Medya patronundan hüzünlü veda mektubu

1980’lerin ikinci yarısında televizyonlardaki 'talk show'larda duyurdu adını Petros Kostopulos. Gıcık, egosu tavanda ama aynı zamanda da sevimli biri. Bana gore yakışıklı da.

Larissa'da doğup büyüdü. Bazen koyu bir İngiliz, bazen de taşralı bir Yunan lehçesiyle konuşurdu. Her programda söylediği 'spot'lar gençler arasında slogan olurdu.

Kostopulos’u izlemeye başlamanın nedeni Yunanistan Güzeli seçilen Ceni Balatsinu ile evlendiğinde, “Erkekler neden güzel kadınlarla dolaşmak, ancak nakış dikiş bilen, imambayıldı pişiren kadınlarla evlenmek ister anlayamam. Ben taş gibi bir kadını sevdim ve onunla da evlendim” demesiydi. Mutlu evliliğin meyvesi de üç çocuk...

Yunanistan’ın en çapkın başbakanı Andreas Papandreu’nun sevdiği, kendine yakın duyduğu gazeteciler arasındaydı Kostopulos. 1990'ların başlarında yıldızı iyice parladı. Televizyonların, gazetelerin, dergilerin aranan ismiydi. Güzellik yarışmalarında onsuz juri olmazdı. İki işadamı arkadaşıyla 'İMAKO' adlı bir medya şirketi kurdu ve 'Never In the Right Order'ın başharfleri olan 'Nitro' dergisini yayınlamaya başladı.

Yürü ya kulum demişti Allah. In Style, Esquire, DownTown, Pink Woman, Top Gear, Maxim, OK!, People, Food ve daha nice dergiyi yayınladı. Havayolları şirketlerinin, büyük otellerin, denizcilik şirketlerinin dergilerini hazırladı. Üç de radyo istasyonu kurdu.

Birkaç yılda dergi piyasasının 1 numarasıydı. Ne yayınlasa yok satıyordu. Bildiğim kadarıyla Türkiye'de ve Kıbrıs Rum Kesimi'nde ortaklıklara da girdi. Çalışanlarına piyasanın çok üstünde maaşlar veriyordu. “Hayatla ilgili ne yazacaksanız, önce yaşayın sonra yazın” diyordu.

Atina’da lüks bir villada yaşıyordu artık. Garajında lüks otomobiller... Marinada yat... Havyar tabağıyla, şampanya kadehi ile Havana purolarıyla poz veriyordu. 'High life' denen tarzın en karakteristik temsilciydi.

ŞARKI GİBİ YAZARDI

Nitro dergisindeki editör yazılarını okurdum. Kalemi çok kuvvetliydi. Şarkı gibiydi yazıları. Hani adeta 'Kekliği düz ovada avlarlar' ile başlayıp 'Imagine' ile biten yazılar.

Yunanistan’da medya krizi, ekonomik krizden iki yıl önce başladı. Kostopulos sarsıldı ama dayandı. Kendi deyişiyle, kaliteli dergi çıkarmakla medya krizine dayanmaya kararlıydı. Ancak krize dayanamadı. Şirketini kapattı. Yüzlerce gazeteci işsiz kaldı.

Şimdilerde başladığı yere döndü. Özel bir kanalda gece yarısından sonra müstehceni bol bir program sunuyor. Nevi şahsına münhasır medya patronu Kostopulos internette bir veda yazısı da yazdı.

Özeleştirisi bol bir yazı: “17 yıldır ayakta kalan bu şirket artık yoluna devam edemeyecek. Bu da başaramadığım anlamına geliyor. Dergi tirajlarının yüzde 90 düştüğü, radyolardaki zararın yüzde 60’ı geçtiği bir ortamda yaşamaya çalıştım. Tercihimde yanıldım. Şirketi ben doğurdum, toprağa da ben gömüyorum. İflas ettim. Hiçbir şeyim yok artık. Televizyon programımda izleyicilerin karşısına güler yüzle çıkıyorum ama makyaj odasında kafamı duvarlara vuruyorum. Programı sürdürmemin tek nedeni de ailemi geçindirebilmek. Düştüm ama tekrar ayağa kalkmam gerek. Borçlu olduğum insanlar ve kendim için bunu yapmalıyım. Biliyorum yakınmak, ağlamak bana yakışmıyor. 60’ıma merdiven dayadım. Ama hâlâ yaşamın acı ve hazin geçemeyecek kadar kısa olduğuna inanıyorum. Tekrar görüşeceğiz.”

Yunanistan’da bankalara 500 milyon Euro borcu olan medya patronu var. Yunanistan’da yüzlerce çalışanına aylarca maaş ödemeyen ve 'paramızı öde' dediklerinde sahibi olduğu kanalı kapatıp yenisini kuran medya patronu var. Yunanistan’da alıştığının aksine bankalardan 8-10 milyon Euro kredi koparamadığında gazetesini kapatan medya patronu var.

Belki yanılıyorum ama sanki Petros Kostopulos bu meyda patronları arasında değil.