Paylaş
Başladı rastgele soru almaya. Suriye soruldu tabii. Trump da Suriye’de yaşananların arkasında tamamen “büyük güç Türkiye” olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övdü.
“Çok akıllı ve çetin biri” dedi.
“Çok iyi anlaşıyoruz” dedi.
“Çok güçlü ordu inşa etti” dedi.
Suriye’nin geleceğinin “anahtarı Türkiye’de olacak” dedi.
Kafası biraz da karışıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “5 milyon askeri var” dedi.
“Türkiye bin yıldır Suriye’yi almak istiyordu” dedi.
Trump bu, olur o kadar...
Bir de Suriye’de yaşananlar için “Türkiye’nin dostane olmayan şekilde ülkeyi ele geçirmesi” dedi. “Unfriendly takeover” yani. İngilizce’de bir terim vardır: Hostile Takeover (Düşmanca devralma). Trump “düşmanca” kelimesi yerine “dostane olmayan şekilde” demeyi tercih etti herhalde. “Hostile Takeover” ne demek? Bir şirketin sahibinin ve hissedarlarının rızası olmadan bir şirkete “çökmek”. Bu genelde borsadaki hisseleri agresif şekilde toplayarak ya da hissedarların hisselerini alarak yapılır.
Trump gücü sever.
Trump güçlü lideri sever.
Trump güce saygı duyar.
Trump güç görünce sopasını saklar.
Suriye’de yaşananları Trump, Türkiye’nin “süper güç” gibi davranması olarak okumuş. Lideri, orduyu, ülkeyi överek kredi vermiş. “Askerlerimin Suriye’de öldürülmesini istemiyorum” diyerek de mesajını Ankara’ya iletmiş.
İlk döneminde YPG’ye “Onlar için 400 yıl Suriye’de kalmaya taahhüt vermedik” diyen Trump, yeni güç dengesinde “büyük güç Türkiye’yi” karşısına alacak mı onun hesaplarını yapmaya çoktan başlamış.
SCHADENFREUDE
4 Aralık günü New York’ta saat sabahın 6’sı... Maskeli ve sırt çantalı bir adam, dondurucu soğukta en lüks otellerin birinin önünde bekliyor. Hedefi dışarı çıktığında iki el ateş ediyor. Öldürdüğü kişi 500 milyar dolar değerindeki sağlık sigortası şirketi UnitedHealthcare’in CEO’su Brian Thompson. Tutuklanan şüpheli Luigi Mangione 26 yaşında. ABD’nin en iyi üniversitelerinin birini bitirmiş. Geleceği parlak biri (idi) anlayacağınız.
Ciddi kronik sırt ve bel ağrıları yaşayan Luigi ameliyat geçirmek zorunda kalmış. ABD’de sağlık sigortanız olsa bile bu tür ameliyatlar bir servete mal olabilir. Amerikalıların her yıl binlerce dolarını alan, bir de üstüne tedavi masraflarını tam ödemeyen, aileleri iflasa sürükleyen bu sağlık şirketlerine öfke çok büyük.
İnfaz tarzı cinayetle bu öfke, yerini “oh olsuna” bıraktı. Sevinenler, dalga geçenler, içinin yağları eriyenler... Öyle ki UnitedHealthcare’in Facebook duyurusuna 70 binden fazla “gülen surat” bırakılınca şirket gönderiyi kaldırmak zorunda kaldı.
Almanca’da güzel bir kelime var: Schadenfreude. Başkasının başına kötü bir olay geldiğinde içten içe sevinmek. Thompson, Amerika’nın acımasız sağlık sisteminin simgesi. Cinayeti ise bu canavarlaşmış sistemden alınan intikama dönüşüverdi.
Şimdi kim suçlu? İnsan sağlığını “kâr” olarak gören bu şirketler mi? Yoksa “Schadenfreude” hisseden milyonlarca Amerikalı mı?
Brian Thompson’ın ölüm haberinin verildiği sosyal medya paylaşımına yaklaşık 72 bin “gülücük”, 2 bin “yanındayım” ve 737 “beğeni” geldi. 209 kişinin “şaşırdığı” cinayete sadece 2 bin 400 kişi “üzüldü”.
UZAYLILAR MI İRANLILAR MI
Bir süredir New Jersey eyaletinde havada tuhaf cisimler görülüyor. UFO diyen var. Drone diyen var. İran’ın İHA/SİHA’ları diyen var. Var oğlu var. İnsanlar panikte.
Havaya ateş edenler... Polisin ve FBI’ın telefonlarını kilitleyenler... Komplo teorileri üretenler...
Olay kontrolden çıkmış halde. Peki ne bu işin aslı?
Pentagon “Tehlike yok, düşmanlarımız değil, bunlar hobi amacıyla kaldırılan drone’lar” diyor. Kısa sürede 5000’den fazla ihbar alan FBI, “Bunlar suç amaçlı ya da kötü niyetli değil” diyor.
Ama insanlar korktu bir kere.
Uzaylıların taciz ettiğini düşünenler, İran’ın Amerika üzerinde binlerce İHA uçurduğunu düşünenler, derin devletin gizli deney yaptığını düşünenler tatmin olmuyor, olmayacak.
AKRABA, EŞ, DOST ATAMALARI
Trump ailenin en vefalısı. İlk döneminde kızı Ivanka’yı ve damadı Jared Kushner’i başdanışman yapmıştı. İkinci döneminde etrafına daha “profesyonel” isimleri toplayan Trump, akraba, eş, dostu yine unutmuş değil.
Trump bu dönemde Jared Kushner’in babası, dünürü Charles Kushner’i Fransa’ya büyükelçi olarak aday gösterdi. Bir dünür yer bir dünür bakar, kıyamet oradan kopar. Trump bir diğer dünürü Massad Boulos’u da Arap ve Orta Doğu İşlerinden Sorumlu Başdanışman olarak atadı.
Bitmedi… Oğlu Donald Trump Jr.’ın nişanlısı Kimberly Guilfoyle’ı Yunanistan’a büyükelçi olarak aday gösterdi. Trump şimdi de oğlu Eric’in eşi, gelini Lara Trump’ın Florida’da boşalacak senatör koltuğuna oturtulmasını istiyor. Baba, kayınpeder, dünür böyle olunur.
NEYDİM NE OLDUM
Trump 2020 yılında başkanlığı kaybettikten sonra yargı dört koldan harekete geçti. FBI evine şafak baskını yaptı, yatak odasına dahi girdi. Hakkında 4 ayrı iddianame hazırlandı. ABD tarihinde ilk kez bir başkan hakkında 717 yıl hapis cezası istendi.
Mahkûm fotoğrafı bile servis edildi. En sonunda Trump’a hüküm giydirdiler.
5 Kasım Trump için “ya Beyaz Saray’a ya mahpusa” seçimi haline geldi. Trump’a yönelik bu davaları halk pek beğenmedi, onaylamadı, inanmadı. Şimdi ikinci kez Beyaz Saray’a dönerken Trump bir resim paylaştı.
“Nereden nereye” dercesine. Bir tarafta mahkûm Trump, bir tarafta “YILIN KİŞİSİ” Trump. Yargı Trump’tan mahkûm yaratmaya çalışırken mazlum çıkarmış oldu.
Paylaş