Paylaş
Trumpçılara hakaret eden... Trump ahalisi tarafından topa tutulan... Göçmen aşığı, hain ve fırsatçı milyarder Elon Musk geldi...
Yahu ne oldu? Hani düne kadar Musk, Amerikan sağının yeni sevgilisiydi? Gelin anlatayım.
ABD’de bir vize türü var. Adı H1B. H1B, vasıflı çalışanların belirli bir süre ABD’de çalışmasına izin veren çalışma vizesi.
- Kendi şirketlerinde yüzlerce çalışanı H1B ile çalıştıran Musk, bu vizenin destekçisi...
- Göçmenlerden hiç hoşlanmayan, “aman ne kadar az göçmen olursa o kadar iyidir” diyen, yegâne talebi Trump’ın her türlü göçü azaltması olan seçmenler ise H1B karşıtı...
Günlerdir Trumpçılar, Musk’ı X’te topa tutuyor. Baskılara dayanamayan Musk’ın şirazesi kaydı. Trumpçılara, Aptal dedi... Sinkaflı küfür etti... Irkçı dedi... Sizinle savaşacağım dedi...
Peki 2016’dan bu yana H1B konusunda “Amerikalı işçiler için kötü” diyen... “H1B’i bitireceğim” diyen... H1B karşıtı Trump... Seçmenlerine hakaret eden Musk’a haddini bildirmiştir değil mi? Yoook...
Trump:
- “Mülklerimde H1B vizesiyle çalışan birçok kişi var.
- H1B programına inananlardanım.
- Bunu birçok kez kullandım.
- Harika bir program” dedi.
10 yıldır göç karşıtlığıyla tanınan... Bu sayede iki kez başkanlığa seçilen... Tabanını yabancı düşmanlığı üzerinden konsolide eden Trump, bir anda sol liberale dönüşüverdi.
E ben geçen hafta bu köşede ne demiştim?
Musk, Oligark Musk oldu... “Gölge Başkan” deniyor... Seçilmişlere emir veriyor... diye uyarmamış mıydım?
Gördünüz mü eyy Trumpçılar... Birkaç yüz milyon dolara satıldınız.
DURUN... TİKTOK’U KAPATMAYIN
Nisan ayında ABD Kongresi bir yasa geçirmişti. Ne vardı bu yasada? Çin menşeli TikTok ya 19 Ocak’a kadar Amerikalı bir şirkete satılır... Ya da Amerika’da yasaklanır.
Özgürlükler ülkesi... Teknolojik inovasyonun doğum yeri... Özgür düşüncenin kalbi Amerika...
Konu Amerikan gençliğini kasıp kavuran Çinli sosyal medya platformu olunca Çin Komünist Partisi’ni kıskandıracak bir yasak yasası çıkarmıştı. TikTok konuyu temyize götürmüştü. Temyiz de “satacaksınız” demişti. Şimdi konu ABD’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Mahkeme 10 Ocak’ta tarafları dinleyecek derken... Konuya birden Trump da karıştı. Trump, Yüksek Mahkeme’ye mektup yazdı... “DURUN” dedi... “Şu yasağı az öteleyin de ben siyasi bir çözüm bulayım” dedi.
19 Ocak... TikTok’a verilen mühlet...
20 Ocak... Trump’ın işbaşı tarihi...
Anlayacağınız Trump müzakereyle bu işi çözme arayışında... Amerikalılar “iyi bir krizin asla boşa gitmesine izin vermez” derler. Trump, Xi Jinping ile pazarlığa oturur... “Ağanın eli tutulmaz” deyip karşılığında bir şeyler koparır... TikTok’u da Amerika’da kapattırmaz der misiniz?
SON PİŞMANLIK
Bu hafta ortaya bir iddia atıldı... Joe Biden, başkan adaylığını bıraktığı için pişmanmış... “Donald Trump’ı kesin yenerdim” diyormuş... Demokrat Parti, medya ve sermaye darbesiyle indirildin. O konuda hakkını verelim Biden ama... Konuşamıyordun... Söylenenleri anlamıyordun... Yürüyemiyordun... Uyanık kalamıyordun... Başkanlığının yarısını tatillerde geçirdin... Nasıl olacaktı o iş?
Bu aralar Oval Ofis’in önünden geçen danışmanlar şu mırıldanmayı duyuyor mudur? Son pişmanlık neye yarar? Her şeyin bedeli var. Olmadı yar. Buraya kadar.
İNANALIM MI
Son haftalarda Pentagon öyle iki şey söyledi ki... İnanasım gelmedi... Aklıma yatmadı... Kafamda deli sorulara sebep oldu...
Biri... “Suriye’de size 900 askerimiz var diyorduk. Aslında uzun zamandır 2 bin askermiş. Kusura bakmayın” açıklaması.
Diğeri... “Kızıldeniz’deki savaş gemimiz, uçak gemimizden kalkan F-18 savaş uçağımızı yanlışlıkla vurdu” açıklaması.
Ne dersiniz... İnanalım mı?
NASIL BİLİRDİNİZ
ABD’nin 39’uncu Başkanı Jimmy Carter pazar günü hayatını kaybetti. 100 yaşındaydı... 1977-1981 arası başkanlık yapmıştı. Büyük başarıları... Tarihe geçmiş efsanevi sözleri... Karizmatik lider yapısı yoktu belki.
Ama...
İran’da alıkonulan Amerikalı rehineleri eve getirememesi... Yüksek enflasyon... Çözülemeyen işsizlik... Panama Kanalı’nı bırakması... Sovyetlerin Afganistan’ı işgalini izlemesi... Bunların hepsi Carter’ı tek dönemlik başkan yapmıştı.
Bizde sorulur... Nasıl bilirdiniz? Amerikalılar, Carter’ı emeklilik dönemindeki insani çalışmaları, hayır işleri ve naif kişiliği ile hatırlar.
E 100 yıllık bir ömür... Sadece dört yıllık başkanlıkla değerlendirilmez herhalde değil mi?
Paylaş