602, İsviçre'de 11.322, İtalya'da 24,651, Fransa'da 50.039, İngiltere'de 64.063, Almanya'da 66.110 milyon Euro büyüklüğe ulaşmış.

Varın daha kaç tekne ekmeği kaç ay içinde yememiz gerektiğini siz hesaplayın.

Yazarın Tüm Yazıları