Erdoğan’ın açılışına gidemediği müze

Tarihi mabedin gölgesinde inşa edilen Akropolis Müzesi’nde 4 binden fazla eser sergileniyor.

Tam 130 milyon Euro harcandı bu rüyaya. İşte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlığı nedeniyle geçen hafta açılışına katılamadığı, ancak mevkidaşı Karamanlis’e “Kısa sürede gelip birlikte gezeceğiz” temennisinde bulunduğu Akropolis Müzesi...

Kazılarda bulunan eserlerin tek bir müzede toplanması fikri 1976’da bugünkü başbakanın amcası Kostantinos Karamanlis’e ait. İhaleler, iflas eden inşaat şirketleri derken ilk çivinin çakılması 1993’ü buldu. /images/100/0x0/55ea2080f018fbb8f86ce07c
İşbaşında hangi hükümet, muhalefette hangi parti olursa olsun müze projesine destek verdi. İnşa çalışmaları İsviçreli mimar Bernard Tscuhmi yönetiminde tam 4 yıl sürdü. Tam 130 milyon Euro harcandı bu rüyaya.
Tarihi mabede 300 metre mesafede, yani gölgesinde, 25 bin metrekarelik bir alanda inşa edilen Akropolis Müzesi’nde (müze bölümü 14 bin metrekare) toplam 297 ton ağırlığında 4 binden fazla eser sergileniyor.
Müzenin mabetle rekabet içinde olmamasına özellikle dikkat edilmiş. “Büyük patron” Akropolis mabedi. Hatta günün belirli saatlerinde mabet bütün ihtişamıyla müzenin cam cephesine yansıyor.

KARYATİD TİPİ SAÇLAR

Girişte geçilen cam zeminin altında kazı devam ediyor. Yine girişte Eski Yunanca “Athena burada kalıyor. Hiçbir kötülük içeri girmesin” diyor. Günümüz Türkçesi ile “Allah nazardan korusun”.
İnşasında cam, paslanmaz çelik ve beton kullanılan üç katlı Akropolis müzesinde Arkaik dönemden, Roma İmparatorluğu’na kadar heykel, kabartma, plaka ve frizler, örnek alınacak bir müzecilik ustalığıyla sergileniyor.
Müzenin gözbebeği Erekhtion yapıtının sütunlarını oluşturan kadın heykelleri. Karyatid kızlarının kimi gülümsüyor, kimi somurtkan. Ya özenle örülmüş saçları? Yakında “Karyatid kızları tipi saç” moda olursa hiç şaşmam.
Işık ve renk oyunları da “Akropolis şov”un parçası. Hem gün ışığından maksimum yararlanılıyor hem de dijital teknoloji sayesinde belirli günler müzenin dış cephesinde heykeller canlı gibi hareket ediyor, atlar koşuyor, kuşlar uçuyor.
Müzeyi yılda 2.5 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Giriş ücreti 1 Euro olarak belirlendi. 2010’da 5 Euro olacak. Havaalanlarındaki gibi (X-ray ve scanner dahil) geniş güvenlik önlemleri uygulanıyor.

EKSİK HEYKEL FERYADI

Akropolis müzesindeki eserler bir yandan “tarih burada, biz buradayız”, bir yandan da “ama bir yerlerimiz eksik” diye feryat ediyor. Sözgelimi bir erkek heykelin yüzü yok gövdesi var, bacakları yok ayakları var.
Tasarımcılar özenle bazı heykellerin yokluğunu hissettirmek istemişler ziyaretçiye. Çünkü Akropolis’teki eserlerin önemli bir bölümü Atina’da değil Londra’daki British Museum’da sergileniyor.
19. yüzyılın başlarında İstanbul’daki İngiliz Büyükelçisi Lord Elgin, Akropolis’teki 96 plakadan 56’sını ülkesine götürmüştü. Yunanistan, Elgin Mermerleri olarak bilinen bu eserleri İngiltere’den geri istiyor.
İngilizlerin, çeşitli figürleri taşıyan bu mermer plakaları iade etmeyi reddederken, gerekçelerinden biri “bu önemli eserleri Atina’da barındırabilecek bir müze yok” iddiasıydı. Atina şimdi “bu müze var” diyor.
Yazarın Tüm Yazıları