Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin açtığı ve Türkiye’nin 11 bin euro tazminat ödemeye mahkum edildiği dava ile ilgili kararının ertesinde CNN Türk’ün siparişi, biraz da kendi merakımızdan, "Yunanistan’da dini veya ideolojik nedenlerle askerlik yapmak istemeyenler için neler öngörülüyor" diye araştırmaya koyulduk.
İlk adres savunma bakanlığıydı. Askerlik işlemleriyle ilgili web sitesine bakmamızı tavsiye ettiler. Bir kere, askerlik anayasanın da damgasıyla mecburi. Ancak 1997 yılında çıkartılan bir yasayla vicdani retçilere "alternatif sosyal askerlik" olanağı sağlanıyor.
Dini veya ideolojik nedenlerle askerlik yapmak istemeyenin öncelikle devleti ve orduyu buna inandırması gerek. Yani sosyolog, psikolog, asker ve ilahiyatçıdan oluşan bir heyetten geçip rapor alması gerek. Vicdani retçinin "alternatif sosyal askerlik" süresi normal askerlik süresinin iki katı, yani 36 ay. Devlet hastanelerinde, belediyelerde, huzurevlerinde, kimsesiz çocuk yurtlarında v.s. çalışarak yapıyorlar askerliklerini.
DERNEKLERİ BİLE VAR
İkinci adresi bulmakta biraz güçlük çektik ama yine de "Yunanistan Vicdani Retçiler Derneği"ne ulaşabildik. Derneğin bir üyesi ile yaptığımız telefon görüşmesinde konunun başka boyutlarını da öğrendik.
Bu diyarda her yıl 300 kadar Yehova şahidi alternatif askerlik yasasından yararlanıyor. İdeolojik nedenlerle askerlik yapmak istemeyenlerin sayısı da 120’ye ulaştı. Bunlardan 80’i alternatif askerliği kabullendi, 40’ı bu seçeneği de reddettiğinden ya mahkemelerde sürükleniyor ya da firarda. Yakalandıklarında doğru mahkemeye götürülüyorlar. Asker kaçağı sayılıp, üç yıl hapis cezasına çarptırılıyorlar. Üstelik, mahkeme salonundan çıkmadan da ellerine askerlik celbi tutuşturuluyor.
Dernek üyesi, alternatif askerlik yapan arkadaşlarının çok kötü koşullarda çalıştırılmalarından şikayet etti. Yetkililerinin vicdani retçileri en kötü ve en ağır işlerde çalıştırdıklarını söyledi. Yunan hükümeti bir süre önce bir düzenleme ile alternatif askerlik şartlarını düzeltmeye çalışmış ama uygulamada pek değişen bir şey yokmuş.
Atinalılar Baykal’ı seviyor
Sosyalist Enternasyonal için Atina’ya gelen Deniz Baykal ile salı sabahı tarihi Akropolis mabedine gittik. Hem hayat kadını Aspasia ile olan aşkı, hem de Atina’ya yaşattığı altın çağ ile ünlü Perikles’in inşa ettirdiği ve binlerce yıl sonra bile bu şehrin sembolü kalan Akropolis’e.
Tarihi kalıntılar arasında dolaşırken turist gezdiren Koreli bir kadının sesi geliyor: "Merhaba nasılsınız" Baykal biraz şaşırıyor: "Merhaba Türkçe’yi nereden biliyorsunuz?" Meğer ablası Ankara’da yaşıyormuş ve sık sık ziyaretine gidiyormuş.
CHP liderinin kafasında belli ki Türkiye’deki iç politik gelişmeler vardı. Akropolis’i gezdiği sırada Ankara’da Başbakan Tayyip Erdoğan malvarlığı tartışmalarıyla ilgili açıklamaların son hazırlıklarını yapıyordu. Baykal, hem Atina’da görev yapan bizlere hem de Türkiye’den gelen meslektaşlarımıza daha bir gün öncesinden iç politika hakkında konuşmayacağını peşinen söylemişti.
Tepenin hani Atina avucumuzun içinde diyebileceğimiz bir noktasına ulaştığımızda, Baykal’ın nefes almasından yararlanıp, ortama uygun bir soru yönelttik: "Efendim, eski Yunan düşünürlerinden Sokrates, politikacının aktif politikadan ayrıldığı gün, politikaya atıldığı günden daha fakir olması gerektiğini söylemişti. Katılıyor musunuz?"
