Paylaş
Halen bir kafeteyada çalışıyor. 2008 yılında söz ve besteleri ve tüm masrafları kendine ait olan 5 rock şarkıdan oluşan ‘Tükeniş’ adlı bir albüm hazırladı. İşin aslı Batı Trakya tarihinde ilk kez bir Türk sanatçının albümünden bahsediyoruz.
‘Tükeniş’, ‘Olmadı’ ve ‘Papatyalar’ adlı şarkılarını dinledim vallahi Türkiye’deki bir sürü rock’çıyı cebinden çıkarır Barış.
Şimdilerde 10 şarkıdan oluşan ‘Bahar Yağmuru’nu hazırlıyor. Batı Trakya türküleri ile kendi bestelerine yer veriyor. Batı Trakya’da öyküsü nesilden nesle anlatılan ‘Poşpoş Köprüsü’ türküsünü Anadolu-rock tarzı ile söylüyor.
Barış’ın grubunda Türk de çalıyor Yunan da. Stüdyo kiralayacak parası yok. Kah belediyenin bir salonunda, kah doğduğu Sendelli köyündeki
bir evde, kah terk edilmiş bir depoda prova yapıyor. Yardım için bazı kurum ve kuruluşlara başvurmuş ama kapıları kapalı bulmuş. “Yaşadığım hayal kırıklığı karşısında müziği bırakmayı bile düşündüm” diyor.
Hayır Barış, onca emek verdiğin çalışman kaybolup gitmemeli...
Batı Trakya’da sadece sorun yok, Batı Trakya’da bence aynı zamanda ‘değişimi’ simgeleyen Barış Tükeniş de var, iki hafta once bahsettiğim ilk Türk filmi ‘Bir Yudum Aşk’ da var.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu son Batı Trakya ziyaretinde, Türklere Yunanistan’ın sosyal yaşamında daha aktif olmalarını istemişti.
İşte Barış... İşte harika bir sanatçı...
Dünyadaki bütün Batı Trakyalı Türklere sesleniyorum: Barış’ın şarkılarını bir dinleyin. Beğeneceğinize eminim. Üstelik Gümülcine’deki böyle bir hemşerinizi desteklemek bence göreviniz.
Doğru dürüst bir CD’nin hazırlanması, bir klibin çekilmesi çok mu pahalı iş?
Kaldı ki Barış’a yapılacak her yatırımın fazlasıyla geri döneceğine inanıyorum.
6-0 yenildik
İstanbullu Rumların 1926 yılında Atina’da kurdukları AEK takımının bir taraftarı olarak acım bitmek bilmiyor. Eşten dosttan kaçıyorum bugünlerde. Ligin bitimine üç hafta kala armatörlerin takımı Olimpiakos 67 puanla 15 yılda 13. şampiyonluğunu ilan ederken benim takımımı 6-0 gibi tuhaf bir skorla yendi.
Olimpiakos’un 24 puan gerisinde ligin üçüncü sırasında bulunan AEK (ikinci 57 puanla Panatinaikos) taraftarlarının morali acayip bozuk. Bazı futbolcuları dövdüler, birinin de evine bomba koydular ama öfkeleri dinmedi.
Bırakın futbolculara ödeme yapılmasını, önümüzdeki yıl Avrupa Ligi’nde oynayabilmek 5 milyon Euro’yu bile toplayamıyor yöneticiler.
Tek umudumuz Yunan Kupası finali.
Şüphesiz 6-0 çok üzdü ama Fener’imin ezeli rakibine, “Olmadı. Git dersini çalış eylülde yeniden gel” demesi bana ve Yunanistan’daki sevenlerine büyük mutluluk verdi.
Hayat işte, sevinçler, üzüntüler bir arada...
Feridun Usta ile lezzet sohbeti
Nişantaşı’daki Hünkar Lokantası’nın sahibi Feridun Ügümü’yü yıllardır tanırım. Pişirdiği birbirinden lezzetli yemekleri İstanbul’da değil Atina’da, Türk yemekleri haftası düzenleyen bir restoranda tattım.
İyi dostlar edinmiş, arada bir geliyor buralara.
Geçenlerde Yunan başkentinin Nişantaşı’sı Kolonaki’de buluştuk. Kahvelerimizi yudumlarken, laf lafı açtı. Meğer yemek pişirmek için Yunan sosyetesinin davetlisi olarak da geliyormuş buralara Feridun Ügümü.
Bir süre önce eski Yunan başbakanlarından Kostas Simitis’in de bulunduğu çok ünlü bir işadamının davetinde de,
salam-sucuk üreticisi İfantis Ailesi’nin düğününde de mutfağın anahtarları ona verilmiş.
Yemeğin, lezzetin sırlarını konuştuk uzun uzun. Bir ara, “Siz de az bilmiyorsunuz” deyince koltuklarım kabardı.
Onca soru sordum Feridun Usta’ya.. İkisini aktarıyorum:
Fransız, İtalyan ya da Çin mutfağı ile aranız nasıl?
- Yemesini iyi bilirim ama pişirmeye gelince, sadece Türk mutfağı.
Peki yemeğin sırrı?
- Kazan ne kadar büyük, lezzet o kadar küçük.
Paylaş