Zico Bey... Bu yazıyı oku

Demek Chelsea çıktı yolumuza. Nasıl eleriz? Zico ne yapmalı? Takım 4-4-2, 4-3-3 ya da 3-5-2 mi oynamalı? Alex, Aurelio’dan aldığı pasla ceza sahasına girerken sağına mı yoksa soluna mı bakmalı? Zor, çok zor...

Her şeyi yönetimden, Zico’dan ve oyunculardan beklemek yerine harekete geçmeye karar verdim.

Önce yılık iznimi alıp İstanbul’a gelmeyi ve tesislerin orada bir çadır kurup her geçen futbolcuya "Aslanım benim. Kesin İngiltere fatihim" diyerek moral vermeyi düşündüm. Vazgeçtim.

Sonra yine yıllık iznimi kullanıp, çadırı Chelsea tesislerinde kurmak geldi aklıma. Her geçen futbolcuya "Çelsi çelsi, pabucumuzun tersi" şeklinde tazahüratın muhtemel sonuçlarını değerlendirdim. Yine vazgeçtim.

Üstelik ne vaktim var, ne de param Londra’lara gidecek. Olsaydı da bu yaştan sonra değişecek değilim, kalkıp yine İstanbul’a giderdim.

Kamışla buzlu neskafelerimi (Frappe) bir biri ardınan yudumlarken, bulunduğum yerden, Atina’dan bir şeyler yapmam gerektiğine karar kıldım.

Ve sonunda buldum. Bendeniz, aynı zamanda AEK takımı taraftarıyım. 1926 yılında İstanbul’dan buralara gelen Rumların kurduğu çilekeş, şampiyonluk nedir unutan, kendi stadı bile olmayan AEK’nın taraftarı. Dolayısıyla, Olimpiakos takımını sevmem ya da muhatap olmam düşünülemez. Ancak, fedakarlık Fenerbahçem için ise helal olsun.

Chelsea, çeyrek finale Olimpiakos takımını eleyerek çıktı. Son 12 yılda 11 Yunan ligi şampiyonluğu bulunan Olimpiakos, bu yıl da en yakın rakibi Panatinaikos’dan 2 puan önde ve şampiyonluğun en yakın adayı. Chelsea’ye elenmenin faturası ise kırmızı-beyazlı takımı çalıştırdığı 3 yıl ve birkaç ay içinde 3 lig şampiyonluğu kazandıran teknik direktör Takis Lemonis’e kesildi. Yerine İspanyol Jose Segura getirildi.

İşte aradım taradım ve Lemonis’i bulup Chelsea’yi konuştum. Hani bir tüyo kaparım umuduyla. Daha ne yapayım?

-İki maçta Chelsea’den ne tat aldınız?

-İstikrarlı bir takım. Savunma organizasyonu çok iyi. Boş alan bulduğunda çok tehlikeli oyuncuları var.

-Peki zayıf yanları?

-Pek göremedim. Chelsea’ye karşı bir takımın şansı olabilmesi için kontrataklarla oynaması ve maçın son saniyesine kadar oyunu kontrolü altında tutması gerekir.

-Duran toplarda nasıllar?

-Özellikle tehlikeliler. Topa çok iyi vuran oyuncuları var.

-Rakibin duran toplarında, savunmaları nasıl?

-İki maçta da Olimpiakos’un tehlike yarattığı pozisyonlar hep duran toplardandı. Sanırım Fenerbahçe de burada Chelsea’ye sorun yaratabilir.

-İngiliz takımının hangi oyuncularına özellikle dikkat etmek gerekir?

-İki veya üç oyuncuya yönelik tedbire dayalı bir sistem çöker. Çünkü bütün oyuncular iyi. Savunmanın iki kanadı da çok iyi ileri çıkıyor.

-Chelsea yenilmez mi?

-Yenilmeyecek takım yoktur. Ancak maç öncesi bir teknik direktörün de yapabileceği çok şey yok bu takıma karşı. Eğer son saniyeye kadar kontrolü elinizde bulundurabilirseniz bir şeyler olabilir.

-Başka?

-Bir de İngiltere’deki maçın ilk 20 dakikası çok önemli. İngiliz takımları ilk 20 dakikada daha tehlikelidir.

Lemonis futbolu iyi biliyor. Yıllarca da Olimipakos formasını giydi.

Benim görüşümü sorarsanız, bu yaştan sonra değişecek değilim, yani kesin tur atlarız.

GB’de yaprak sarma

Atina’nın tam göbeğinde, parlamento binasının tam karşısında, Sintagma (Anayasa) meydanında, neredeyse bu ülkenin tarihi kadar eski bir otel var. Sadece lüks bir otel değil bu. Kapılarını açtığı 1874 yılından bu yana, sadece başkentin değil tüm Yunanistan’ın sosyal, siyasi, ekonomik yaşamında adından bahsettirmiştir. Geçen 132 yıl içinde, her şeyi ile fakir Yunanistan’ın, bugün her şeyi ile zengin Yunanistan’a geçişinin canlı tanığıdır Grand Bretagne (Büyük Britanya) oteli.

Krallar, devlet başkanları, başbakanlar, zenginler, ünlüler geçti odalarından. Salonlarında günlerce konuşulan davetler düzenlendi, tangolar, valsler çalındı, dans edildi. Dış cephesinde çok küçük değişiklikler yapıldı. Girişi, odaları, restoranları değişimlere uğradı ama eski heybetinden birşey kaybetmemesine hep itina gösterildi.

Grand Bretagne’nin üç restoranı var ama en ünlüsü 1976 yılında açılan GB. 20. yüzyılın başlarındaki art-deco stili dekoru, leziz Akdeniz mutfağı ve seçkin müşterileri ile apayrı bir yeri var bu mekanın.

GB otelin giriş katında, pencereleri Sintagma meydanına bakıyor. Atina’da protesto gösterisi olmayan gün hemen hemen yok. Bu durum da düşünülmüş, özel panjurlar sayesinde bir anda dış dünya ile ilişki kesilebiliyor.

Bugünlerde GB’de özel mi özel bir mönü var. Yunan sosyetesi, siyasetçiler, işadamları, sanatçılar, zengin turistler bu mönüyü tadıyor. Başlangıç olarak meze tabağı, sultan üçlüsü, zeytinyağlı kereviz ve karışık ya da toros salatası. Ana yemekler, ev yapımı mantı, etli yaprak sarma, kuru fasulye, çoban kavurma, cızbız tabağı ve levrek buğulaması, tatlılar da dondurmalı irmik helvası, karışık tatlı tabağı, sakızlı muhallebi, kayısı veya kaymaklı ayva tatlısı.

Türk mutfağı Atina’da hiçbir zaman bu kadar lüks bir mekana girmemişti.

Ankara Sheraton Oteli’nin yiyecek içecek müdürü Hasan Bozkurt ve şef Zeki Açıköz beraberlerinde usta iki aşçı ile birlikte, Yunanlılara Türk mutfağının kebaptan ibaret olmadığını kanıtladılar.

Keşke, kalitesi sürekli çıkışta olan bazı Türk şaraplarını da beraberlerinde getirselerdi.
Yazarın Tüm Yazıları