Yabancı Damat fenomeni

Yunanistan’ın iki büyük televizyon kanalından Mega’da gösterilen Yabancı Damat dizisi her gün reyting rekorları kırıyor.

Kış sezonunda yeni bölümlerinin gösterilmesi için şimdiden anlaşma sağlanan Türk dizisi ile ilgili geçen haftaki ölçümlere göre, 10 milyon nüfuslu Yunanistan’da tam 1 milyon 226 bin evde Nazlı ile Niko’nun aşkı izlendi.

Yani neredeyse Yunanistan sakinlerinin yarısı her akşam Yabancı Damat’ı seyrediyor.

Bırakın yabancı dizileri, bu rakamlar geçen yıldan bu yana bir iki istisna dışında Yunan dizilerine bile nasip olmadı. İstisnalar da bir şekilde Türk-Yunan aşklarını konu alan dizilerdi.

Dolayısıyla bir fenomen söz konusu. Yabancı Damat evlerde, kafelerde, taksilerde, otobüslerde, tavernalardaki sohbetlerde, yani her yerde konuşuluyor.

Akşamları saat 23.00 oldu mu, tatil yapanlar ya da yapmayanlar bir şekilde ekran başına gidiyor.

Ailenin isyankar çocuğunu, gülmeyi unutan annesini ve sürekli masraflarla nasıl mücadele edebileceğini düşünen babasını, hiçbir şeyle mutlu olmayan dedesini, ninesini bir araya getiriyor Yabancı Damat.

Bir Türk dizisi, Yunan ailesinin en sevilen dizisi haline geldi.

Hani Yunan medyası da öyle fazla dizinin reklamını yapmıyor. Kimbilir yapsa ne olurdu!

UFAK BİR ANALİZ YAPALIM

Bu ilginin nedenlerini soru ve cevaplarla incelemeye çalışalım:

Bu dizi eğer 5-6 yıl önce gösterilseydi bu kadar sevilir miydi?

Kesinlikle hayır. Zaten bir Yunan televizyonu herhangi bir Türk dizisini gösterime koymazdı. Yabancı Damat, iki ülke ilişkilerinin iyi olduğu bir dönemde gösteriliyor. Yüz binlerce Yunanlı artık Türkiye’yi ziyaret ediyor. Yıllardır kafasındaki ‘Türk’ imajının aslında farklı olduğunu bizzat müşahede ediyor.

İlk bakışta görünmeyen bazı başka faktörler de var. Kahramanlarının ‘Türk’ olduğu ‘Elveda Demeden Önce’ ve ‘Aşipel’ adlı Yunan dizilerinin çok sevilmesi; geçen sezon 1,5 milyon bilet satarak sinemada gişe rekorları kıran, Tamer Karadağlı’nın da oynadığı ‘Bir Tutam Baharat’ (Yunanca adı İstanbul Mutfağı) filminde kahramanın çoğu olumlu Türkiye hatıraları olması; hatta Sertab Erener’in Eurovision başarısı bile ‘Yabancı Damat’a zemin hazırladı.

Yine de bunlar bir halkın yarısının bir başka ülkenin TV dizisini seyretmesi için yeterli mi?

Kesinlikle değil. Ama unutmayalım ki Yunanlı, Avrupa’nın Anadolulusu. Yunanistan nüfusunun önemli bir bölümü Anadolu kökenli. Yabancı Damat’ta Yunan toplumunun bir zamanlar bildiği, şimdi ise batılılaşma uğruna unuttuğu ya da unutmak üzere olduğu pek çok değer var. Yani Anadolu insanın sevgi ve saygı değerleri, örf ve adetleri...

Ayrıca ‘Türk’ü öğrenme merakı da var. Kıyasladığımızda, Yunanistan’daki Türkler hakkındaki önyargılar, Yunanlılar hakkında Türkiye’deki önyargılardan daha fazla. Diziyi izlerken, sözgelimi ailenin çocuğu Nazlı’nın annesinin söylediği bir lafı komik buluyor ama, baba ‘İzmirli ninem derdi ki’ tarzı bir cümle ile çocuğuna faydalı saydığı bir şeyleri anlatmaya da fırsat buluyor.

Dizinin kahramanlarının Türk ve Yunan olmaları önemli mi?

-Elbette! Farklı toplumların, farklı kültürlerin anlatıldığı diziler genellikle izleyici toplar. Sözgelimi bir İsrailli ile bir Filistinlinin aşkını konu alan bir dizi dizi çekilse (bilmiyoruz belki de çekilmiştir), oralarda epey izlenir. ‘Öteki’ hep ilgi çeker. Öteki hep merak konusudur. Ege’nin o güzelim sularını bahşettiği bu iki ülkede bir Türk-Yunan aşkı, başarı için kendiliğinden iyi bir reçete. Yabancı Damat’taki damat Yunanlı değil de İngiliz olsaydı Türkiye’de bile bu kadar sevilmezdi.

Dizinin bu kadar sevilmesinde aşkın hiç rolü yok mu peki?

Olmaz olur mu! Aşk her zaman suçsuzdur. Hani mahkemede hep beraat eder aşk... Jim Morrison der ki, ‘Aşk cevaptır’. Ve bir Latin sözü ‘Omnia vincit amor’ der. Yani, ‘Aşk her şeyden üstündür.’

Yunanlılar ne diyor?

Kostas Hacidakis (İktidar partisi Yeni Demokrasi’nin Avrupa parlamenteri): ‘İki ülke arasındaki tarih malum. Okullarımızda ‘öteki’yi rakip olarak öğreniyoruz. Dizide bunun öyle olmadığını anlıyoruz.’

Dinos Haritopulos (Türklerin yaşadığı Batı Trakya’daki Şapçı kasabasının eski Belediye Başkanı): ‘Yabancı Damat iki halkın barış dostluk için gerekli olan gerçek duygularını yansıtıyor. Önyargılar aşılıyor. Türkler ile tarihte iyi dönemlerimiz de oldu. Niye bunlar unutuluyor?’

Stavros Avdulos (senaryo yazarı): ‘Önyargılarımız var. Dizide önyargıları olmayan ve birbirini seven iki genç ile adeta bütünleşiyoruz. Belki de bu iki gencin aşkı sayesinde önyargılarımızı aşmak istiyoruz.’

Yiannis Ksanthulis (yazar): ‘Romeo-Jülyet aşkının reçetesi West Side Story filminde doruğa çıkmıştı. Türkler ve Yunanlılar masal ve roman yoluyla da olsa belki de tarihlerini daha iyi incelemek ve benzerliklerini daha iyi tespit etme gereğini hissediyorlar.’

Fotini Calikoğlu (Atina Pandion Üniversitesi Rektör Yardımcısı): ‘Niko ile Nazlı’nın aşkı medeniyetler çatışması gibi; teorileri aşmamıza yardımcı oluyor.’
Yazarın Tüm Yazıları