O ortamda soruyu da beğenmiş olsa gerek, uzunca bir cevap verdi. "Siyasetçinin ekonomik değişiklikleri olabilir ama ahlaka, yasalara, hukuka uygun olmalı" diye başladı söze ve "Siyasetçilerin hayata sırtını dönmesi, bir lokma bir hırka ile yaşamasının istenmesi doğru değil... En iyisi kayyum sisteminin getirilmesi" diye noktaladı.
YUNANCA İLTİFATLAR
Hava kirliliği bugünlerde yine başımıza musallat olduğu için şehrin tatsız manzarasını bir süre daha izledikten sonra geriye dönüş başladı. Yunanlı bir kadın "Kim bu, tanıyorum" diye soruyor. Baykal’ın Türkiye’de ana muhalefet lideri olduğunu söylüyoruz. Baykal’a Yunanca sesleniyor: "Sas agapame" yani sizi seviyoruz. Onur Öymen, Baykal’ın kulağına bir şey fısıldıyor. CHP lideri kadına Yunanca cevap veriyor "Efharisto" yani teşekkür ederim.
Türkiye’de iç politikanın son derece yoğun olduğu bugünlerde Atina ziyareti Baykal için herhalde hoş bir ara oldu.
NOT: Baykal haberini yazmak için ofise dönerken Sokrates takıldı kafamıza. Acaba bunu söyleyen başka bir Yunanlı düşünür müydü kurdu düştü içimize. Yunanistan’ın en kapsamlı sözlüğünü yazan Atina Üniversitesi rektörü Babiniotis’i aradık. O da emin değildi ve bize eski Yunan medeniyeti uzmanı iki profesörü tavsiye etti. Aradık ve Sokrates olduğunu teyit ettik. Ancak, farklı bir versiyonla ilk olarak söyleyen Aristides imiş. Hatta Eflatun ve Aristoteles de çağrıştırmışlar. Ayrıca, kral Perikles’i anlatırken Thukidides ile Plutarhos da benzer sözler kullanmışlar. Sözgelimi Plutarhos, Perikles’in şehri o kadar zenginleştirmesine rağmen, öldüğünde babasından kalan mirasın üzerine tek kuruş eklemediğini söylemiş.
K I S A... K I S A...
YUNANİSTAN’IN EUROVISION TEMSİLCİSİ ANNA VİSSİ
Mayıs ayında yapılacak Eurovision şarkı yarışmasında ev sahibi Yunanistan’ı kimin temsil edeceği belli oldu. Türkiye’de de albümleri çıkan, söylediği bazı şarkılar Türkçe’ye çevrilen Anna Vissi. Anna, yaşı 50’ye yaklaşmasına rağmen bitmek bilmeyen bir enerji ile yıllardır zirvede. Ancak, doğruyu söylemek gerekirse son çalışması "Naylon" pek tutmadı. Yunanistan’ı temsil edecek şarkıyı kimin besteleyeceği ise henüz belli değil. Vissi, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıs sorununa hani diplomatik dilde derler ya, "katı" bakıyor. Bu nedenle geçmişte kendisiyle röportaj için yaptığımız bütün başvuruları reddetmişti. Bakalım şimdi şarkısının tanıtım kampanyası çerçevesinde ne yapacak?
Bu arada organizatörlere göre, devlet radyo-televizyonu ERT Eurovision için 12 milyon euro harcayacakmış. Gelirin 13 milyon euro olması bekleniyor.
YABANCI DAMAT GAZETE PROMOSYONU OLDU
Ethnos Gazetesi ilk bölümlerini izleyemeyen ya da arşiv yapmak isteyen okuyucuları için haftada iki gün Yabancı Damat DVD’si dağıtıyor. Gazetenin yönetimi bu kampanya için büyük reklam yaptı. Hafta içi 1 eurodan satılan Ethnos’un Yabancı Damat DVD’li perşembe ve cumartesi sayıları 2 euro.
CONCECAO GİTTİ, KAVGA BİTTİ
Galatasaray’ın altın yedeği Concecao, büyük umutlarla transfer edildiği Panatinaikos takımı ile yollarını ayırdı. Brezilyalıyı sezon başında Atina havaalanında kucaklarda taşıyan, ona kurtarıcı gözüyle bakan taraftar bir süre sonra "aman gitsin de kurtulalım" diye dua ediyordu. Atina’da yarım sezon kalan Concecao bize sorarsanız topa doğru dürüst bile vuramadı. Ne hocası ne de takım arkadaşlarıyla uyum sağlayabildi. Sözleşmesi de gürültüsüzce feshedildi. Bakalım yeni takımı hangisi olacak?