Stradale’e bineceğiz diye eldeki Ferrari’den oldular

Mahkeme tutanaklarından bu iki aşk öyküsü. İki kız kardeşin, iki sarışın dilberin, deli gibi sevdikleri iki erkek kardeşe karşı sahtekarlık, dolandırıcılık, çete kurmak iddialarıyla açtıkları davaların tutanaklarından.

Allah’ın bir kuluna “yürü ya” demesi bazen yeterli galiba. Aksi takdirde, liman teşkilatında memur iken hatta aile bütçesine katkı için geceleri taksicilik yapan Tasos Nikolau adlı vatandaşın birdenbire dört büyük benzin istasyonunun sahibi ve bir sürü şirketin ortağı olması kolay kolay izah edilemez.
Tasos Bey’in saray yavrusu villasının garajını, kızları Valentina ile Angeliki’nin kullandıkları iki Ferrari’den başka, iki Mercedes ve iki Porsche araba süslüyordu.
İki kızkardeş her gece arabalarına binerler ve “bu gece barda gönlüm hovarda” misali o müzikhol senin, bu taverna benim sevgili babalarının paralarını yerlerdi.
Angeliki günün birinde bir gençle tanıştı. Ünlü bir barın kapısında “face control” işini yapan yani faça okuyup “sen gir sen girme” diyen bir gençle. Birkaç gün sonra Valentina da gencin ağabeyini tanıdı.
Gönül ferman dinlemez ya iki kızkardeş sınıf farkı gözetmeksizin iki erkek kardeşe aşık oldu.
Aileler tanıştı. Sözler kesildi, nişan yüzükleri takıldı.
Günün birinde kızkardeşler babaları Tasos Bey’in boynuna sarılarak “Bizim tonton babacığımız. Ferrari’lerimiz var Allah’a şükür ama Stradale 360 modelimiz yok. Kolay da bulunmuyor körolası” dediler.
Hatırını kırar mı Tasos Bey gözbebeklerinin?

ATİNA SOKAKLARINDA BATSIN BU DÜNYA

Günlük yaşantıları pek yoğundu Valentina ile Angeliki’nin. Zaten öğlende zor uyanıyorlardı, alışveriş, spor salonu derken akşam oluyordu. Kızkardeşlerin imdadına nişanlıları yetişti. Delikanlılar aşkın aynı zamanda fedakarlıklar da gerektirdiğini kanıtladılar: “Geceleri barlarda çok yoruluyoruz ama sizin hatırınız için Ferrari Stradale 360’ı bulmaya çalışırız.”
Birkaç gün sonra iki kızkardeş yine alışverişten bitap düşmüş bir halde bilmemne marka koltuklara gümülü dinlenirken, delikanlılar müjdeyi verdiler: “Bu işi en iyi bilen otomobil komisyoncusunu bulduk. Ona gidiyoruz.”
Komisyoncu, delikanlıların hatırına tenzilat bile yaptı. Sadece 197 bin Euro’ya aldılar hayallerindeki otomobili (ikinci el).
Angeliki nişanlısıyla koleksiyoncuların merakı Ferrari Stradale 360 ile şöyle bir İtalya turu yapıp stres attı.
Takvimler 2007 yılını gösterirken Tasos Bey nakit sıkıntısına girdi. Nerden para bulurum diye kafa patlatırken müstakbel damatları onun da imdadına yetişti: “Üç Ferrari var garajda. Birini satın.”
İyi fikirdi doğrusu ama kime satacaklar?
Tabii ki aynı komisyoncuya...
Kızkardeşler nişanlıları ile birlikte komisyoncuya gittiler. Müşteri çıktığında vakit kaybetmesinler diye de bir sürü kağıt imzaladılar.
O günden sonra bir daha ne nişanlılarını gördüler ne de komisyoncuyu. Terkedildiler bir anda. Ayrılık acısıyla yollarda dolaşıp “barış için, kardeşlik için, insanlık için batsın bu dünya” tarzı şarkılar dinlerken Ferrari’lerini gördüler. Direksiyonda orta yaşlı bir adam...
Çorap söküğü gibi sonrası. Meğer nişanlıları komisyoncuyla bir olmuş... Meğer nişanlılarının ekstra bir sürü sevgilisi daha varmış... Meğer alacaklılar peşlerindeymiş.
Söz şimdi mahkemelerin...
Yazarın Tüm Yazıları