Paylaş
Öncelikle, Hülya Kocyiğit’in 1950’larda ve 1970’lerde Yunanistan’da en sevilen yabancı sinema sanatçılarından biri olduğunu belirteyim. Atina’ya ve Selanik’e göçeden İstanbullu Rumlar sayesinde Koçyiğit ile tanışan Yunan halkı ona “Hulia” diye hitap etti. Pek çok filmi oynandı Yunan sinemalarında.
Yanılmıyorsam ya “Severek Ayrılalım” ya da “Kadın Asla Unutmaz” filminin galası Türkiye’de değil Yunanistan’da yapıldı. Filmin bazı sahneleri Atina’da çekilmişti. Yunan başkehtinde bir açık hava sinemasında yapılan galada izdaham yaşantı. Atlı polisler müdahale etmek zorunda kaldı.
Atina’nın Nea Smirni (Yeni İzmir) İlçesi Belediye Başkan Yardımcısı Nora Galanopulu “Bizim için romantizmin, tertemiz aşkların, hassassiyetin, göyaşıının sembolü idi. Pazarları ailelerimize bir yalan uydurup evden çıkar, mutlaka Hulia’nın filmlerini izlemeye giderdik” diye anlatıyor o dönemi.
1974 Kıbrıs olaylarından sonra Hulia’nın filmleri de gelmez oldu buralara.
Sinema dalında bu yıl Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanata Büyük Ödülü’ne layık görülen ve Akil İnsanlar Heyeti’nin Marmara Grubu’nda yeralan Koçyiğit’e Yunanistan’da bir zamanlar çok sevildiğini hatırlatıyorum: “Ne yazık ki İstanbul’dan göçeden Rumlar, Atina’ya geldikten sonra Türk filmelerinin hasretini çektiler. İlk talep de onlardan geldi. Bir süre sonra her filmimin kopyası Atina’ya da gönderiliyordu. Yunan sinemacılar çekimleri devam eden filmlerin ne zaman biteceğini soruyordu” diyor.
Türk ile Yunan halkları arasında büyük benzerlikler olduğunu söylüyor. Girit, Mikonos, Santorini, Simi pek çok Yunan adasını ziyaret etmiş ve ekliyor: “Yunan halkı adalarda doğaya, kültüre bizden daha fazla saygı gösteriyor. Biz yapamıyoruz Üzülüyorum”.
Bugünün Türk sinemasını soruyorum. Cevabı şöyle: “Star oyuncu dönemi bitti, star yönetmen dönemi yaşıyoruz. Genç yönetmenler çok iyi işler de yapıyorlar. Ama star ile çalışmak istemiyorlar. En son filmimi 7-8 yıl önce yaptım. Öyle fazla teklif de almıyorum.
Ya Türkiye’de son 2 yılda yaşananlar?: “Daha önce çok acılar yaşandı. Terör vardı. Çok ölümler oldu. Şimdi bu durum değişti. Kürt sorunu için çözüm süreci büyük bir beklenti. IŞİD büyük bir bela. Allah bu beladan korusun”
Gülşah’ı da soruyorum tabii. Yüz ifadesi birdenbire değişiyor. Hüzün çöküyor gözlerine bir de ıslaklık. Yine de cevap veriyor: “Kemoterapilerini yapıyor. Sonuca göre ne yapacağıma bakacağız. Meme kanserinde erken teşhis çok önemli. Gülşah’a da teşhis erken kondu. Kızım mücadelesini veriyor. Tüm kadınlara sesleniyorum. Tahlillerinizi asla ihmal etmeyin”.
Birkaç saniye duruyor, söyleyip sölmemem tereddüdü. Ve Hülya Koçyiğit ekliyor: “Yorgo bey, adamakılı rol yapmasını biliyorum ben. İçimdeki acıya rağmen gülümseyebiliyorum. Gülen maskeyi düşürmüyorum”.
Paylaş